'Anafikri hemen baştan söyleyeyim: Beşiktaş pozitif futbol sergiledi, Mustafa Denizli ‘titrek’ takıma şahsiyet kazandırmış, 90 dakika hücumu düşünerek oynadılar, bu durum seyir zevki yarattı, maçı izleyen herkes mücadeleden memnun kalmıştır...' Sergen Yalçın'ın Vatan Gazetesi'nde yayınlanan yorumu:
31 ortayı nereye yaptınız?
ANAFİKRİ hemen baştan söyleyeyim: Beşiktaş pozitif futbol sergiledi, Mustafa Denizli 'titrek' takıma şahsiyet kazandırmış, 90 dakika hücumu düşünerek oynadılar, bu durum seyir zevki yarattı, maçı izleyen herkes mücadeleden memnun kalmıştır.. Beşiktaş iyi yolda yani.. Ama sonuçta skor tabelasına bakıyorum: 1-1.. Eğer şampiyon olmak istiyorsan bu tip maçları ne yapıp edip kazanacaksın.. Çünkü karşındaki Sivas, 1 puanı yeterli görecek bir şekilde oynadı.. 5. dakikada öne geçmesine rağmen, tipik bir Anadolu takımı gibi kapandı ve kontratak bulmayı bekledi.. Böyle oynayan bir takımı yenmek için iyi mücadele etmenin dışında yaratıcı ayaklarını devreye sokman da lazım..
KALDI ki, Beşiktaş'ın en yaratıcı futbolcusu olan Delgado, bu sezonki en başarılı futbolunu oynadı.. 1 gol attı, 2 gol pozisyonuna girdi, rakip kaleyi sürekli meşgul etti.. Normalde 60. dakikada yorulup kontağı kapatırdı, onu da yapmadı.. Buna karşın maçın berabere bitmesinin en büyük sebebi, takımdaki diğer oyuncuların hücum ederken Delgado'yu seyretmeleri.. 9 kişi birden bakıp "Şimdi Delgado ara pas atsın, Delgado şut çeksin, Delgado orta yapsın.. Nobre de uçan tekme atarak vursun, gol olsun" diye bekliyorlar sanki.. Oysa hücum dediğin, tıpkı savunma gibi 11 kişiyle yapılır.. Atak bazen kalecinin bir pasıyla başlar, bazen kanatlardan top gelir, kimi zaman da ortadan rakibi delersin..
BEŞİKTAŞ kanatları dün hiç çalışmadı neredeyse.. Üzülmez defansif açıdan iyi olmasına karşın hücumda kendini gösteremedi.. Aynı şekilde Serdar Kurtuluş da sağ tarafta ağır kaldı.. Sonradan giren Serdar Özkan ile Holosko'nun da takıma en ufak bir faydaları olmadı.. Tello (bu deyimi kullananlardan futbolculuk hayatım boyunca hiç hazzetmedim ama..) bal yapmayan arı gibiydi.. O zaman Beşiktaş her topta göbekten rakibi delmeye çalıştı.. Üstelik Cisse'yi de standardının üstünde oynarken gördüm.. Yakalayamadığına terlik fırlattı, her yere koştu, Sivas gibi ortası kuvvetli bir takıma karşı Beşiktaş'a zaaf yaşatmadı.. Buna karşın yukarda saydığım isimlerden hiçbiri delici rol oynayamayınca Delgado ile Nobre ikilisi, 11 kişilik Sivas takımına karşı bir golden fazlasını atamadı..
DEFANSTA Toraman en ufak hata yapmadı, tebrik ediyorum.. Sivok hem atak kesti, hem ileriye katetti, hem topu oyuna soktu.. İlerde daha da iyi olacağı belli.. Zapotocny goldeki hatası dışında iyiydi ama o hatayı da kolay kolay her futbolcu yapmaz.. Erken gol atsa maçı koparacak Beşiktaş'ın kimyasını bozdu.. 13. dakikada beraberlik geldikten sonra Beşiktaş'ın maçı kazanmasını beklerdim.. Çünkü Sivas'ı İnönü'de böyle yakalamışsın, yeneceksin.. Burada kaybedilen puan, G.Saray E.Şehir'i, F.Bahçe de Bursa'yı yenerse büyük dezavantaja dönüşür.. Ayrıca hafta Kayseri deplasmanı daha zorlu geçecek.. Bir galibiyet, sergilenen cesur futbolun karşılığı olmalıydı..
MAÇTAN sonra istatistiklere göz attım.. Beşiktaş toplam 464 pas yapmış, yani topun kontrolünü elinde tutmuş.. Oysa bu pasların çoğu geri alanda yapılan yan paslar.. 200 pas yapıp ileriye doğru oynasan daha iyi.. 11 kornerden 1 gol çıkmamış.. Rakip ceza sahasına tam 31 orta yapmışlar.. Golü Delgado'nun göbekten attığını düşünürsek, o kadar orta boşa yapılmış.. Bunda en büyük etken, Bobo'nun kişiliksiz futbolu.. Onu ne zamandır bu kadar kötü izlememiştim.. Nobre'yi çok yalnız bıraktı..
YANLIŞ anlaşılmasın: Beşiktaş'ın futbolunu, cesaretini, rakibi ısırmasını, istemesini, hücumu düşünmesini sevdim.. Ne zamandır bu kadar şahsiyetli oynamıyordu bu takım.. Ama bu kadar çalışıp kazanamazsan, bir yerde arıza var demektir.. Mustafa Hoca'nın ne yapıp edip bütün herşeyin Delgado'dan beklenmesine çözüm bulması gerekiyor..
Kartalhaber