[Gokhan]

Ertuğrul Sağlam, karşılaşmayı televizyon ekranından izledi mi? Gördü mü; Tello’nun nerede ve nasıl oynadığını ve de neler yaptığını? Savunmada üç elemanla mücadele eden Beşiktaş’ı izledi ise acep neler düşündü? İçinden; “Mustafa Denizli hata yapıyor. Ben olsam savunmayı dörtlü yapar, önlerine de çift kesici koyar hücum gücümü kendi kendime sabote ederdim” mi dedi? Ertuğrul Sağlam’ın tüm ‘yanlışlarını’ Ankara deplasmanında ortaya koyuverdi Mustafa Denizli... Sınırlı zaman dilimi içinde oyuncuları ile diyalog kurdu, ardından takımın kurgusunu değiştiriverdi, bu da yetmezmiş gibi İbrahim Toraman ile İbrahim Üzülmez’i sahaya birlikte sürdü! Öncelikle ‘güven’ telkin etti Mustafa Denizli... Şayet oyuncu grubu, başındaki teknik adama inanır ve güvenir ise ‘başarı’ rastlantı olmuyor zaten genelde!

Üçüncü dakikada Tello’nun, Holosko’nun pasında kaydettiği gol ‘sürpriz’ sayılamazdı zira Beşiktaş çok uzun süredir hiçbir karşılaşmanın otuzuncu saniyesinde rakip kaleye şut çekememişti (Yirmi beşince saniye Holosko). Delgado’nun kullandığı köşe atışında topa kafasını uzatan Sivok’un farkı ikiye çıkarması da ilginç değildi. Ancak hemen ardından gelen Nobre’nin kafa golü en azından benim için beklenmedik ‘sayı’ oldu ve fark maçın hemen başında üçe çıkıverdi. Ne var ki, Beşiktaş erken bulduğu üç golün ardından oyunu ‘rölanti’ye almadı almasına da sadece başlangıçtaki iştahını yitiriverdi.
Cisse fazlaca pas hatası yaptı, Serdar Kurtuluş sağ kulvarda beklenenden uzak kalıverdi. İbrahim Toraman istikrarını korudu ama isimdaşı İbrahim Üzülmez ellerine bir kez daha hâkim olamadı! Hakem Mustafa Kamil Abitoğlu’nun göremediği pozisyonlardan birinde rakibinin yüzüne elini indiriverdi! Hızını alamamış olacak ki, ikinci yarıda eliyle Mustafa’yı ceza alanı içinde düşürdü ve kazanılan penaltı atışı aradaki farkın ikiye inmesine neden oldu. Mustafa Denizli, yorulan Holosko ile Tello’yu kulübeye çekip sahaya Ali Tandoğan ile Bobo’yu sürdü. Hemen ardından da üretkenlikten uzak Cisse ile Uğur Boral değişimini yaptı.

Beşiktaş, Gençlerbirliği karşısında ‘mükemmel’ diyebileceğimiz oyun sergilemedi, üç adet golü fazlaca erken buldu ve ‘rehavet’in keyfini çıkardı. Ayrıca karşılaşmanın son bölümünde de ev sahibi ekibin atakları karşısında zor anlar yaşadı. Ali Tandoğan’ın ‘İbrahim Üzülmezleşip’ Ergün’ün formasından çekmesinde sinirlerine hâkim olamayan taraf kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Ancak bu ‘edepsizlik’ tamamı ile Ali Tandoğan’a ait. Beşiktaş’taki olumluluk nasıl Mustafa Denizli’ye ait ise..