Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-08-2008, 09:23   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Demirören’in tavrı alkışlanmalı Hayri Ülgen

ANTALYASPOR-Beşiktaş maçını canlı olarak izledim... Sezonun ilk maçıydı, takımları yenilenmiş kadrolarla görmek beni de heyecanlandırmıştı. Fakat keyifli bir maç izleme imkanı bulamadık. Çünkü maç öncesi ve sonrası yaşanan olaylar, futbolun çok önüne geçti. Antalya’ya son yıllarda bir şeyler oluyor. Bu güzel turizm cennetinin, böylesine şiddet olaylarıyla anılması beni de gerçekten derinden üzüyor. Çünkü bu kulüp nice zahmetler sonrası tekrar Süper Lig’e çıktı. Daha ilk maçta olaylar patlar veriyor ve sporun ruhuna hiç yakışmayacak çirkinlikler sergileniyor... Türk sporu adına çok üzüldük... Daha doğrusu ürktük!.. Dileriz, ligin ilk haftasında yaşanan bu olaylar bir daha olmaz ve bizler de yalnızca futbolu konuşuruz... Metanetli davranış BİLİNDİĞİ gibi Yıldırım Demirören, Protokol Tribünü’nde saldırıya uğradı. Düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş gibi bir kulübün Başkanı, Antalya’da saldırıya maruz kalıyor. Ancak Başkan Demirören, tepkisini tribünden ayrılarak gösteriyor. Kendisine mikrofon uzatıldığında da söylediği sözlerle de bir kez daha taktirleri topluyor: “Tribünlerde ve sporun içinde yaşanan bu şiddet olaylarını hep birlikte aşmalıyız...” Bravo başkan!.. Bu yapılan menfur saldırı için hiçbir yöneticiyi suçlamıyor. Aslında bu şiddet olayını yalnızca bir kulübe mal etmek de yanlış olur. Çünkü geçmişte yaşandı, her kulübün sahasında bu tür olaylara şahit olduk. Olayı bir kulübe yıkmak yerine, bu tribün teröründen nasıl kurtuluruz; onun çarelerini aramalıyız. Onun için Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’e geçmiş olsun derken, göstermiş olduğu vakardan dolayı da kutluyorum. İnşallah bu sorumlu davranış, tüm kulüplerin yöneticilerine, basına ve güvenlik birimlerine de örnek olur. Artık bu tip olaylar yerine, sporun güzelliklerini konuşmalıyız...

Konya-Antalya-Beşiktaş hattı
FUTBOLUN dini, ırkı olmaz... Futbol, insanları birleştiren en önemli sosyal bir aktivitedir. İşte bunun en güzel örneğini Antalya-Beşiktaş maçına giderken yaşadık. Antalya’nın kavurucu sıcağında karşılaştığımız bir dost, bize bu cehennem sıcağını unutturdu. Gerçekten de Arif Çelik, Konyaspor’da 2.Başkanlık yaparken, yeşil-beyazlı takıma büyük başarılar yaşatmış, yeni yapılanma ve tesisleşmede baş rol oynamıştı. Çelik, aynı zamanda çok iyi bir Beşiktaşlı. Arif Çelik, Antalya’da da çeşitli yatırımları olan bir işadamı. Yani Konya-Antalya-Beşiktaş hattını bire bir yaşayan spor dostu. Antalya-Beşiktaş maçına giderken, sağında genç ve güzel bir kız, solunda ise genç ve yakışıklı bir delikanlı. Kızının adı İlknur, oğlunun ise Murat... İkisi de siyah-beyazlı formalarla babasının yanında yer almış. Yani Beşiktaşlı bir başkan çocuklarını almış, tuttuğu takımın maçına gidiyor. Ancak Çelik ve çocuklarına Antalya’da bazı taraftarlar sataşmaya başlayınca Arif Çelik onlara adeta insanlık dersi verdi: “Bakın arkadaşlar... Ben ve çocuklarım Beşiktaşlıyız. Konyaspor’un yöneticiliğini yaptım... İliniz Antalya’da da büyük yatırımlarım var. Yani Antalyaspor Beşiktaş ve Konya’nın dışında kiminle oynarsa, ben Antalya’nın yanında yer alır, bu kulübü desteklerdim. Zaten sporun güzelliği de burada. Lütfen, farklı renkleri, farklı takımları tutan insanlara daha saygılı olunuz... İşte o zaman gerçek taraftar olursunuz...” Bu etkili sözler üzerine, gençler biraz olsun sakinleşti ve oradan uzaklaştı. Her halde onlar da gerçek futbolun ve taraftarlığın böyle olması gerektiğini anlayacaklardır. Bravo Çelik, sana da bu yakışır...

Yusuf Şimşek’e yakışmıyor!
SÜPER Lig öncesi Bursaspor, İnegölspor’la bir hazırlık maçı yaptı. Bu maçta yılların tecrübeli futbolcusu Yusuf Şimşek, karşılaşmanın hakemine küfür etti ve 3 maç da ceza aldı. Şimdi bu yılların Yusuf”una hiç yakıştı mı? Yusuf, yetenekli, futbol altyapısı iyi bir futbolcu. Ancak şu anda hak ettiği yere bir türlü gelemedi. Büyük kulüplerde forma şansı bulmasına rağmen kendini kanıtlayamadı. Birçok kulüpte gezdi durdu. Kendisine Bursaspor gibi köklü bir kulüp kucak açmış... Artık Yusuf bu şansını çok iyi değerlendirmeliydi. Daha yolun başında, üstelik bir özel maçta kırmızı kart görüyorsun. Takımını Hacette maçında yalnız bırakıyorsun. Buna hakkın var mı Yusuf? Hem kendine hem de renklerini taşıdığın kulübe haksızlık yapmıyor musun? Lütfen daha dikkatli ol ve sana bağlanan umutları boşa çıkarma...

Click the image to open in full size.
Hayri
ÜLGEN
__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla