Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-09-2008, 22:11   #1
|RespecT Me|
Banned
 
|RespecT Me| - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü’nde Uğur İnceman

Uğur İnceman



Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü’nde bu seferki konuğumuz Siyah Beyazlılarımız’ın orta sahaya yaptığı yeni takviye Uğur İnceman…


Click the image to open in full size.


Geçtiğimiz yıl Takımımız’ın en sıkıntılı bölgesi diye bahsediliyordu orta sahamızdan. Sakatlıklar belimizi bükmüştü, orta saha istim üstünde duruyordu. “Cisse’ye bir şey olsa ne olacak” sorusu vardı herkesin aklında. Neyse ki geçen yıl geçmişte kaldı, bu yıla yeni takviyelerle başladı Siyah Beyazlılarımız. Geçen sene şampiyonluğu son anda kaçıran Ekibimiz, o kadroyu bozmadan yeni takviyelerle girdi sezona. Bu yeni Beşiktaşlılardan birisi de Uğur İnceman’dı. Türk futbolunun göze çarpan isimlerinden birisi olan genç futbolcumuz önemli bir yükün altına girdi. 07-08 sezonunu küme düşen bir ekipte tamamlayan Uğur İnceman, şimdi şampiyonluğa oynayan bir ekibin başarısı için ter döküyor. En alttan en üste geçiş bir futbolcunun hayatında neleri değiştirir?

Küme düşen takımlarda bile sezona belirli bir hedef için başlarsınız. Orada da hedefleriniz vardır, olur ya da olmaz… Eski takımımda oynarken hedeflerim farklıydı, şimdi daha farklı. Şu anda şampiyon olmak için mücadele ediyorum. Büyük takımlarda hedefim ve sorumluluklarım arttı. Motivasyonumuzu sürekli yüksek tutmamız ve çok çalışmanız gerekiyor burada.

Beşiktaş forması giymek nasıl bir şey?

Herkese nasip olmayacak bir formayı giyiyorum. Bunun bilincindeyim. İşte bu yüzden çok mutlu ve gururluyum.

Geçen yıl bizi çok korkutan bir bölgeye transfer oldun. Bu seni ürkütüyor mu? Üzerinde baskı hissediyor musun?

Mutlaka bir baskı var, yok dersem olmaz. Futbolda her zaman için bir baskı vardır aslında. Ama bu baskıyla yaşayabilmek, onu iyi değerlendirmek çok önemli. Bir futbolcu işini iyi yaparsa, iyi konsantre olursa bu baskıyı aşar diye düşünüyorum. Ben de böyle yaparak üzerimdeki sorumluluğu layıkıyla yerine getireceğim diye düşünüyorum. Baskı her zaman olacak, önemli olan onu avantaja çevirmek.

Bu sözleriyle gönlümüzü ferahlatan Uğur İnceman, Siyah Beyazlı formamızı ilk giydiği günden beri rahat tavırlarıyla yıllardır Beşiktaş’ta oynuyormuş izlenimi veren bir futbolcu. Sahaya hakim olması, arkadaşlarıyla sık sık diyalog halinde olmasıyla sanki 40 yıllık Beşiktaşlıymış gibi davranıyor. Böyle olmasının sebebi adaptasyon sürecinin atlatılması mı yoksa başka bir şey mi?

Lig daha yeni başladı, 4-5 maç yaptık. Fakat –geç katılmış olsam da- iyi bir kamp dönemi geçirdim. Uyum süreci fazla uzun sürmedi. Bunun en büyük etkenlerinden birisi de takımdaki oyuncuların birçoğuyla aynı dili konuşuyor olmamız. O süreci iyi atlattığımı düşünüyorum. Henüz yolun başındayım ancak gün geçtikçe daha iyi olacağım. Takım arkadaşlarımın hepsi iyi karakterli, doğru insanlar. Bu etkenler de uyum sürecinizin kısa sürede bitmesine yardımcı oluyor.

Daha önceden tanıştığın isimler var mıydı Beşiktaş’ta?

Bir tek İbrahim Toraman’ı tanıyordum. Onunla da Ümit Milli Takım’dan tanışıyorduk.

Cisse ile saha içinde nasıl anlaşıyorsunuz?

Herhangi bir sorun yaşamıyoruz maç içinde, İngilizce konuşarak yardımcı oluyoruz birbirimize.

Gördüğümüz kadarıyla saha içinde Cisse ile çok iyi anlaşıyorsun. Bizim izlerken kaçırdığımız saha içi durumunuzdan bahseder misin?

Click the image to open in full size.

İkimiz birbirimizi tamamlıyoruz. Yerimi terk ettiğimde, prese gittiğimde hemen arkamı kapatıyor. Keza ben de aynı şekilde onu kolluyorum. Yapılması gereken her türlü varyasyonu Cisse ile çok rahat yerine getiriyoruz.

Cisse-Uğur isimleri bu kadar geçince Takımımız’ın bu seneki yeni sisteminden biraz bahsetsek fena olmaz. Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, sezon öncesi oynanan hazırlık maçlarında çift ön liberolu bir oyun şekli denemişti ve yaptığı açıklamalarda bu sistemle oynamayı sürdüreceklerini deklare etmişti. Sağlam, her maça bu yeni sistemle çıkmayacağını; oyun kurgusunu rakibe, skora göre değiştirebileceklerini söylemişti. Avrupa’nın önemli kulüplerinin geçiş yapalı çok olduğu bu yeni sisteme göre Cisse-Uğur ikilisi orta sahanın defansif ve ofansif yükünü sırtlayacaktı. Yükün ağırlığını yükü çekene sormak lazım.
Ne düşünüyorsun yeni sistem için, daha önce çift ön liberolu bir sistemde görev yaptın mı?


Avrupa’da birçok takım bu sistemle oynuyor. Dizilişe, sisteme ve tek forvete ilk baktığınızda defansif gibi gözüken bir kurgu var, ancak hücumda bir anda kalabalık olmanıza olanak veriyor bu oyun. Bazen forvette 3 futbolcu bile olabiliyorsunuz. Ben daha önce de böyle bir sistemde oynadım. Bana göre güzel bir oyun şekli. Ayrıca Takımımız’da bu sisteme uygun oyuncular da var umarım bu şekilde devam eder.

Sen oyunun bölgenin hangi tarafında kendini daha etkili buluyorsun. Hücum özelliklerin mi daha iyi, yoksa savunma özelliklerin mi?

Her iki yönüm de var, hiç böyle bir ayırım yapmadım. Ama her iki özelliklerim de eşit diye düşünüyorum.

Ön liberoda görev yapan bir futbolcunun hangi özelliklerinin üst seviyede olması gerekir?

Top ayağındayken oynayacağı yeri bilmeli. Nereye oynayacağına çok çabuk karar vermeli. Görev alanları dar bir bölge yani orta saha olduğu için çok dikkatli olmalıdır. Çünkü kimse böyle bir zamanı size vermez. İleri görüşlü ve çabuk olmalı. Bir oyuncu belki çabuk birisi olmayabilir ancak çabuk düşünerek, çabuk bir futbolcudan bile daha iyi olabilirsin.

Uğur İnceman, İstanbul’da oynanan Siroki Brijeg maçıyla birlikte ilk kez BJK İnönü Stadı’na ve Beşiktaş taraftarlarının karşısına çıktı. Bir futbolcu için en önemli anlardan, kariyerinin unutulmaz hatıralarından birisidir mutlaka o gün. Uğur için de böyle olmuş, “O geceyi unutamam” diyor. Uğur’un o geceyi unutamamasının en büyük sebeplerinden birisi de şüphesiz attığı gol. Kuvvetle muhtemel, bir futbolcu için çok büyük bir önemi vardır yeni takımının sahasında, taraftarların karşısına çıktığın ilk maçta attığın golün. Hele de ilk golün…

Siroki Brijeg maçı benim BJK İnönü Stadı’ndaki ilk maçımdı. Heyecanım çok fazlaydı. Maçta ilk golü ben attım. Bu golün diğer gollerimden çok daha anlamlı olduğunu söyleyebilirim. Taraftarlarımızla, Camiamızla ilk buluşmamızda bir golle karşılarına çıkıyorum. Bu herkese nasip olmayan bir şey. O anki sevincimi tarif etmem çok zor. Zaten golden sonra çok sevindiğimi hatırlıyorum o ana dair. Daha sonra maçı tekrar izleyip golü görünce yine çok sevinmiştim.

İnönü Stadı’na ilk çıktığında neler hissettin?

İlk başta çok heyecanlıydım, ama kısa sürede o heyecanı attım üstümden.

Stadın atmosferi için neler söyleyebilirsin?

Özellikle Siroki maçında stat hemen hemen doluydu. İnanılmaz bir şey orada oynamak. Çok keyif verici. Taraftarın coşkusunu hissedince futbolcu olduğunu anlıyor insan. Müthiş bir taraftar desteği var.

Bir zamanlar rakip olarak geliyordun.

O zaman da taraftarın karşısında oynamak zordu. Beşiktaş baskı kurduğunda, arkasına taraftar desteğini aldığında karşı takım olarak zorlanıyorduk tabii, ama şimdi o desteğin bizim için olduğunu düşününce bu durum motivasyonumuzu ikiye katlıyor.

Uğur İnceman, boş vakitlerini ailesine ayıran bir futbolcu. Oğluyla, eşiyle, sinemayla, kitapla vakit geçirmeyi tercih ediyormuş. Kitaplığında en çok tarih kitapları varmış, tarihe de zaten çok meraklıymış. Atilla’yla Cengiz’i çok beğeniyormuş, her ikisinin de savaşçı, mücadeleci özellikleri, hükmetmeleri ve hırsları Uğur’u çok etkilemiş. Ama kendisine tarihten kimseyi örnek almıyormuş. Futbolda da durum böyleymiş, idolü olan birisi henüz hayata gelmemiş. Bir tek Zidane’ı çok sevmiş.


Röportaj: Hüseyin Eroğul
__________________
ARKADAŞLAR SİZLERİ SALAK YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARILI OLAMADIM. FORUM YÖNETİMİNİ ENAYİ YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARAMADIM. SİZDEN DİLENEREK ALDIĞIM REPLERİ FORUM YÖNETİMİ SİLDİ. ŞİMDİ İSE BEN BUNA İSYAN EDİYORUM. BEN BİR MALIM!
Click the image to open in full size.
|RespecT Me| Ofline   Alıntı ile Cevapla