shawnodese´isimli üyeden Alıntı
 Gerçeklerle paronoya farklıdır. Futbolda cemaat ve siyaset olaylarından haberiniz yoksa, bilgisayar başından kalkıp biraz gezip dolaşın, Ülker ile ilgili bir araştırma yapın, sonra biraz daha devam edip hangi hakemlerin, temsilcilerin ve gözlemcilerin hangi cemaatlerle bağlantısı var bir araştırın, o kadar araştırma yapacak çevreniz yoksa da sadece iktidar parti ile resmi bağlantısı olan Gözlemci, temsilci, federasyon üyesi, hakemlere bir bakın.
Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Ertuğrul Sağlam'ı, Ertuğrul Sağlam istifa ettikten sonra arıyor ve teselli ediyor. Bu bile garip değil mi sizce?
Bir örnek daha vereyim, bizzat federasyonda çalışan birisinin, bulunduğu ilçenin 3. ligte bulunan takımının kulüp başkanına, yanına ilgili ilçenin Belediye başkanınıda alarak, gidip bizzat isim vererek şu teknik direktörle çalışmanı tavsiye ederiz dediğini, arkadaşımız bizdendir, yoksa destek alamazsın dediğini, o kulüp başkanı da onu reddettiği için Kulübe belediye yardımın kesildiğini, kulüp otoparkının alınarak, parti ilçe başkanına verildiğini ve o takımın fahiş hakem hataları ile ligin zirvesinden düşürüldüğüne tanık olan birisiyim. Siz hala cemaat olayları yok diyin.
Ne yazık ki cemaat olayları o kadar çok fazla var ki. Hatta bu sene olan bir olay değil ki bu. Senelerdir var, ama bu sene daha bi ayyuka çıktı.
Bizim hakkımız yeniyor, siz hala E. Sağlam mı, M. Denizli mi davasındasınız? Bırakın artık bu karşılaştırmayı. Sene sonunda değerlendirin. O zaman daha doğru bir karşılaştırma yapılır. Sonuçta E. sağlam bir yıldan fazla Beşiktaş'ın başında kaldı. M. Denizli ise 3 aydır Beşiktaş'ın başında. |