KÜLTÜR VE TURİZM OLGUSU
Tarihi boyunca bir çok uygarlığa ev sahipliği yapan Hatay çok zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Hatay batı ile doğu kültürünün kesiştiği, birbirinden etkilendiği, toplumların kültür alışverişlerinde bulunduğu bir yerdedir. Bu durum, Hatay’ın coğrafi konumundan kaynaklanmaktadır. Hatay, Anadolu ile Ortadoğu dolayısıyla Mezopotamya arasında bir kö
prü konumundadır. Hatay bir tek kuzeyden güneye-güneyden kuzeye giden anayolların geçtiği bir yer konumunda kalmamış, doğudan gelen ve tarihte İpek Yolu diye adlandırılan önemli ticaret yolunun da önemli bir kavşağı ve bir ticaret merkezi de olmuştur.
Hatay’da günümüzde, geçmişte olduğu gibi bir çok dinden ve inançtan insanlar bir arada yaşamaktadır. Cami, Kilise ve Havra yan yana varlıklarını ve görevlerini yerine getirmektedir. Çeşitli din ve inançtan insanların yüzyıllardan beri beraber yaşaması kültürel bir zenginlikle beraber büyük bir hoşgörüyü de beraberinde getirmiştir. Bu kültürel zenginlik ve hoşgörü toplumsal yaşama, sanata, basın-yayın etkinliklerine, örf, adet ve geleneklere de yansımıştır.
Hatay, Avrupa’yı Ortadoğu’ya bağlayan E-91 karayolu üzerinde olması nedeniyle ilimiz çok sayıda yabancının giriş-çıkış yaptığı önemli sınır kapısı durumundadır. Sınır kapılarından giriş yapan yabancıların büyük bir kısmı ilimizde konaklama tesislerinde konaklamaktadır. Avrupa ve diğer ülkelerden gelen yabancılar tarihi ve kültürel yerlere yoğun bir ilgi göstermekte, tarihi kalıntıları ve ören yerlerini gezmektedirler. Hatay Arkeoloji Müzesi ve St. Pierre Kilisesi yabancıların en çok ilgi gösterdikleri yerdir. Bunun dışında Çevlik’teki Seleukeia Pierria (Çevlik) ören yeri, Vespasianus - Titus Tüneli ve Beşikli Mağara, Habib-i Neccar Camii, St.Simeon Manastırı, Aççana ören yeri en çok ziyaret edilen yerlerdir.
Ilıman iklime sahip bulunan Hatay’da yılın 4-5 ayında denize girmek mümkündür. İlimizde, deniz ve yaylalar doğal güzellikleri ile yan yanadır. Antakya’nın Harbiye beldesi doğal güzellikleri, şelâlesi, enfes yemekleri ile yerli ve yabancı ziyaretçi akınına uğrar. Harbiye, Antakya’lıların özellikle bahar ve yaz aylarında gittikleri en önemli belli başlı piknik ve eğlence yeridir. Harbiye beldemiz her biri 300 – 500 kişilik salonları bulunan ünlü Restaurantları ile yıllardır yerli yabancı konukların damak zevklerine hitap ettikleri tarihi mekanlar olarak bilinmektedir.
Ayrıca;yöre halkı yazın sıcak günlerinde serinlemek için; Samandağ’da Teknepınar, Belen’de Güzelyayla, Atik, Nergislik, Dörtyol’da Kuzuculu, Kırıkhan’da Alan yaylalarına, Samandağ ve Çevlik plajları, İskenderun-Arsuz, Gülcihan, Erzin-Burnaz plajlarına giderler. Cilvegözü Sınır Kapısının yakınında bulunan Yenişehir gölü de başta Reyhanlı ile Antakya’lıların eğlenmeye ve gezmeye gittikleri doğal güzelliklerle dolu bir başka yerdir.
Sağlık turizmi açısından Erzin içme ve kaplıcaları, Kumlu ilçesinde, Kırıkhan – Reyhanlı karayolu üzerinde bulunan Hamamat kaplıcası yerli ve yabancı çok sayıda turist çekmektedir.
İlimiz Hatay mutfağı yemek, meze ve tatlı çeşitleri olarak ülkemizde ve Doğu Akdeniz’de en geniş çeşide ve lezzet bakımından en tercih edilir geleneksel tatlara sahiptir.
Bölge illerimizde ve Halep, Laskiye gibi Suriye şehirlerinde yapılan tüm kebap ve etli çeşitleri Hatay mutfağında yapıldığı gibi kendine mahsus kağıt kebap, oruk, dövme (aşşur), semirsek, tepsi kebabı gibi… çeşitleri de vardır. Mezelerden humus, zahter salatası, acılı mezeleri sayabiliriz. Tatlılardan; künefe, peynirli irmik helvası ve kabak tatlısı sadece Hatay mutfağına mahsus olarak ün yapmıştır