[HandaN]

Beşiktaş'ın sezon öncesi hazırlık döneminde yeni transferlerin yanı sıra ağırlıklı olarak özkaynak düzeninden çağrılan genç sporcular konuşuldu.
70'li senelerde kurulan bu kartal yuvasında çok sayıda yıldız oyuncu yetişti. O dönemlerin sporcuları şimdilerde önemli birer teknik adam oldu. Ziya Doğan, Fuat Yaman, Rıza Çalımbay, Metin Tekin, Feyyaz Uçar ilk akla gelen isimler.
14-17 yaş arasındayken, diğer kulüplerde dikkat çekerek Beşiktaş altyapısına kazandırılmış sporcular da tarihe isimlerini yazdırmışlardır. Bu isimlere dışarıdan geldikleri iddiasıyla hep itiraz edilmiştir. Fakat son derece yanlış bir anlayıştır. Metin Tekin, Kocaeli genç takımından, Fikret Demirer, Tunusbağı, Feyyaz Uçar, Avcılar, Nihat Kahveci, Esenler, Batuhan Karadeniz ise İçerenköy'den kulübe kazandırılmışlardır. Tabii Serpil Hamdi Tüzün'ün meziyetlerinden ötürü genç oyuncuların aileleri tarafından Beşiktaş'ın tercih edildiğini de unutmayalım.
Gelecek vaat eden oyuncuların yukarıya kazandırılmasında en büyük görev yönetimlere düşmektedir. Kulüplerin çok azı bu işe gerektiği şekilde ilgi göstermektedir. Yerimizin darlığı bu kulüpleri ve bakış açılarını irdelemeye yetmeyeceğinden, konumuz olan Beşiktaş'ta bu işler nasıl yürüyor ona bakalım. Son 4 sene sorumlu yönetici Sinan Vardar önderliğinde önemli adımların atıldığını izliyoruz. Beşiktaş'ta 22 yaşındaki defans adamı İbrahim Kaş'a ilgi gösterilmezken, Emre Özkan her an görev alabilecek durumda iken hesaba katılmamışlar, buna karşılık yaşı kemale ermiş yerli ve yabancı oyunculara çuval dolusu paralar ödenmiştir.
Beşiktaş, altyapı konusunda her zaman Türkiye'nin öncüsü olmuştur. Şu anda dışarıya verilen futbolculardan Süper Lig'de iddialı olabilecek bir takım kurmak zor değil. Kasımpaşa'ya verilen Rıza, Menderes ve solbek Bülent'i, Akçaabat Sebat'a verilen Koray Şanlı ve Serkan Çelik'i, G.O.Paşa'ya verilen sağbek Etem'i, Erciyes'te oynayacak olan sağ açık Kenan'ı ve diğerlerini takip edin haklılığımı göreceksiniz.
İşin bir de mali tarafı var. Beşiktaş Kulübü 2007 yılında özkaynak düzeni için tüm masraflar dahil 3 milyon 193 bin 535 YTL harcama yapmış. Bunun sadece 4 bin 500 YTL'si bonservis ve kiralama bedeli olarak ödenmiş. Yani bütçenin % 1,5'luk küçük bir kısmı. Bu gidere karşılık geliri ise 914 bin 825 YTL olmuş. Bu tutarın sadece 45 bin YTL'si, yani tüm gelirin % 5'i futbolcu satışlarından gelmiş, diğerleri sponsorluktan kazanılmış. Bu noktada dikkat çeken husus dışarıya verilen oyuncuların hatır gönül kapsamında yer almasıdır. Demirören yönetiminin başarısızlığı burada da önümüze çıkmaktadır. Kurumsal bir davranış ve profesyonelce düşünüş bu gençlerin satış ve kiralamalarından en azından Sivok'a ödenen bonservis bedelini karşılayabilirdi. Özkaynak düzeni ile övünebilmek için yukarıda sıralamaya çalıştığım şartların yerine getirilmesi gerekir. Bugün hâlâ teknik adamlarının maaşlarını, sporcularının yol parasını ödemeyerek gerçek düşüncelerini ortaya koyanların bu konuda tek kelime etmemeleri gerekir. Beşiktaş'ta işler biraz iyi gidiyorsa Yemen Ekşioğlu'nun katkıları, Sinan Vardar'ın oluşturduğu oyuncu izleme anlayışı sonucudur. Yönetim, özkaynak düzeninin üzerine düşmezse, olay bir masaldan öteye gitmez...