Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-07-2006, 17:10   #1
onurozgen
Banned
 
onurozgen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Tigana:"Sezona Fırtına Gibi Bir Takımla Gireceğiz."

Teknik Direktörümüz Jean Tigana, yeni sezon öncesinde Takımımız’ın çalışmaları ve yenilenen kadrosu ile ilgili ilk değerlendirmesini internet sitemiz için yaptı. Çok iyi bir tempo ile çalıştıklarını belirten Tigana, “Yeni sezonda özlenen Beşiktaş’ı göreceğiz” dedi. A Takım Basın Sorumlumuz Tuncay Yanık’ın sorularını yanıtlayan Tigana, bu yıl sahada herkesin görmek istediği, koşan, mücadele eden ve kazanmaya şartlanmış bir takım olacağını söyledi. İşte Jean Tigana’nın açıklamaları:
Sezon hazırlıklarına başlayalı bir ay oldu. Bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu an için çok iyi çalışıyoruz. Şu bir gerçek ki Ekibimiz, geçen seneye oranla çok gençleşti. İlk etapta fizik kondisyonumuzu güçlendirdik. Bunun yanısıra aramızda yaptığımız maçlarla eksiklerimizi gördük. Bunları gidermeye çalışıyoruz. Ayrıca bireysel çalışmalara da çok büyük önem veriyoruz ve bazı oyuncularla idman sonrası ekstra çalışmalar yapıyoruz. Bugünden itibaren daha çok maç yapmaya başlayacağız. Taktik çalışmalara ağırlık verip, daha çok bu tip varyasyonlar üzerinde antrenmanlar yaparak, bu konudaki eksiklerimizi kapatacağız. Belki maç yapma açısından diğer ekiplerden geri kaldığımız söylenebilir ama şu unutulmamalı ki, biz çok yeni bir ekibiz. Aramızdaki uyum sürecini de kendi aramızda çalışarak atlatmaya çalıştık.
Genç oyuncuların çoğunlukta olduğu bir kadro kuruldu. Şu andaki performanslarını nasıl buluyorsunuz?
Bence bugün itibarı ile felsefemizi anlamış olmaları çok önemli. Bizim felsefemiz de çok çalışmaktır. Şu bilinmelidir ki çalışmak herşeyden önemlidir. Şu an bu prensibi anlama ve kazanma dönemindeler. Herşey çok pozitif diyebilirim. Ben gençlerin yetiştirilmeleri konusunda kafa yoran antrenörler grubu içerisindeyim ve bu konuda bilgi sahibi olan teknik adamlardan biriyim. Dünya Kupası’na bakarsanız Fransa Milli Takımı’nda benim yetiştirdiğim ve katkıda bulunduğum bir çok oyuncu var. Bunların büyük bir bölümü yirmili yaşların altında benimle birlikte çalışmaya başlamış oyuncular. Sagnol, Henry, Saha ve Trezeguet gibi oyuncular benimle birlikte çalışan futbolcular. Bazı kişiler beni kritik ediyor ise bu oyuncuların kariyerlerine bakmaları ve şu an nerede olduklarını iyi değerlendirmeleri gerekir. Bu oyuncuların başarılarının da bir çok kişiye cevap niteliğinde olduğunu düşünüyorum.
Çok genç oyuncular transfer ettiniz. Bu sizin izlediğiniz bir yol mudur?
Geriye dönüp çalıştığım bütün kulüplere bakıldığı zaman hep genç ağırlıklı kadrolarla çalıştığımı görürsünüz. Çünkü benim felsefem kazanmak ve ayrıldığım zamanda arkamda iyi bir iz bırakmak. Yalnız sadece bunlar değil. Prensiplerimden bir tanesi de çalıştığım kulübe iyi bir gelecek bırakmaktır. Böyle bir gelecek bırakabilmek için tabii ki genç oyunculara yatırım yapmak gerekiyor. Beslenmelerinden tutun, çalışmalarına, profesyonel yaşamlarına ve buna benzer bir çok şeyi futbolculara aşılamak bizim görevimiz. Bir profesyonel futbolcunun nasıl çalışması ve yaşaması gerekiyorsa ben onu futbolculuk yaşantımda gerçekleştirdim. Çalıştırdığım gençlere de bunları aşılamaya çalışıyorum.
Medyada son bir transferden söz ediliyor. Bunun için ne söylemek istersiniz?
Aslında ekibi dengelemek için bir tane ekstra özelliklere sahip oyuncuya ihtiyacımız var. Yalnız bu oyuncu tecrübeli bir isim olmalı. Bütün maçlarda bize yardım edebilecek ve tecrübesini sahaya yansıtabilecek iyi bir oyuncuya ihtiyacımız var.
Le Mans maçında kamuoyunun ortak fikri Beşiktaş’ın genç bir kadroya sahip olması nedeniyle agresif bir ekip olduğu yönünde; siz neler söyleyeceksiniz?
Geldiğim zamanki Beşiktaş ile bugünkü Beşiktaş arasında farklar var. Daha atletik bir takım olduk. Daha çok koşup, rakibi daha çok hırpaladığımız bir gerçek. Oyuncularımız fizik kondisyon açısından daha güçlü ve daha üst seviyedeler. Artık taktik çalışmalara geçeceğiz. Bu açığı da giderdikten sonra tam bir ekip hüviyetine bürünmüş olacağız. Ama şunu da belirtmeliyim ki disiplinde bu çalışmalar içerisinde önemli bir yer işgal ediyor. Dünya Kupası’nda da gördük, başarıya ulaşan ekipler hep oyun disiplinine sadık kalan takımlar. İtalya buna çok güzel bir örnek. Özellikle disiplinin yanında takım oyununa sadık olan ekiplerin de dünya kupasında başarılı olduklarını bilmekte fayda var. Örneğin
Fransa–Brezilya maçında Henry’nin attığı golde arka direkte hiçbir Brezilyalı olmaması bu disiplinsizliğe bir örnektir. Bütün bu örneklerde gösteriyor ki ne kadar çalışırsanız çalışın en ufak bir disiplinsizlik büyük şeylere mâl oluyor. Dünya Kupasında final oynayan takımların bu hataları minimize ettiğini görüyoruz. Onlar bunun için başarılı oldular. Takımın ne zaman hazır olacağını söylemek afaki olabilir. Bundan sonraki pratiğimiz hep yukarılara doğru olacak. Ekim ayı itibari ile de tam istediğimiz düzeye geleceğimize inanıyorum. Ama kimse bizim Ekim ayından önce rekabetin dışında olacağımızı düşünmesin. Biz her zaman çok çalışarak ligdeki rekabetin içinde yer alacağız.
Önümüzdeki sezon için hedefleriniz nedir?
Benim hedefim kazanmak ve sadece kazanmaktır. Yenilgiyi kesinlikle hazmedemiyorum. Hiçbir zaman yarıştan kopmak hoşuma gitmez. Geçen seneki en zayıf noktamız kendi evimizdeki maçları kaybetmemizdi. Benim dönemimde içeride 7 tane maç kaybettik, dışarıda ise sadece Galatasaray maçında yenildik. Bu sene bu hataya düşmeyeceğiz. Şu an takım çok iyi çalışıyor. Taraftarın istediği ile bizim sahada yapmak istediğimiz arasında hiçbir fark yok. Yani seyircilerimizin istediği futbolu ve mücadeleyi, sahada vereceğimize inanıyorum.
__________________
[SIGPIC][/SIGPIC]

"İşkence acılar unutulur. Dik yaşamak iz bırakır hayatta..."

Deniz GEZMİŞ
onurozgen Ofline