Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-10-2008, 16:07   #1
Constantin
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Göknar Ağacı - Abies

Eski Yunan ve Romalılar, "çam" ve "göknar" sözcüklerini dönüşümlü olarak kullanıyorlardı. Son yüzyıla dek "göknar" sözcüğü, iğne yapraklı ağaç anlamına geliyordu. Göknar ağacı, Türkiye’de de yılbaşı çamı olarak satılmaktadır, ama göknarın çam ile yakından uzaktan bir ilişkisi yoktur. Zaman içinde göknar ve ladin ağacının aynı cinsten olup, olmadığı tartışması başladı. Bu karışıklık için de ağaçlara verilen kimi popüler adlar da kargaşaya yol açtı. Günümüzde çam ağaçlarının Pinus cinsine, ladinin Picea cinsine, göknarın Abies cinsine ait olduğu bilinmektedir.

Aşağı yukarı tüm çam ağaçlarında ikili ya da üçlü iğne yapraklı kümeleri bulunur. Göknar ağacının yaprakları ise tektir ve daldan çıkar. Göknar ağacının yaprağını kopardığınız zaman, dal üzerinde yuvarlak, temiz bir çukur bırakır. Ladin ağacının yaprağı koparılırken, kabuğun bir bölümü de kopar. Douglas göknarı ve ladinin kozalakları aşağı doğru asılırken, gerçek göknarın kozalakları yukarı doğru, dik durur. Göknar ağacında, yapraklar uzun sürgünlere teker teker sarmal olarak dizilir. İğne yaprakları iğne gibi yassıdır. Kozalakları ağaç tepelerinde yukarıya doğru dik durur, bir yılda olgunlaşırlar ve olgunlaştıktan sonra karpeller (kozalak iç pulu) tohumlarla birlikte yere dökülür, ağaç üzerinde ancak kozalakların ekseni kalır.

Avrupa göknarı (Abies alba) Güney ve Orta Avrupa’nın dağlık bölgelerinde yetişen bir göknar türüdür. Uygun toprak ve iklim koşullarında 50-60 m. dek boy ve 1,80 m. dek çap yapabilir; 500 yıl gibi uzun ömürlü olabilir.

Gençliğindeki dar piramidal tepe, ileri yaşlarda bozulur, yuvarlaklaşır. Gövde kabuğu gri beyaz ve pürüzsüz, ileri yaşlarda ise küçük pullar halinde çatlaklı olur. Genç sürgünler gri, üzerinde dağınık durumda kısa tüyler bulunur. Küçük yumurta biçiminde reçinesiz olan tomurcukları, yan sürgünlerin ucunda her zaman üçer üçer yer alır. Bu özelliği ile Türkiye’deki doğal göknar türlerinden kolayca ayırt edilir.

Yaprakları 1,5-3 cm. uzunluğunda, uç bölümü küt ya da kertikli; üst yüzeyleri parlak koyu yeşil, alt bölümlerinde ise iki adet stoma bandı var. Alt dallardaki yapraklar çoğunlukla iki sıralı, tarak biçiminde dizili; üst dallardaki ise sürgünün üst tarafına doğru yönelmiş olup, fırça gibi dik durur. Kozalak taşıyan sürgünlerdeki yapraklar daha kısa, daha dik ya da çoğunlukla da serttir.
Silindir biçimindeki kozalakların uç bölümü küttür. Gençlik döneminde yeşil, olgunlaştığında açık kahverengi olan kozalakların kısa kalın bir sapı vardır. Kozalağı oluşturan karpeller yelpaze biçiminde, brahteler (dış pullar) ise dar kaşık biçimindedir. Brahtelerin ucu, iç pulların arasından dışarı doğru çıkarak uzar ve geriye doğru kıvrılır.

Güney ve Orta Avrupa’nın dağlık bölgelerinde, örneğin Pirene, Vojlar, Karaorman, Bavyera, Alpler ve Karpat dağlarında saf ya da Avrupa kayını ve Avrupa ladini ile karışık ormanlarına rastlanır. Bağıl nemi yüksek, nemli topraklarda daha iyi gelişir. Yazın kurak olan kıtasal iklim koşullarından kaçar. Orta derecede ısı ister, geç ilkbahar donlarından zarar görür. Işık isteği az, tam bir gölge ağacıdır. Zehirli gazlara, kirli havaya, özellikle asit yağmurlarına karşı çok duyarlıdır.

Ünlü Alman botanikçi Bornmüller’in adını taşıyan ve tümüyle Türkiye’ye özgü bir göknar türü ise Abies bornmülleriana öteki adıyla Uludağ göknarıdır. Gövde kabuğu kül grisi renginde ve pürüzsüz; ileri yaşlarda ise boyuna çatlaklı ve daha sonra da pullu olur. Genç sürgünler yeşilimtrak sarı, daha sonra kahverengine dönüşür; parlak ve çıplaktır. Sürgün uçlarındaki tomurcuklar çoğunlukla dört tane ve reçinelidir. Sürgünlere teker teker sarmal olarak dizilen iğne yapraklar, üst dallarda yukarıya doğru yönelir.

İğne yaprakları 2-3 cm. uzunluğunda ve üst yüzleri koyu yeşildir. Alt yüzlerinde de beyaz renkli iki stoma bandı bulunur. Ayrıca iğne yaprakların uç bölümünde de stoma çizgileri görülür

Konu aLeN tarafından (02-05-2009 Saat 15:21 ) değiştirilmiştir..
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla