[tyler durden]

hüzün dolu aşk şiirleriyle kendinden geçip, narin bedenlerini rüzgara bırakarak oradan oraya savrulan romantik komedi erkek kardeşlerim, canlarım..

biliyorum çok sevdiniz üzüldünüz, çok sevdiniz sevilmediniz, çok sevdiniz anlaşılmadınız, severken, mutluyken birden bire ellerinizden uçup gittiğini, aşkının sönüp, yabancılaştığını, sizi hor gördüğünü fark edip üzüldünüz, anlamadınız, dağıldınız, toparlanamadınız.

canım arkadaşım, otuz yıldır, kadınına değer veren, onlara saygı duyan ve aşkını canlı tutan, aşk için yaşayan saftorik erkekler üzerinde araştırmalar yapan değerli bilim adamları yeni bir sonuca ulaşmışlar.

erkeklerin aşık olup sevdiğinde bir fino köpeği ile aynı refleksleri ve davranış özellikelrini sergilemeye başladığını ve ilişkideki kızların da fino sahibi, kokoş bir kadınla aynı tavırları sergilediğini tespit etmişler.

yaşı başı kaç olursa olsun, isterse 18'lik yeni bir yetme, isterse 50'lik bir teyze, kadının sevgilisini sık sık azarlamaya kalktığını fark etmişler.

kadınların, bir finoyu işeyeceği, kakasını yapacağı yeri öğretmek için sık sık azarlayarak, yer göstererek, itekleyerek, cezalandırıp ödüllendirerek adam etmeye kalkışmaları gibi, erkeğe de azarlarla, cezalarla, ödüllerle istediği şekli verdirmeye kalkıştıkları görülmüş.

bu tavırların karşısında erkek kişilerinin de günden güne daha çok finoya dönüp, çipil çipil açılmış gözleri ile sevdikleri kadının gözlerine bakıp güzel bir yansıma görmek umuduyla kadının ayağının dibinde beklediklerine tanık olunmuş.

sonuçta bilim adamları erkekler için şu teoriyi ortaya atmışlar.

aşık olup da kadınlara değer vermeyin, onları bozuk para gibi harcayın...