[Asi Ruh]

- Benim bildiğim Mustafa Denizli görevi kabul etmezdi ama değişmiş. Sağlam'ı böyle gönderen Demirören'in teklifini kabul etmesini anlamıyorum
- Lucescu ile görüşen ve kabul etmeyince, paçasını kurtarmak için kerhen teklif yapan bir başkana muhtaç mı Denizli?...
- Terim ile yarışı kazanması için yönettiği takımı Şampiyonlar Ligi şampiyonu yapması lazım. Annemizin liginde 20 takımın, 20'sini de şampiyon yapsa ne olur!

Demirören, daha önce "Bu kulübün kapısından giremez" dediği Denizli'yi göreve getirdi. Siz, "Benim tanıdığım Denizli görevi kabul etmez" demiştiniz ama Deniz tam tersi bir karar aldı.
Beşiktaş- Denizli nikahı için neler söyleyeceksiniz?
Şimdi ben "Benim bildiğim Denizli kabul etmez" dedim. Benim bildiğim Denizli'de yanlış olduğunu düşünmüyorum. Ben hâlâ o lafımın arkasındayım. Benim bildiğim Mustafa Denizli kabul etmez(di). Ama benim bildiğim Mustafa Denizli... Ben yanlış bilmiyorum Mustafa Denizli'yi... Ben Mustafa Denizli'yi doğru biliyorum. Ben yanılmadım. Benim bildiğim Mustafa Denizli, yarın yine böyle bir şey olsun, yine aynı şeyi söylerim. Ama benim bildiğim Mustafa Denizli değişmiş. Bu Mustafa Denizli zaafların esiri olmuş. Bu zaaf ne olabilir? Para... Ama 1.5 milyon euro, Denizli için para değil. Mustafa Denizli'nin böyle bir paraya acil ihtiyacı yok. Çünkü Mustafa Denizli'nin hayatında para bu kadar önemli bir yer tutmuyor. Onun için bunu düşünmüyorum. Mustafa Denizli hakikaten doğuştan Beşiktaşlı. Uzun zamandan beri Beşiktaş'ta çalışmak istiyordu. Beşiktaş'ta çalıştığı zaman da bir hoşluğun da sahibi olacak. Türkiye Cumhuriyeti'nde Galatasaray'ı, Fenerbahçe'yi ve Beşiktaş'ı çalıştıran bir kişi olacak. Hele de Beşiktaş'ta şampiyon olursa üçünü birden şampiyon yapan ilk ve tek yerli hoca olacak. Bu da bir neden ama Mustafa Denizli için Beşiktaş ulaşılmaz bir hayal değil. Mustafa Denizli her zaman gelebilirdi ve her zaman da şampiyon yapabilirdi. İlla bugün olması gerekmiyor. O zaman niye kabul etti? "Benim bildiğim Mustafa Denizli" derken bunu söylüyordum; niye kabul ettiğini ben hâlâ anlayamıyorum. Ertuğrul Sağlam'ı böylesine gönderen Yıldırım Demirören'den görev kabul etmesini ben bir türlü kafama sindiremiyorum. "Ben burada oldukça Mustafa Denizli bu kapıdan içeri giremez" diyecek ondan sonra diyecek ki "Ben Mustafa Denizli'nin adını Ertuğrul Sağlam'a güvence vermek için kullandım!.."

ŞAMPİYON YAPABİLİR
Yarın Mustafa Denizli'ye güvence vermek için kimin adını kullanacak acaba!.. Ertuğrul Sağlam bu kulübün teknik direktörüyken gidip Lucescu ile görüştü. Böyle bir başkana, sırf kendi paçasını kurtarmak için kerhen teklif yapmak zorunda kalan bir başkana muhtaç mı Mustafa Denizli? Bana bunu anlatmasın!.. Bana bunu kimse anlatamaz!.. Mustafa Denizli kendi prestiji adına, kendi futbol adamlığı adına kendi adamlığı adına çok önemli bir hata yaptı. Beşiktaş'ı şampiyon yapsa bile bu değişmez. Çok yanlış bir iş. Bu son olaylarda saygı duyduğum iki isim var. Birisi Ertuğrul Sağlam, alnından öperim... İkincisi, gerçekten böyle bir hareket hiç beklemiyordum ondan; Sinan Engin. Sinan Engin bile "Ben bırakıyorum" dedi. Böyle bir ortamda Mustafa Denizli görev kabul ediyor.

Beşiktaş ile dokusu uyar mı? Başarılı olabilir mi?
Olabilir. Çünkü Beşiktaş'ın elinde iyi bir kadro var. Hani diyoruz ya "Mustafa Denizli kendi kurmadığı takımda çalışmaz." Ama Beşiktaş'ın elinde iyi bir kadro var. Avrupa'dan da elenmiş. Öyle bir derdi de yok. Tek cephede savaşacak. Tek cepheye yetecek bir kadro var ve bu bozgun haliyle Galatasaray'dan 3, Fenerbahçe'den 8 puan önde. 1-2 tane oyuncu eksikse onu da ocak ayında, ara transferde alırlar. Mustafa Denizli için ballı badem bir kadro var. Bu takımı Mustafa Denizli gibi bir hocanın şampiyon yapması hiç de zor değil. Tahmin ediyorum onu düşündü. 'Ben bu takımı şampiyon yaparım. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı şampiyon yapan tek hoca olarak tarihe geçerim.'

Bu noktada aslında Terim ile yarışı da aklıma geliyor. Son dönemlerde bir miktar Terim'in gerisinde kalmıştı. Görevi kabul etmesinin nedenlerinden birisi de bu olabilir mi?
Terim ile yarışı kazanması için yönettiği takımı Şampiyonlar Ligi şampiyonu yapması lazım. Annemizin liginde 20 takımın, 20'sini de şampiyon yapsan ne olur! Ben Mustafa Denizli'nin İran'dan döndükten sonra Alf Ramsey'in yaptığını yapmasını istedim ve bekledim. Alf Ramsey hiç kimsenin tanımadığı bir adamdı. İpswich Town'un menajeri oldu. O sene 3. Lig'den 2. Lig'e yükseldi. Ertesi sene 1. Lig'e yükseldi. Ertesi sene 1. Lig şampiyonu oldu ve ertesi sene Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandı. 3. Lig'den aldığı bir takımı zirveye taşıdığı için İngiliz Milli Takımı'nın başına getirildi ve 1966'da İngiltere'yi Dünya Şampiyonu yaptı. Hocalık bu işte.

SORU İŞARETİ KALIR
Hazır takımın, Beşiktaş'ın başına geçsem bende şampiyon yaparım. Şu Beşiktaş'ı ben şampiyon yaparım. Federasyon 'Antrenörlük diploması yok ama Hıncal Uluç gelsin yönetsin' diye izin versin, ben yaparım. Mustafa Denizli gidip Adana Demirspor ile anlaşabiliyor mu; mesela!.. Kocaelispor'a gitti ama yarı yolda bıraktı. Alemannia Aachen'ı hatırlayın. Bütün dünyayı şok eden bir giriş yaptı. Yarı yolda bıraktı Türkiye'ye geldi. Mustafa Denizli aslında takım yaratabilecek adamken, hazır takımla oynamaya bayılıyor. Onun için bekliyor ki ya milli takımdan davet gelsin ya da Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'tan davet gelsin. Hayır. O zaman sen kendini kanıtlayamazsın arkadaş. O zaman Mustafa Denizli hep soru işaretiyle gider. İsterse Beşiktaş'ı da şampiyon yapsın bu soru işareti hep sürecek. Bu soru işaretinin ortadan kalkması iki şeye bağlı: Takımlardan birini Avrupa Şampiyonu yapar; Fatih Terim gibi. Ya da 3. Lig'den takım alır, onu 1. Lig'in tepesine getirir, aynı Alf Ramsey'in yaptığı gibi. Bunlara cesaret edemiyorsa gerisi palavra benim için.