Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-08-2008, 10:04   #1
mrtblt
Sadece Özgürlük
 
mrtblt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Exclamation 15 günde 27 bebek öldü

Zekai Tahir Burak Hastanesi'nde bir ayda 502 bebekten 42'si öldü. Bebeklerin 27'si son 15 günde öldü. Sağlık Emekçileri Sendikası enfeksiyon iddiasında bulundu. Başhekime göre ise anormal bir durum yok


ANKARA - Başkent, saygın kadın-doğum hastanelerinden Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma hastanesindeki bebek ölümleriyle çalkalanıyor. Hastanenin bir ayda kabul ettiği 504 bebekten 42'si ölürken, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) bu bebeklerden 14'ünün perşembe, 5'inin Cuma, 8'inin Cumartesi öldüğünü ileri sürdü. SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, "Bir küvezde birden fazla bebek yatırıyorlar, doğum öncesi anneleri aynı yatakta bekletiyorlar" sözleriyle hastane yöneticilerini, kapasitesinin üstünde hasta kabul ederek, 'enfeksiyon riskini artırmakla' suçlarken Hastane Başhekimi Operatör Dr. Leyla Mollamahmutoğlu son 15 gün içerisinde "20 civarında bebeğin" yaşamını yitirdiğini doğruladı. Mollamahmutoğlu, "Bu bebeklerden sadece 2’si bin 500 gramın üzerinde, diğerleri bin 500 gramın altındaki bebekler" diyerek ölümlerin enfeksiyondan değil, riskli doğumların hastanelerine yönlendirilmesiyle arttığını savundu.

Hastane gizli tutmak istemiş SES Merkez Yönetim Kurulu, dün yazılı açıklama yaparak, Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi'nde yaklaşık 1 hafta içerisinde 27 bebeğin öldüğünü duyurdu ve "Doğum evi mi, ölüm evi mi?" diye sordu. Açıklamada, bebeklerin enfeksiyon nedeniyle öldüğü ileri sürülerek, "Hastane yönetimi dışarı bilgi verilmemesi için adeta sıkıyönetim uyguluyor" denildi. SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, söz konusu hastanede, bir yatakta birkaç hasta yatırıldığını, bir küveze 2-3 çocuk koyulduğunu dile getirerek, "Tadilat nedeniyle başka bir yere taşınan doğumhane, her türlü enfeksiyona açık ve adeta ortalık bir yerde" uyarısında bulundu.

Hastalara belge imzalattırılıyor
'Hastane yöneticilerinin kapasite üstünde çalışmanın önüne geçmek yerine, hasta sahiplerine bu koşullarda kendi rızalarıyla hizmet görmeyi kabul ettiklerine dair belge imzalattırdığını' öne süren SES yönetimi, "Çaresiz insanlara bu tür belgelere vererek ölümlerin sorumluluğundan kurtulmaya çalışıyorlar" diye tepki gösterdiler. SES yönetimi, "Bu doğumevindeki EKS (ÖLÜM) defteri nerdedir, ölüm nedenleri ne olarak yazılıyor, çocukların ve hastaların ailelerine ölümler nasıl açıklanıyor?" diye sordu.

Hastaneden yanıt gecikmedi Başhekim Leyla Mollamahmutoğlu SES'in açıklamasının ardından önce Anadolu Ajansı'na özel demeç verdi, daha sonra Yenidoğan Ünitesi Klinik Şefi Prof. Dr. Uğur Dilmen ile birlikte düzenlediği basın toplantısında iddiaları yanıtladı. Ancak Mollamahmutoğlu'nun açıklamaları hem kendi demeciyle hem de Dilmen'in verdiği bilgilerle çeliştiği görüldü.

Ölen bebek sayısı kafa karıştırdı Mollamahmutoğlu, Anadolu Ajansına yaptığı ilk açıklamada, "Son 15 günlük süre içerisinde 20 civarında bebeğimiz yaşamını yetirdi" derken, basın toplantısındaki açıklamasında ölen bebeklerin sayısının 27 olduğunu söyledi. Bu bebeklerden sadece 2’sinin bin 500 gramın üzerinde, diğerlerinin bin 500 gramın altında olduğunu belirten Mollamahmutoğlu, "Belli oranda enfeksiyondan kaynaklı ölümler söz konusu ama bu bebeklerin tamamı enfeksiyon nedeniyle ölmüş değil. Yaşamını yitiren bebeklerin yaklaşık yüzde 30’u enfeksiyon kaynaklı ama net değil" dedi.

Net olmayan ifadeler
Mollamahmutoğlu, hastanelerinde yaşamını yitiren bebeklerde görülen enfeksiyonun "hastane enfeksiyonu" olarak tanımlanamayacağını söyledi. 2 gündür ölen bebeklerden kültürler alındığını, her bebekte farklı mikroorganizmalar bulunduğunu anlatan Mollamahmutoğlu, "Hastane enfeksiyonu denilebilmesi için bazı enfeksiyonların yoğun bir şekilde olması lazım. Yani bir enfeksiyonun, ölümlerin çoğundan sorumlu olması lazım. Böyle bir şey yok" dedi. Hastane enfeksiyonu halinde bunu Bakanlığa bildirip hastaneyi kapatacaklarını söyleyen Mollamahmutoğlu, "Böyle bir durum söz konusu değil. Sadece bazı bebeklerde var" diye konuştu. Mollamahmutoğlu, olay nedeniyle bir süre prematüre yani 37 haftalık doğumların başka hastanelerde yapılmasını talep ettiklerini ve taleplerinin kabul edildiğini açıkladı. Mollamahmutoğlu, en son dün gece bir bebeğin yaşamını kaybettiğini kaydetti.

Tadilat muamması
Mollamahmutoğlu, hastanelerinde doğum yapılan salonunun yaklaşık 3 aydır tadilatta olduğunu, doğumların bir başka serviste yapıldığını belirterek, yeni doğan kliniğinde de bazı yerlerde revizyon yapıldığını belirtti. Sağlık Müdürlüğünden tadilat nedeniyle doğumların başka hastanelere yönlendirilmesini istediklerini anlatan Mollamahmutoğlu, "Şu anda 38 haftanın üstündeki doğumlar yaptırılıyor. Bizim, hasta kabul etmemek gibi bir durumumuz yok" diye konuştu.
Başhekimin yeni doğan ünitesinde bazı tadilatların yapıldığı yönündeki açıklamasına karşın Klinik şefi Dilmen, "İddia edildiği gibi hastanedeki tadilat yenidoğan ünitesinde değil 7'nci katta sürüyor" dedi.

150 yatakta 180 bebek itirafı
Mollamahmutoğlu, hastanelerinde yılda 26 bin doğum gerçekleştirildiğini belirterek, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir doğum oranının olmadığını söyledi. Mollamahmutoğlu, hastanelerinin, yeni doğan yatak sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük servisi olma özelliği taşıdığına, 2003’te 55 olan yatak sayısının şu anda 122’ye ulaştığına dikkati çekerek, "Ancak yoğunluk nedeniyle 180 bebeğe kadar çıktık. Çok büyük bir teveccüh var hastaneye, yoğunluk var" diye konuştu. Mollamahmutoğlu, şunları söyledi:
"Dolayısıyla normalde yüzde 10’u geçmemesi gereken prematüre oranı bizim hastanemizde yüzde 25-30’u da geçiyor. Bizim yüksek riskli gebelik oranımız yüzde 44’e ulaştı. Bu çok astronomik bir rakam. Normalde bu oran yüzde 20-25’i hiçbir hastanede geçmez. Dolayısıyla bizim hastanemizin prematüre oranı çok daha yüksek oluyor. Prematüre oranı artıkça da ölüm oranı artıyor. Dünya genelinde, bin 500 gramın altındaki bebeklerde yüzde 40-50’lere varan mortalite söz konusudur. Bizim hastane mortalitemiz bunlardan çok daha iyi yani yüzde 25’i geçmez."

Anormal bir durum yokmuş
Prof. Dr. Dilmen, "Son bir ay içerisinde 504 bebek servise kabul edildi, bunlardan 42’si öldü. Yapılan taramalara göre bebek ölümlerinde anormal bir durum söz konusu değil" dedi. Dilmen, "Hayatını kaybeden bebekler, çoğul gebelik, bağırsak sorunları, erken doğum, doğumsal sakatlık, doğumsal kalp sorunu, kroner hipertansiyon ve doğum sırasında oksijen yetersizliği gibi nedenlerden kaybedildi. Yenidoğan ünitemiz enfeksiyon olmayacak şekilde dizayn edilmiştir. Bebeklerde yapılan taramalara göre anormal bir durum söz konusu değildir" dedi. Dilmen, hastaneye son bir yıl içinde 4 bin 443 bebeğin yattığını ifade ederek, birçok üniversite hastanesinde bir yılda yapılan doğumların kendi hastanelerinde bir ayda gerçekleştiğinin de altını çizdi.

------RADİKAL----
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
mrtblt Ofline   Alıntı ile Cevapla