Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-09-2008, 19:02   #1
MeHLiKa
BeŞiKtAşKımM..
 
MeHLiKa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
insanlık ve biz ahmet altan

Burada bir hayat var.

Evet, işte içinde yaşadığımız bir hayat.

Kavgaları, ihtirasları, öfkeleri, istekleri, pişmanlıkları, kararları ve kararsızlıklarıyla bir hayat.

Alıştığımız, içine yerleştiğimiz, kıvrılıp bükülmelerine aşina olduğumuz, huzursuzluklarını bile sahiplenip bir tür huzura dönüştürdüğümüz bir hayat.

Rahatsızlıklarıyla bile rahatız burada.

Elbette rahatlık kıymetli bir duygu.

Ama rahatsızlık kadar bereketli ve kışkırtıcı değil.

Rahatlığın içinde gevşer, kendini bırakır, adımlarını yavaşlatırsın.

Yaşayabileceğinden çok daha azını yaşarsın.

Merakın azalır.

Arzuların durgunlaşır.

Biz kendi küçük köşemizde, kendi küçük huzursuzluklarımız, kendi küçük sorunlarımızla yaşarken, bakmadığımız, ilgilenmediğimiz yerlerde çok daha başka, çok daha ihtiraslı, çok daha büyük, çok daha meraklı bir hayat coşkunca akıyor.

Bugün İsviçre’de bir deney yapacaklar.

Anlatılması bile zor bir deney.

Proton gruplarını ışık hızıyla birbirine çarptıracaklar yeryüzünün derinliklerinde.

Evrenin nasıl yaratıldığını anlamaya çalışacaklar.

Biliyorsunuz, evrenin büyük bir patlamayla oluştuğunu söylen bir teori var.

İşte o büyük patlamanın hemen ertesinde ne olduğunu küçük ölçekte de olsa gözlemleyebilmek için gerekleştirecekler bu deneyi.

İnsanoğlunun ihtirası bana her zaman çekici gelmiştir.

“Evrenin nasıl oluştuğunu anlamalıyım” diyen bir ihtiras bu.

Yıllardır bu deney için hazırlanan bilim adamlarını düşünsenize.

Nasıl heyecan içinde çalışmışlardır.

On dört milyar yıl önce olduğu sanılan bir olayı, on dört milyar yıl sonra seyredecekler.

“Evren işte böyle oluştu” diyebilmek için.

Bunun için ömürler harcanıyor, paralar dökülüyor, çalışılıyor, araştırılıyor, aletler icat ediliyor.

Bütün bunların sonucunda ne biri siyasi iktidar kazanacak, ne de birinin cebine bir para girecek.

Birilerini yönetmek ya da zengin olmak için yapmıyorlar bunu.

Merak ediyorlar sadece.

Bilmemek onları huzursuzlaştırıyor.

On dört milyar yıl önce ne olduğunu öğrenmek istiyorlar.

Galiba kim olduğumuzu belirleyen en önemli özelliklerimizden biri, neyi merak ettiğimiz.

Kişiliğimizin sınırlarını, meraklarımız çiziyor sanırım.

Meraklarımız daraldıkça biz de daralıyoruz, meraklarımız büyüdükçe biz de büyüyoruz.

Küçük bir hayatla, büyük bir hayatı sanırım bu merak birbirinden ayırıyor.

Çünkü merak insanın yeteneğini ve ihtirasını biliyor.

Hayatın içine kapandığımız duvarlarını esnetiyor, genişletiyor hatta bazen yıkıp yeni bir hayat kuruyor.

On dört milyar öncesini merak eden bir insanla, seçim sonuçlarını merak eden bir insan, kâinatın sırlarını öğrenmek isteyen biriyle, siyaset kulislerinin sırlarını öğrenmek isteyen bir insan birbirinden çok farklı oluyor.

Aynı gezegenin üstünde neredeyse iki ayrı tür gibi yaşıyorlar.

Ve, başkalarının meraklarıyla kendi meraklarınızı kıyasladığınızda sarsılıyorsunuz.

O güzel, küçük hayat hücrenizin içindeki huzurunuz bozuluyor.

Rahatınız kaçıyor.

Biliyorum bu kısa bir süreliğine oluyor ama gene de oluyor işte.

Birden ne kadar dar bir avluya hapsolduğunuzu, yeryüzünün, daha da ötesi kâinatın bahçelerini hiç göremediğinizi, fark edemediğinizi, oralarda dolaşamadığınızı anlıyorsunuz.

Sizinkinden farklı hayatlar olduğunu kavrıyorsunuz.

Bugün, kâinatın sırrını çözmeye çalışacak bir deney yapılacak.

Sözün kendisi bile ne kadar etkileyici.

Kâinatın sırrı.

Elimizdeki sırların belki de en büyüğü.

Bunu öğrenmek gündelik hayatınızda, en azından şimdilik, bir şey değiştirmeyecek.

Ama zihniniz garip bir ışımayla kamaşacak.

En azından bu gezegende yaşayanların bir kısmı o ışımayı ve karmaşmayı hissedecek.

Meraklarının ödülü bu.

“Ben,” diyecekler”, “kâinatın ilk saniyelerinin nasıl olduğunu biliyorum.”

Arada bir kafamı kaldırıp dünyaya bakmayı seviyorum doğrusu.

Hayatımızın “önemliler” listesi birden değişiveriyor.

Önemli sandığımız birçok şey aniden soluyor, önemini yitiriyor.

Ve, öylesine dolu dizgin giden, öylesine gözü kara, öylesine meraklı, öylesine ihtiraslı bir çağda yaşıyoruz ki bunun dışında kaldığını anlamak bile insanın içini pişmanlıkla dolduruyor.

“Başka şeyler merak etmeliyim” diyorsun.

“Ben de bu gezegenin bir üyesiyim, hakkımdan vazgeçmemeliyim.”

Ve merakın boyutu...

Beni bir ülkenin üyesi olmaktan...

Bir gezegenin üyesi olmaya yükseltiyor.

Birden her şey büyüyor, genişliyor, zenginleşiyor.

Bir başka hayatı keşfediyorsun.

Ahmet Altan
__________________
Kalbimin en orta yerinde büyük bir yangın var,
Alevler içinde...
Beşiktaş sana yemin olsun,
Bitmeyecek sevdan...

/▌\
/ \



/▌\
/ \Siyah!






/▌\
/ \ Beyaz!





/▌\
/ \ Hep Seninleyiz!






☻/
/▌Beşiktaş!:)
MeHLiKa Ofline   Alıntı ile Cevapla