Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-12-2008, 10:53   #1
can
 
can - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Uyan Beşiktaşlı!Hepsini Oku ve Oyunu Boz

2003-2004 sezonunda Beşiktaş aleyhine yapılan hakem hatalarını tek tek ele almaya başlayan Fotomaç Gazetesi yazarı Turgay Demir, bugünkü yazısında siyah beyazlı camianın önde gelenlerine seslendi!..

İşte Turgay Demir'in Fotomaç Gazetesi'nde yayınlanan yazısı!..

BEŞİKTAŞLI UYUMA!

Beşiktaş bugün onlarca sorunla boğuşuyor. Mali tablosundan Fulya'sına, tribündeki karmaşadan takım içindeki bazı problemlere, yönetim hatalarına kadar her sorununu iyi biliyorum ama bir şey daha biliyorum ki şimdi bunları konuşma zamanı değil...

Gün içsel kavgaları bir yana bırakma, tek yumruk olma ve camianın büyüklüğünü kanıtlama günüdür. Çünkü asıl tehlike bu büyüklüğü tartışmaya açma gayretleridir. Hepsi avucunu yalar ama bir şartla."Ben Beşiktaşlıyım" diyen herkes verilen mücadelenin Beşiktaş'ın sessiz, etkisiz, küçük camia olduğunu iddia edenlere karşı olduğunu farketmelidir.

İşte bu nedenle her Beşiktaşlının atacağı adım çok önemlidir. Bu bakışla Sayın Hikmet Çetin'in, "Yönetim Beşiktaş'a zarar veriyor" mealindeki açıklamalarını zamansız bulduğumu belirtmeliyim. 40 yılda bir konuşan Hikmet ağabey keşke bu hakkını Beşiktaş'a yapılan haksızlıklara dikkat çekmek için kullanmış olsaydı.

Kenetlenmek şart
Bakın sevgili Beşiktaşlılar. Hepiniz kendi açınızdan bir sorunu çok daha önemli kabul edebilirsiniz. Kiminize göre başkan büyük sorundur, kiminize göre alınmayan bir futbolcu, kiminize göre teknik adam, maddi yetersizlik ya da Fulya en önemli konu olabilir. Ancak şunu anlamalısınız ki bu sorunların hepsini camia kendi içinde çözer. Asıl kavga başka. Camia o kavgada kenetlenmez, paramparça olursa, dahili ve harici düşmanların ekmeğine yağ sürülmüş olunur.

Şimdi size çok önemli örnekler vereceğim. Malum 2003-04 sezonunu inceliyorum. Geçen hafta, o sezon Selçuk Kaya'nın yardımcı hakemlik yaptığı 10 Beşiktaş maçından üçünü izledim. Deplasmandaki Diyarbakır ve İnönü'deki Fenerbahçe maçlarını. İnanın bana tek kelimeyle kıtır kıtır doğramışlar Beşiktaş'ı. Kimsenin de gıkı çıkmamış.

Diyarbakır'da Kuddusi Müftüoğlu ve kıdemli yardımcısı Serkan Gencerler, Sergen'in hiçbir şekilde tartışılmayacak golünü ofsayt bahanesiyle iptal ediyorlar.

Selçuk Kaya da ikinci yarıda görüş alanı içinde Serdar Topraktepe'ye yapılan net penaltı konusunda hakemi uyarmıyor. Yani görmezden geliyor. Bu hatalarla üç puan gidiyor.

Fenerbahçe maçı daha garip hatalarla dolu. Atılan ilk golde Luciano, Cordoba'yı ezip geçiyor, Selçuk Kaya ve orta hakem Selçuk Dereli devam diyorlar. Topun çizgi dışından çevrilip çevrilmediği tartışılır. Orada da kararları Fener lehine oluyor. İlk gol böyle geliyor.

Selçuk Kaya'nın en iyi görebileceği yerde, ceza alanı köşesinde önce Tümer'e, sonra Sergen'e art arda iki net penaltı yapılıyor, kılını bile kıpırdatmıyor. Tıpkı adaşı Dereli gibi.

Malatya maçında ise Ahmed Hassan'ın attığı ve yine hiçbir şekilde tartışılmayacak gol, kıdemli yardımcı Ekrem Kan (O maçta Selçuk Kaya'nın hatası yok).

Kaya'nın hataları
Üç maç izledim durum bu. O sezon Beşiktaş'ın 10, Fenerbahçe'nin 6 maçında görev yapan Selçuk Kaya'nın iki maçta çok ciddi hataları olduğu kesin. Geride 12 maç daha var. O sezon neler olmuş siz düşünün. Buna rağmen camianın sesi çıkmamış. İşte bütün mesele bu sevgili Beşiktaşlılar.

Birilerine şu mesajı çok, açık ve net şekilde vermek zorundasınız. Herkes bilmeli ki Beşiktaş'ın canını yakanın canı yanar! Yıllardır federasyonu da, MHK'si de en çok gürültüden korkarlar. Ama bu gürültüyü sadece yönetim çıkarmamalı. Camianın tüm önemli aktörleri böyle zamanlarda desteğini ortaya koymalı. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Süleyman Demirel, Sayın Hilmi Özkök, Turgay Ciner, Zafer Yıldırım, Serdar Bilgili, İhsan Kalkavan, Ahmet Hamoğlu, Hasan Arat, Nevzat Demir, Mehmet Kazancı (aklıma ilk gelenleri yazıyorum unuttuklarım lütfen beni affetsin) ve elbette efsane başkan Süleyman Seba devreye girmeli. "Beşiktaş'ın büyüklüğü tartışılamaz" mesajı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde verilmelidir. "Milyonlarca Beşiktaşlının canını yakan koltuğunda oturamaz" denilmelidir.

Biliyorum konu uzadı ama önemli olduğu için devam ediyorum. Dün NTV Spor'da Fuat Akdağ ve Mehmet Demirkol'la sohbet ettik. Ben telefonu kapattıktan sonra Demirkol şöyle dedi: Bu ülkede şampiyonu tayin etme yetkim olsa her sene Beşiktaş'ı şampiyon yaparım. Çünkü Galatasaray'la Fenerbahçe'den birini yapsam diğeri isyan eder. Beşiktaş şampiyon olursa kimsenin sesi çıkmaz!"

Aslında Mehmet'in olaya genel bakışı doğru ama vardığı sonuç kesinlikle yanlış. Bazı dönemlerde şampiyon tayin edenler de tıpkı sevgili Mehmet Demirkol gibi en çok kimin gürültü çıkaracağını hesap ediyorlar, işin bu tarafı doğru. Farklı olan sonuç. Mehmet Demirkol, Beşiktaş'ı şampiyon yapıp diğerlerini susturmayı çözüm olarak görüyor, egemen güçler ise sessiz camia olan Beşiktaş'ı yakıp diğerlerini sırayla susturmayı tercih ediyorlar. Dönemsel olarak bu ligde yaşadığımız tam olarak budur. Beşiktaş'a 12 yılda bir şampiyonluk sırası gelmesi biraz da ondandır.

Siz salaklık boyutunda saf olabilir olaya sadece saha içinden bakabilirsiniz ama aklı hür, gözü açık, olan hiç kimse bunu kabul etmez.

Fark nasıl kapandı
İşte size basit bir örnek. Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, bu sezon başında Beşiktaş'ın 7-8 puan gerisinde kalan iki büyük, elle atılan goller, verilen ya da verilmeyen penaltılar ve rakiplere gösterilen haksız kırmızı kartlarla arayı kapatıp yarışa ortak oldular. İlk haftalarda yürüyemeyen iki takım, hakem hatalarıyla koşmaya başladı.

Biliyorum bu bir tesadüftür. Beşiktaş'ın iki derbide de hakem hatalarına kurban gitmesi falan da tesadüfün kare köküdür. Dolayısıyla ben Beşiktaş'a yapılan kıyımı rakiplerinin anlamasını beklemiyorum ama Beşiktaşlılar işin farkında olmalı.. Anlatmaktan da gocunmamalı. İşte bu sebeple, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan 7 yaşındaki çocuğa kadar her Beşiktaşlı, camianın gücünü ortaya koymasına destek olmalıdır. Beşiktaş Beşiktaş'sa, herkese haddini bildirmeli ve ligin benzer kıyımların ikinci yarıda yapılmasının önüne geçmelidir.

Ödleği öldürme korkut derler. Belli dönemlerde ortaya çıkan bu derin futbolcular da ödlektir. 50 yıldır Galatasaray ve Fenerbahçe'nin çıkaracağı gürültüden korktukları için istisnalar hariç her fırsatta Beşiktaş'ı yaktılar. O nedenle artık Beşiktaş camiası herkesin bir daha düşünmesini sağlamalıdır. Camianın büyüklüğünü içindekiler biliyor, dışarıdakiler de öğrenmeli... Bugün, hemen, şimdi... Yarın çok geç olabilir.

Günün sözü

Düşünür; yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir. (Paul Valery)
__________________
can Ofline   Alıntı ile Cevapla