Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-10-2008, 13:17   #1
MetiN
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Bir kac Secmece Fıkra...

Ararsa

Adama sormuşlar;
- Sevişirken karınızla konuşurmusunuz?
adam
- Tabii, ararsa neden olmasın.


Üç Kafadar

Doktorun bekleme odasında, son derece hasta oldukları her hallerinden belli üç adam oturuyormuş.. Hastalardan birisi 24 saatin 24'ünde de içen bir alkolikmiş.. İkincisi, sigaraları birbirine ekleyen bir tiryaki.. Üçüncü sevişmeden duramayan azgın bir eşcinsel..

Üçünü de uzun uzun muayene eden doktor, sonuçları açıklamak için adamları odasına çağırmış..

"Haberler kötü" demiş.. "Üçünüz de uçurumun kenarındasınız.. Bu alışkanlıklarınızı derhal bırakmanız gerek.. Sen bir yudum daha içersen, sen bir nefes daha çekersen, sen bir daha bir erkekle ilişkiye girersen bittiniz. Orada kalırsınız.. Bakın tane tane tekrar ediyorum.. Aranızdan herhangi biri bu alışkanlığını bir defa, sadece bir defa dahi tekrarlarsa ölecektir.. Hepsi bu kadar.."

Üç kafadar muayenehaneden birlikte çıkmışlar, Yürürlerken bir barın parlak ışıkları, yüksek müzik alkoliği kandırmış.. "Bütün doktorlar palavracıdır. Bayılırlar yasaklamaya" demiş, dalmış içeriye.. Ötekiler de peşinden.. Alkolik bir duble viskiyi kafasına dikmesiyle oraya yığılmış kalmış.. Diğer ikisi dehşet içinde bardan fırlamışlar.. Karmakarışık duygularla yürürlerken kaldırımda yeni yakılmış, dumanı tüten kocaman bir puro görmüşler.. Tiryaki aniden durmuş.. Derin derin bakmaya başlamış, yerdeki puroya..

Eşcinsel tiryakiyi dürtmüş.. "Eğer onu almak için eğilirsen.." demiş "Bil ki, ikimiz de öldük!"


Fatih`in Yiğitleri

Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş: - Güm Güm Güm !! İçeriden seslenmişler: - Kim o? Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: - Biz Istanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış: - Güm Güm Güm !!! İçeriden sormuşlar: - Kim o? Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: - Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! İçeriden hemen cevaplamışlar: - Onlar 40 yıl önce geldi! Dışarıdan yine ses gelmiş: - Biz mehter takımıyız, ancak geldik!


Üç Kız

Üç kiz ölmüs, cennetin kapisinda siraya girmisler. En büyük melek, kizlari karsilamis ve sormus:
  -"Cennetin kapisinidan girmeden önce size küçük bir sorum var. Hayattayken iyi kizlar miydiniz?"
  Ilk kiz atilmis:
  -"Sayin melek hazretleri! Inanin ben daima iyi bir kiz oldum. Evlenmeden önce kimseyle olmadim gibi evlendikten sonra da olmadim"
  Büyük melek yardimcisina donmus:
  -"Tamam bu kiza altin anahtari verin"
  Ikinci kiz;
  -"Sayin melek hazretleri! Ben evlenmeden kimseyle olmadim ama evlendikten sonra dayanamadim!"
  -"Bu kiza da gümüs anahtari verin" demis melek hazretleri.
  Sira üçüncü kiza gelmis;
  -"Sayin melek ben her önüme gelen erkekle evlenmeden önce ve sonra doyasiya birlikte oldum" demis...
  Büyük melek söyle bir sagina ve soluna baktiktan sonra yardimcisina fisildamis:
  -"Buna da benim odanin anahtarini verin"


Ateist ile Ayı

Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş. "Evrim ne güzellikler yaratıyor!" diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamiş. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışta ayının daha yaklaşmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayi adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam "TANRIM!!!" diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama: - "Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?" demiş. Adam utanç içinde: - "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demiş. Ses: - "Peki." diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya baslamis. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş, ve konuşmaya başlamiş: - "Tanrım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere."
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla