[HandaN]

Beklenen oldu ve Beşiktaş kendisinden oldukça zayıf rakip karşısında maçın tamamında üstün oynayarak farklı kazandı ve tur atladı. Peki tur atlarken nasıl oynadı. Özellikle ikinci 45 dakikada futbol adına gerçekten güzellikler vardı. Özellikle gollerin başlangıcı, hazırlanışı ve ağlarla buluşması. Önce kaleci Rüştü’den başlayalım diyeceğim ama hiç gerek yok çünkü Rüştü nerdeyse yere bile yatmadı. Defansa gelince Serdar Kurtuluş benim tanıdığım Serdar değil. Daha iyi olmalı. Çünkü daha iyi olacak cevher ve yetenek o’nda var bunu geçmişte gördük.

Beşiktaş’ın göbekte oynayan iki oyuncusunu dikkatle izledim. Dünkü gördüklerimi söyleyeyim İbrahim Toraman ve Gökhan Zan’dan kesinlikle ama kesinlikle fazlalıkları yok. Bir de bu iki oyuncuyu diri bir takıma, forvetlere karşı görmek lazım. Uğur İnceman’ı Beşiktaş’taki üçüncü maçında izledim. En iyisiydi. Ama yetmez Uğur daha iyi olman lazım. Daha çok ataklara katılman lazım.

Cisse her zamanki Cisse etliye de karışmıyor sütlüye de. Al, ver en yakındaki arkadaşına veriyor. Antalya maçının kahramanlarından birisi olan Serdar Özkan’ı gol atmasına rağmen isteksiz gördüm. Ayrıca en önemlisi rakibin hücumunda Tello’ya hemen hemen hiç yardıma gelmiyor. Acaba Tello benim yardımım olmadan da bu işi becerir mi diyor? Aman Serdar eğer böyle düşünürsen alışkanlık yapar dikkat.

İkinci 45 dakikada tribünde çoşan taraftar, sahadaki futbolcuları da çoşturdu. Böyle olunca güzellikler de başladı. Serdar’ın attığı golde Bobo inanılmaz asist yaptı. Adeta bilardo oynar gibi topu Serdar’a çarptırdı. Ama Serdar’ın da hakkını yemeyelim oraya iyi koşu yaptı. Bobo’nun attığı golde de Tello adeta topu Bobo’ya çarptırdı.

Kısacası Beşiktaş’ta eksikler var. Güçlü rakiplere karşı dünkü oynadığı futbol yeterli olmaz. Beşiktaş’ın gollerini alkışladık, gollerin yapılışını alkışladık ve tribünlerin muhteşemliğini alkışladık. Bir de şunu gördük hafta arası olmasına rağmen tribünler tıklım tıklım doluydu demek ki Beşiktaş taraftarı takımı çok özlemiş.