Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-09-2008, 16:21   #1
HandaN
hüngürella
 
HandaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Serdar Kurtuluş’tan Samimi Yanıtlar

Sakatlığı nedeniyle geçtiğimiz sezon formasına hasret kalan Serdar Kurtuluş, artık iyileşti. Eski formuna kavuşmak için yoğun bir çalışma içine giren genç futbolcumuz, yaşadıklarını Beşiktaş Dergisi'nin Eylül 2008 sayısındaki röportajında anlattı.
Beşiktaş’a geldikten sonra kısa sürede yakaladığı şansı iyi değerlendiren ve sahada bir yıldız gibi parlayan Serdar Kurtuluş, geçtiğimiz sezon şanssız bir sakatlık yaşadı. Aylarca formasına hasret kalan Serdar, artık iyileşti. Sakatlığı geçtikten sonra eski formuna kavuşmak için yoğun bir çalışma içerisine giren genç futbolcu, o zor günlerini dergimize anlattı.


Geçtiğimiz sezon yaşadığı sakatlığın nüksetmesi nedeniyle formasına hasret kalan ve bu yüzden çok acı çeken Serdar için artık o günler geride kaldı. İlk geldiği sezon gösterdiği performansından daha iyisini ortaya koymak için tatilde bile canla başla çalışan genç futbolcu, sakatlık süreci, mevkii değişikliği, kamp dönemi ve yeni sezon ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Günlük hayatta “içine kapanık” bir insan olan Serdar, dergimize içini döktü.

Gelmeden önce ve sonra Beşiktaş’ın senin için ifade ettiği anlamda değişiklik oldu mu?
Öncelikle şunu söylemeliyim gelmeden önce Beşiktaş’ın renklerini çok seviyordum. Beşiktaş, çok büyük bir kulüp. Buraya geldiğinizde kendinizi gösterebilme ve Milli Takım’a seçilme şansınız yükseliyor. Geldikten sonra bunu daha iyi gördüm. Ayrıca burada sizden sürekli başarı isteniyor. Kötü oynama şansınız çok az. Bir futbolcunun sorumluluğunun büyük takımlarda daha fazla arttığını düşünüyorum. Manevi düşüncelerimin yanı sıra kariyerim açısından da çok büyük bir adım olarak görüyorum.

Geldikten sonra yedek kaldığın günler oldu. O zamanlar “Gencim, daha zamanı var” diye mi düşünüyordun yoksa üzülüyor muydun?
Zaten ilk geldiğimde çok büyük bir heyecanım vardı. Biraz buna yenik düştüm. Yedek kaldığım için üzülmüyordum. O zamanki Teknik Direktörümüz Tigana bana güvendi ve formayı verdi. O’na bir kez daha teşekkür ediyorum. Kendisini mahcup etmedim. Ben maç oynadıkça iyi olan bir futbolcuyum, yapım böyle.

Kleberson’un sakatlanmasıyla forma şansı buldun. Futbolda “Bir futbolcunun şanssızlığı diğerinin şansı olabilir” denilir ya da “Sahadakilerin galibiyeti, yedek kulübesinin mağlubiyetidir”. Bu konuda ne söylemek istersin?
Bir futbolcu yetenekli olabilir ama şansının da yanında olması gerektiğini düşünüyorum. Allah’ın kısmet etmesi ve gelen şansı da iyi değerlendirmek lazım. Şansını değerlendiremeyenler de suçu kendinde aramalı diye düşünüyorum. Ben bu şansı iyi değerlendirdim ve iyi maçlar çıkarınca forma bende kaldı. Ama dediğiniz gibi Kleberson’un sakatlanması üzerine bu şansı yakaladım. Sonuçta sakatlık, her futbolcu için kötü ve şanssız bir şey. Takımda 24-25 futbolcu var ve herkes sırasını bekliyor. Belki yedekte bekleyen kişi, senle aynı seviyede olabilir ama hocanın tercihi önemlidir. “Sahadakilerin galibiyeti, yedek kulübesinin mağlubiyetidir” cümlesiyle ilgili şunu söylemek istiyorum; ben galibiyetlerde yedek kulübesindeyken de, saha içindeyken de aynı derecede seviniyorum.

İlk oynamaya başladığında çok heyecanlandığını söyledin. İlk röportajlarında tecrübe kazandıkça bu heyecanı atlatacağını söylüyordun. Hala maçlarda heyecan duyuyor musun?
İnönü Stadı’nın atmosferine alışınca heyecanımı yendim. On binlerce insanın önünde futbol oynuyorsunuz. Şu anda da oyunuma yansıyacak bir heyecan değil ama her zaman heyecan duyuyorum. Zaten o heyecanı kaybettiğiniz zaman olay bitmiştir.

Forma şansını çok iyi kullandın. Herkes Beşiktaş’ın genç bir yıldız kazandığını konuşuyordu. Bu çıkışı neye borçluydun?
Benim için önemli olan oynarken istikrarı yakalamak. Bir kötü, bir iyi oynamak olmaz. Maçlarda da genelde pas hatası yapmamaya, daha çok mücadele etmeye ve üst seviyede bir istikrar yakalamaya çalıştım.

Ayrıca yapılan yorumlarda da senin “40 yıllık Beşiktaşlı gibi” oynadığın söyleniyordu. Bu kadar çabuk adapte olmanın altında yatan şey neydi? Yetenek mi, çalışmak mı?
Ben soğukkanlı biriyim. Yapımda bu var. Heyecanım olur ama bunu kısa sürede atlatabilirim. Bunun dışında zaten yetenekli olmasanız böyle bir takıma gelemezsiniz. En önemlisi çalışmak ama soğukkanlı olup yeteneklerinizi sergiledikten sonra gerisi geliyor.

Ertuğrul Sağlam seni ön liberodan sağbek’e kaydırdı. Bu bir performans düşüklüğü yarattı mı sende?
Bir sezon ön libero oynadım. Sağbek benim bildiğim bir mevkii. Her futbolcu gibi ben de mevkiim değişince 1-2 maç alışma süresi yaşadım. Zaten bir süre sonra da sakatlık yaşadım ve bu durum her şeyi alt üst etti.

İki mevkii arasındaki farklılıklar ve zorlanmana sebep olan şeyler neydi?
Çok fark var. Beşiktaş’a gelmeden önce ben hiç ön liberoda oynamamıştım. Alışmam için 3-4 maç geçti. Bir kere orta sahada kendini geliştirmek adına çok şeyler yapabilirsin. Sağbekte çıkacağın ve döneceğin zamanı iyi bilmek zorundasın. Kademe anlayışının iyi olması lazım. Oyuna sürekli katkıda bulunmalısın.

Hayatında ilk kez, geçtiğimiz sezon bu kadar uzun süreli bir sakatlık yaşadın değil mi? Bu süreci anlatır mısın?
Evet, içeride 1-0 yenildiğimiz Porto maçında sakatlandım. 3-4 hafta dinlendim ve ardından tekrar aynı yerden sorun yaşadım. Sonra tam iyileştim derken maça çıktım ve daha 8. dakikada yine aynı yerden yırtılma oldu. İdmanlar aksamaya başladı. 3-4 hafta dinlene dinlene epey zaman geçti. Her sakatlığım beni geriye atıyordu.

Sakatlık süreci psikolojini yıprattı mı?
Elbette... Çok üzülüyordum. Ben içine kapanık biriyim. Hatta ağladığım günler de oldu. Bir türlü iyileşememek sinirlerimi bozuyordu.

Sakatlık sebebinin “yorgunluk” olabileceği de konuşuluyordu.
Olabilir... Doktorumuz daha iyi bilir ama aşırı zorlamadan tendonlarım yırtıldı. Tendom yırtılması da zor iyileşiyor.
Normalde kendine dikkat eden bir futbolcu musun?
Tabii ki kendime dikkat ederim. Mesela ilk geldiğim sezon oynadığım maçlara bakın, ben kolay kolay sakatlanmayan bir futbolcuyum.

Bunun için kendine koyduğun kurallar nedir?
Her futbolcu için aynı kurallar geçerlidir. Her futbolcu özel yaşantısına dikkat etmelidir. Dinlenme sürecini, yemek öğünlerini ve uykunu iyi ayarlamalısın.

Bir de senin Marsilya maçında oruç tutman nedeniyle kan şekerinin düştüğü iddia edilmişti.
O çok yanlış bir bilgiydi. Ben zaten oruç tutmuyorum ve o zaman da tutmuyordum. Yan topa ters bir şekilde kafa vurduktan sonra gözlerim hafiften karardı ve sonra da değiştirilmemi istedim. Maç sonrasında kan şekerime de baktılar ama normaldi.

Sakatlık sürecin bittiğinde eski performansınla oynayacağına ilişkin inacın ne durumdaydı?
Sadece sağlığıma tekrar kavuşmayı düşünüyordum. Sonuçta ben çalışmayı seven biriyim ve çalışarak aynı performansı yakalarım diye düşünüyordum. Zaten sezon sonunda iyileştim ve az oynadım. Geçen sezonki sayfayı tamamen kapatmıştım. Kendimi yeni sezona hazırlamaya başlamıştım.

Biraz da kilo almıştın...
Evet... Sakatlanmadan önce 80 kiloydum. Bu süreçte 86 kiloyu gördüm. Bu da normaldir. Ama şimdi zayıfladım.

Şimdi performanısının hangi noktasındasın?
Ufak tefek eksikliğim var. Yoğun idmanlar yaptık. Artık çalışmamızın karşılığını almanın zamanı geldi.

Kondisyon eksikliğin olduğunu düşünüyor musun?
Hayır, düşünmüyorum. Kamp döneminde bu konuda gayet önemli çalışmalar yaptık. Günde genelde iki idman yapıyorduk ama üç idman yaptığımız zamanlar da oldu. Ayrıca tatilde de boş durmadım. Hem tatilimi hem de antrenmanlarımı yaptım ve verilen programı uygulamaya çalıştım.

Kamp dönemini nasıl değerlendiriyorsun?
Geçirdiğim en güzel kamplardan biriydi. Herkes birbirine kenetlendi bu süreçte. En önemlisi ortam çok güzeldi. Yorucu olduğu kadar neşeliydi. Herkes birbirine çok eğlenceli şakalar yapıyordu. Birbirimizi ıslatmalar olsun, doğumgünü kutlamaları olsun, hepsi çok güzeldi.

İyi bir kamp dönemi, kenetlenme gibi etkenler elbette şampiyonluk yolunda çok önemli. Ayrıca aranıza yeni katılan futbolcular da var. Bütün bunlar çerçevesinde yeni sezonla ilgili neler söylemek istersin?
Üçüncü hafta Trabzonspor maçımız var. Lige iyi başlarsak, iyi gider diye düşünüyorum. Evet, özellikle defans bölgesine transferler yapıldı. Yeni transferlerin de Beşiktaş’a önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Senin gibi genç futbolcular var takımda. Sence bu gençler de senin gibi bir patlama yaşayabilir mi?
Özellikle Aydın’ın patlama yapmasını bekliyorum. Gerçi ben gençlerin hepsinin oynamasını ve başarılı olmalarını istiyorum.

Dışarıdan bir gözle kendini mercek altına alsan, neler söylersin?
Hiç böyle bir şey düşünmedim, aslında dışarıdan izleyenler bunu daha iyi görebilir.

Yine de bir şeyler söyleyebilirsin bence...
(Bir süre düşünüyor) Fiziğimin ilk başta göze çarpması lazım. Yaşıma göre fiziğimin iyi olduğunu düşünüyorum. Belki oyun anlayışım iyi gözükebilir. Ama dediğim gibi bu soruyu yanıtlamam çok zor.

Peki son sorum; bu sezon Beşiktaş tribünleri nasıl bir Serdar Kurtuluş izleyecek?
İlk geldiğim sezonda olduğu gibi, her maç üstüne koyan bir Serdar olarak beni izlemelerini istiyorum.
__________________
Click the image to open in full size.
HandaN Ofline   Alıntı ile Cevapla