Alıntı:
ramesoon´isimli üyeden Alıntı
 irfan abi allah aşkına böyle konuşarak beşiktaşı küçültüyor,trabzonu gözümüzde büyütüyoruz,biz değilmiyiz bu takıma 7 atan,3 kere 5 atan,3 kere 4 atan..orası en büyük deplasmansa bizde en büyük klubüyüz biz maçlarımızı kazanmak için oynamalıyız en azından iyi oyna kaybet canımı ye her maçı kazanacksın diye bişey yok ki..yani trazbzon yenilmeyecek bi takım mı?Ertuğrul hocadan biraz cesaret istiyoruz hepsi bu..burası Beşiktaş Klubü,Kayserispor değil |
Ramazancım,nedir iyi futbol ? Kazandıran futboldur.. futbol da materyal insan dır..
Bir taktik kurgularsın,ama o kurgudaki 1 yada 2 oyuncu o gün isteneni yapamaz ise o taktiğin bir tarafı eksik kalır..Ben futbol oynadığım için biliyorum k hoca ne derse desin o gün sen iyiysen maç kazanılır..Çok maç hatırlarım ki hocam orta çizgiden geriye gelme dediği halde her rakip atakta kendi onsekizime gelirdim.. Bu hocanın engel olacağı şey değil..Sonra Ertuğrul gitsin diyenler ki benim sözüm onlara..kim gelsin..D.Bosque mi,Tiganamı,Toschack mı,kim gelirse gelsin aynısını yapanlara sözüm..Bakın aşağıda Bob Paisley diye birinden söz edeceğim ,önce okuyun lütfen..
"....Bob PAISLEY: ŞAN, ÜN, ŞEREF günleri....:....
1974 - 1983 yılları arasında Liverpool'un teknik patronu olan Bob Paisley, 9 yıllık süreçte İngiltere efsanesi Liverpool'un en başarılı teknik direktörü oldu.. Aralarında 3 Avrupa şampiyonluğu ve 3 lig şampiyonluğu da bulunan toplam 21 kupa kazanan Paisley kariyerini noktalarken Liverpool'u lig kupası ve şampiyonluğuna taşıyarak double double ile sezonu tamamlattı.. Paisley ile birlikte Liverpool'da başlayan yeni dönemde Graeme Souness, Ian Rush, Alan Hansen ve muhtemelen Liverpool formasını taşımış olan en başarılı isimi Kenny Daglish sahne aldı.. Liverpool bu yeni dönemle birlikte Avrupa'da herkesin desteklemek istediği ve taraftarı olduğu bir dev haline geldi.. "
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük hocalarından biri..Türkiye ye de geldi ve Trabonsporla oynadı..o bile defansif bir kurgu ile oynadı trabzon da ve üstelik yenildi .Trabzon deplasmanın da bütün hocalar kontrollu oynar..Eğer yakalarsa da atar..Bu düşünce yüzünden hoca eleştirimemeli...Unutmayalım ki takıma hoca katkısı max.%15 dir..