(1483-1546)
"Aramizda yasadiklarina ve yalanlari, kufurleri ve lanetleri hakkinda her seyi bildigimize gore bu reddedilmis, kahrolasi Yahudi irkina karsi ne yapacagiz? Yasamlarini, lanetlerini ve kufurlerini paylasmasak da onlara tahammul edemeyiz. Ne yapacagimiz konusunda ben durust fikrimi soyleyeyim :.....
1. Butun sinagoglari yakmak
2. Kutsal kitaplarini yok etmek
3. Din egitimlerini yasaklamak
4. Evlerini yikmak
5. Yollari ve Pazar yerlerini yasaklamak
6. Borc vermelerini yasaklamak
7. Mulklerine el koymak
8. Agir isler yapmaya zorlamak
9. Sehirlerden kovmak. "
Sizce bunu kim soylemis olabilir ? Ahmedinecad ?.. Bin Ladin ?.. Zarkavi ?.. Taliban veya Hamas ya da Hizbullah lideri ?.. Eichman ?.. Himmler ?.. Hitler ? Hayir !.. Hic biri degil.
Bu sozler, Reform hareketinin onderi diye makbul bir tarihi kisilik olarak reklami yapilmis, Protestan mezhebinin kurucusu
Martin Luther'e ait. Bunu ilk kez duyanlarin tereddut gecirebileceklerini, kusku duyabileceklerini dusunerek, oyle bir iki tane degil, tam on adet dayanagi bu yazinin sonundaki 'kaynaklar' listesinin ilk on sirasina koyduk.
Siz Batililarin Yahudi soykirimini bir donem her nasilsa yasanmis bir cilginlik gibi gostermeye calisip sorumlulugu Nazilerin sirtina yikmaya calismasina bakmayin. Yuzyillar boyu mayalayip gelistirmis olduklari insanlik sucu niteligindeki duygu ve dusuncelerinin tum faturasini, maglup ve mevta oldugu icin Hitler'in omuzlarina yikmalari tiksindirici bir ikiyuzluluktur.
Aslinda, Luther'i de yadirgamayiniz. Yahudi dusmanligi o topraklarin Luther'den de eski bir toresidir. Ornegin daha 13. Yuzyilin baslarinda Yahudilerin toplum hayatindan dislandiklari, Hristiyanlarin yaptiklari ticaret ve mesleklerden yasaklandiklari, ayirt edilebilmeleri icin farkli elbiseler giyip ozel isaretler tasimalarinin ongoruldugu, hatta bazi yorelerde "seytanin cocuklari" olarak boynuzlu sapkalar giymeye zorlandiklarinin kayitlari var.
Ayrica, "hamursuz" denilen ekmeklerini kacirdiklari Hristiyan cocuklarinin kanlariyla yaptiklari, Avrupa'yi kasip kavurmus buyuk veba salgininin sorumlusu olduklari, kuyulari zehirledikleri gibi iddialarla yuzbinlercesinin katledildigi, kaziklara baglanip canli canli yakildiklari da bilinmektedir. (3)
Konumuz Yahudiler degil. Biz cektiklerini Yahudiler kadar dillendiremeyen bir baska halktan, Cingenelerden soz edecegiz ve ozellikle de Isvicre uzerinde duracagiz. Nazilerin toplam ne kadar Cingene oldurmus olduklari maalesef bilinmiyor. Bu konuda iki milyon rakamini telaffuz edenler bulunmakla birlikte en az besyuzbin oldugu genel kabul gormektedir. Naziler elbette bu konuda da gunah kecisi konumundadirlar. Cunku Cingenelere zulmetmek ve oldurmek de Avrupalilarin eski bir toresidir.
(Belzec Konsentrasyon kampındaki çingeneler)
Hristiyanlik ogretisinde isik ile karanligin celiskisi ve mucadelesinden soz edilir. Beyaz renk melekleri, kara ise seytani ve kotulugu simgeler. Cingenelerin esmer ten renkleri, kotu ve asagilik yaratiklar olduklari konusunda aleyhlerinde onyargi
gelistirilmesine dayanak yapilmistir. Turklere benzedikleri, Turk casusu olduklari, "iblis ruhlu gezgin Yahudilerden baska bir şey olmadiklari" gibi temelsiz iddialarla aleyhlerinde surekli dusmanlik gelistirilmistir.
Cingenelerin Avrupa kitasina 1428'de vardiklari Belirtilmektedir. Cingene dusmanligi yansitan ilk yasanin da, bugun Isvicre topraklari icerisinde olan Lucerne kentinde Kral Stefan tarafindan 1471 yilinda cikartildigini ve onyedibin Cingenenin calistirilmak uzere kole olarak Moldavya'ya satildigini gormekteyiz. (11) Yine bugunku Isvicre topraklarina karsilik gelen bolgede 1510 yilinda yayimlanan bir emirle goruldukleri yerde oldurulmelerine baslanmis, Cingenelerin kacip ormanlara saklanmasi uzerine de 1514 yilinda aynen tilki avi gibi Cingelere yonelik surek avi asamasina gecilmistir. (Katilanlara ve Cingene avlayanlara oduller verilen bu av partileri, Isvicre topraklarindan bugunku Hollanda ve Danimarka topraklarina kadar uzanan bir bolgede 19. Yuzyila kadar surdurulmustur). Daha sonra 1543'te Martin Luther'in, ne kadar asagilik yaratiklar olduklarini kavramalari icin Yahudilerin ve Cingenelerin ahirlara kapatilmasini onerdigini gormekteyiz. 1722'de ise, Prusya Krali Frederik Wilhelm dunyaya Cingene olarak gelmenin yeterli bir suc oldugunu belirterek 18 yasindan buyuk tum Cingenelerin asilmasini emretmistir. Alman Krali VI. Sarl ise, 1726'da, Cingene erkeklerinin ele gectikleri an oldurulmeleri, kadin ve cocuklarin da birer kulaklari kesilip kirbaclandiktan sonra sinir disi edilmeleri yonunde bir yasayi uygulamaya koymustur. (12) (13)
Goruldugu uzere; Nazilerin tutumu, Avrupalilarin igrenc birikimlerinin daha ileri teknoloji ve ust duzey organizasyonla disavurumundan baska bir sey degildir.Simdi biraz daha yakin tarihlere ve Isvicre ozeline gelelim.
Konuya hele Cingene dusmanligi acisindan bakilacak olursa, Isvicrelileri Nazilerin onderi kabul etmek mumkundur.
Isvicre Federal Hukumeti'nin Cingeneleri zorunlu iskana tabi tutma, disaridan gelenleri sinir disi etme politikasi 1850 yilina, yurttasi olanlari ulke icinde yolculuktan menetme politikasi ise 1906 yilina dayanir. 1913'ten itibaren de cingene ailelerinin enterne edildiklerine, erkeklerin zorunlu calisma yerlerine, kadin ve cocuklarin cogu akil hastanesi olan ozel yerlere sevkedildiklerini, bu surecte irksal profilleri cikartilmak uzere sorusturma ve incelemeye tabi tutulup ozel bir "Cingene kayit sistemi" olusturuldugunu, inceleme bitince de topluca sinir disi edildiklerini goruyoruz.
1926'dan itibaren de, insanlik tarihinin en utanc verici uygulamalarindan birine gecilmis, "insan neslinin islahi ve gelistirilmesi" teorisi uyarinca cikarilan bir yasayla 'Pro Juventute' adli bir vakif kurularak Cingene cocuklar (salt Cingene olmalari nedeniyle 'akil hastasi' kabul edilen) ailelerinden zorla toplanmaya baslanmis, bakici aileler yanina ya da yetimhanelere teslim edilmislerdir. Bu cocuk toplama isinin aile reislerinin askerde oldugu zamanlar firsat bilinerek yapilmasi, cocuklarini vermek istemeyen ya da goturuldukleri yerden kacirmak isteyen annelerin timarhanelere tikilmasi, onemli psikolojik travmalar yasayan cocuklarin cogunun da yine timarhane ya da hapisaneye dusmeleri konunun trajik boyutlaridir. Bu programin sinsi sinsi 1973'e kadar surmus oldugu ise ancak 1986'da ortaya cikmistir. (14)
(15) (16) (17) Bu program cercevesinde kac Cingene ailesinin parcalandigi, kac cocugun toplandigi konusunda kesin bir bilgi yoktur. Bir yasa ile 2050 yilindan once acilmasi yasaklanmis oldugu icin, kayitlar cocuklarinin izini surmek isteyen ailelere bile kapalidir.
Zihinsel ozurlulerin kisirlastirilmasi konusunda Avrupa'da ilk yasayi cikarma onculugu de Isvicre'ye aittir. Vaud Kantonu'nun 1928'de cikartmis oldugu ve Hitler'in kendi duzenlemelerine ornek aldigi bu yasa uyarinca Cingeneleri de hedef alan uygulamalar 70'li yillarin ortasina kadar surmus, Isvicre kamuoyu bile bu konuyu ancak 1997'den sonra duyabilmistir. Bu yasanin kurban sayisi da yine maalesef bilinmemektedir. (18) (19)
Isvicrelilerin Nazilere onculugu bunlardan ibaret degildir. 1933'te Almanya'da "Irk Temizligi Dernegi"nin kurulmasina yardim edip baskanligini ustlenen Isvicre'nin Basel Universitesi Psikiyatri Sefi Ernst Rudin olmustur. Nazi Partisi'ne de kaydolan Rudin'in duzenlenmesine katkida bulundugu "hastalik sahiplerinin zurriyetinin onlenmesi yasasi" uyarinca, 1993'ten itibaren 400 bin zihinsel ozurlu, sizofren, sarali, kalitimsal kor ve sagir ile alkoligin kisirlastirildigi, 1939'dan sonra da otenazi uygulamasina gecildigi bilinmektedir. (16) Soykirimci yaklasimlarda Isvicre'nin Nazilere destegi elbette savas boyunca da surmus, Nazilerin elinde kesin olume mahkum olduklarini bilmesine karsin ozellikle Cingene siginmacilara sinirlarini kapayarak toplu kiyimlarinda rol almistir. (20) Olum kamplarina sevk edilen Cingenelerin cogunlukla kamplara dahi alinmadan trenden iner inmez platformlarda kursuna dizildikleri bilinmektedir.(21)
Savas sirasinda Avrupa'daki Cingenelerin % 70 ila % 80'inin yok edildigi dusunulmektedir. Ama onlara karsi olan ayirimci duygular savasla da bitmemistir. Nurmberg Mahkemesine bir tek Cingene dahi tanik olarak cagirilmamis, kendilerine herhangi bir tazminat odenmemis, (22) 1995'te soykirimin 50. yili munasebetiyle olum kamplarinda yapilan torenlere de alinmayarak tel orgulerin disinda tutulmuslardir.(23)
Elbirligi ile oldurmus olan yarim milyon dolayindaki Cingene'nin itibar edilen tek anisi, sokulmus altin dislerinin ve boyunlarindan, bileklerinden, parmaklarindan kopartilmis takilarinin eritilmesi sonucu olusturulmus ve Isvicre bankalarini zenginlestiren altin kulceleridir.
Caglar boyu surmus ve artik toreleri olmus soykirim sucunu yayginlastirmak amaciyla kendilerine ortak arayan, bu tur toplumsal hastaliklara sahip olmamamiz nedeniyle karsimizda ezilip hircinlasan ve bu yuzden bize bulasan Bati dunyasi iste budur.
Alıntıdır.