Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-11-2008, 14:28   #1
MrSmith
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í
 
MrSmith - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Ahenkli nağmeler sızar geceme...

"Ey Aşk!
Padişahım sensin!
Benim için bir darağacı kur!
Zira asılmamış kandil evi aydınlatmaz"

Ahenkli nağmeler sızar geceme... Eski aşıkların hayallerinden artakalan bir hengamede aklıma düşer bin-bir giz, akış esrikliğinde dönerken eflak, ahenkli nağmeler sızar geceme, aşk perdeleri açlılır bir bir, gökten bir ümid kayar, vurulur bir ceylan kimsesizliğinde yiter bir heyecan, yürek atışları an be ân, senin son-yürük semain hüviyetindeki gözlerine binlerce ah-ü perdesâz dilimde valâ-ü hayran, son bir tükeniş derdine derman olur sigaram, ahenkli bir alemin yakut dudaklarından damıtırım aşkı, fakat hisseme düşen hep hicrân...

Anlayamıyorsun değil mi?

Ahenkli nağmeler sızar geceme...Yalnızımdır, yanı başımda deliliğin kabusları dolaşır, oysa sen o gül-endamınla boy atmasaydın ufukala ne gecem ahenkli bir yalnızlığın musikisiyle hemdem olacaktı ne yoldaşlarımı geride bırakacaktım. Istırâb vadilerinin çilekeş aşıklarını tanımayacaktım, peşinde yazılması zor bir şarkı ile dolaşmayacaktım. "Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir, Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat" gecelerin uzunluğunda kahrolmayacaktım seninle dolu dakikalarımın hayaliyle, her saniye seni kaybeden hatıralarımın elemiyle, her salisede yeniden doğuşuma şahid olmayacaktım...

Anlamıyorsun değil mi?


Ahenkli nağmeler sızar geceme... Bitsin artık bu kısır döngü. "Ya ol, Ya öl" hitabının mübeşşir nidasını duyabilseydin keşke. Muştucu bir gecenin esrarından bi-haber hangi kandil cemalinin yağına yüz sürer bilmem ama keşke kandillerin kutsadığı bir fedakarlığın anlatısını duyabilseydin. Bu kadar derinden yankılanmasaydı o kanlı şehidlerin sesi.."Ey sâba, eğer uğrarsa yolun semt-i harâmeyne..."

Anlamıyorsun değil mi?

Ahenkli nağmeler sızar geceme...Bunca yazılan aşk şiirlerinin ölümsüz yönelişini, anlamıyorsun değil mi cemaline şahid olmuş her kalbin kendinden geçmiş halini, bi-ümid nazarlarını anlamıyorsun değil mi sana senin kadem kadem ilerleyen namına bestelenen son peşrevlerini... Anlamıyorsun değil mi, her hatm-i kelamın ardından sana kurban edilen yakarışların kimsesizliğini...


Anlamıyorsun değil mi?

Ahenkli nağmeler sızar geceme... ve ben onları ayıramam kendimden. Her dokunuşunda mızrabın gönül teline ben susturamam göğsümden sökün eden bir hicranın ümitsiz çığlığını. Etrafındaki eşyânın sukut eden çılgınlığını, en amasız bir ordunun sessiz isyanını bastıramam. Dokunuşunun bu kadar yıkıcı olduğunu bilmiyormuydun tebessümünün bir afet-i devrân bir felâket-i zamân olduğunu bilmiyormuydun?

Anlamıyorsun değil mi?

Ahenkli nağmeler sızar geceme..."Nice yorulduğum ayaklarımdan değil ayakkabılarımdan belli, Lambalar eğri, Aynalar arrep meleği, Zaman çarpıtılmış atın son hayali, Ev miras değil mirasin hayâleti, Ey gönlümün doğurduğu, Büyüttüğü, emzirdiği, Kuş tüyünden, Ve kuş sütünden, Geceler ve gündüzlerde, İnsanlığa anıt gibi yükselttiği, Sevgili, En sevgili, Ey sevgili, Uzatma dünya sürgünümü benim..."

Anlamıyorsun değil mi?

Ahenkli nağmeler sızar geceme...Sonu gelmeyen bir hikayede, büyütülmesi zor bir cocuğun kederiyle ben ve kelimelerim esrikliğin son deminde, "Ellerin, ellerin ve parmakların" içimde, okşarken sessiz devrimime kimse itibar etmesin...

Anlamıyorsun değil mi?

Ahenkli nağmeler sızar geceme...
__________________
Click the image to open in full size.
MrSmith Ofline   Alıntı ile Cevapla