[HandaN]

Yıldırım Demirören Vatan’da Sanem Altan’ı yanıtlıyor: ‘Bonservisleri (Zapatocny ile Sivok) adam başı 4,5 milyon Euro. Ben gittim, pazarlığını kendim yaptım ve aldım. Yaptığım pazarlık hakkında konuşanın ‘futbolcular pahalı’ diyenin, onu diyenin, bunu diyenin alnını karışlarım. Bir daha söylüyorum alnını karışlarım. Herkes haddini bilsin.’

Demirören’in dürüstlüğüne yüzde 100 inanıyor ve güveniyorum. O pazarlık etmişse rakamlar doğrudur. Onu diyene, bunu diyene ben de katılmam.

Ne var ki, ‘Bu futbolcular pahalı’ diyene kızamam. Kimine öyle geliyordur. Parası çok olana göre sıradan rakamlardır bunlar.

Aziz Yıldırım da Emre’ye 5 milyon euro bonservis ödedi ve 4 yıl süre ile yılda 3.5 milyon ödemeyi kabul etti. Yılda 10 tane 90 dakika zor oynayan Emre’nin yıllık maliyeti de 4 milyon 750 bin euro! G.Saray’da Lincoln aynı durumda. Pahalı ama verimsiz!

Rakam yüksekliği bir yana bu oyuncuların bu kadar para ödenecek ‘verimlerinin’ olmadığı düşünülmekte. Tepkiler buna!

Beşiktaş’taki tepkinin kaynağı aslında tek başına yeni oyunculara verilen paralar değil. ‘Doğru adam seçtiklerine’ güvenemiyor taraftar. Diatta’yı, Higuain’i geçen yıl bu vakitler aldılar, sezon ortasında gönderdiler! Sezon ortasında Gordon’u aldılar, sezon sonunda göndermek için didinmeye başladılar. Bir yılda üç adamda böylesine yanılmaları onların ‘adam seçme yeteneklerine’ olan güvensizliği doğurdu. Demirören’in faizsiz olarak kulübe verdiği ve geri alacağını söylediği 40 milyon doların aslında ‘boşa para harcamak’ gibi bir faiz yükü var kulübe! Üç adamdaki yanılmanın açtığı yara en az 10 milyon dolar civarında...

Başkanlar gerçekten ilginç...

Bir yandan kuruşunu sakınıyorlar kulüplerinin, bir yandan da milyon dolarlarını boşa harcıyorlar!

Hürriyet’te Vahap Munyar’dan okudum: Bitlis’te Fener taraftarı, Aziz Yıldırım’ın çevresini sarıyor. Biri sarılıp öpüyor başkanı. Yıldırım takılıyor:

‘Öyle bedava öpmek yok. Bundan sonra parasını alırım.’

Öpen, ‘Başkanım biz Fenerbahçe’yi ve sizi seviyoruz’ diyor.

Yıldırım devam ediyor: ‘Tamam sevin ama beni öpenden parasını alırım. Kendim için değil, Fener için..’

Kazanmak için sineğin yağını sıkıyorlar, harcar iken öylesine özenli olamıyorlar! Bu yüzden övenleri de var, yerenleri de..