Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-12-2008, 14:01   #1
MetiN
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Cüzzam ya da Lepra Nedir ?

CÜZZAM ya da LEPRA
Nedir?Click the image to open in full size.

Biliyor musunuz?



Bu sözcükleri birçok kez duyduğunuza eminim.
Ama acaba bildikleriniz doğru mu?
Gelin sizlerin aklına gelmesi olası soruları
yanıtlayarak onu anlatalım:
Soru 1: Başka adı var mı?
Yanit: Var. Biz sağlıkçılar ona genellikle "LEPRA" da diyoruz. Ama ilk kez tanımlayan kişinin adıyla "HANSEN HASTALIĞI" olarak da biliniyor.
Soru 2: Bu hastalık mikrobik bir hastalık değil mi?
Yanit: Evet, doğru. Yandaki resimde de gördüğünüz gibi, etkeni "verem" yani "tüberküloz" hastalığını yapan basille hemen hemen ayni türde bir mikrop. Bu da onun gibi aside ve alkole dirençli bir mikroorganizma. Dünyada hastalık oluşturduğu ortaya konulan ve hastalığın klinik bulguları tarif edilen ilk canlı hastalık etkeni. Bu etken, bu güne kadar yalnız hastalarda ve bazı hayvanlarda (armadillo ve mangabey maymunu) bulunabiliyor. Araştırma çalışmaları için farelerde de üretilebiliyor. Yapay besiyerlerde üremiyor.Click the image to open in full size.
Soru 3: Herkes bu hastalığa yakalanabilir mi?


Yanit: Hayır. Hastalığın oluşması için 2 koşulun birarada olması gerekir:
  • Bu mikroba karşı doğal bağışıklığın bulunmaması (İnsanların tümüne yakınında bu doğal bağışıklık vardır. Doğal bağışıklığın olmaması hali, insanlara kendinden önceki soylarından geçen bir özelliktir. Bu bağışıklık halini bir testle anlamak olasıdır.)
  • Dışarıya basil çıkaran aktif durumda bir hastanın bulunması ve onunla uzun süreli ve yakın temas halinde olmak.
Soru 4: Ne tür belirtiler görülür?
Yanit: Mikrop kollarımız ve bacaklarımızda bulunan ve duyuları beyne ileten duyu sinirlerinin ya da beyinden iletilen emirleri kaslara götüren motor sinirlerin çevresinde bulunan kılıfı oluşturan hücrelerin içine yerleşir. Bu hücrelerde yıkıma yol açar. Sinir yoluyla deriye kadar ulaşarak deride bazı belirtilere yolaçar. Bu belirtilerin görünüşleri değişik biçimlerde olabilir. Deri yüzeyinden kabarık ya da çukur olmayan, ancak derinin renginden daha açık renkli lekeler (MAKÜL), mercimek büyüklüğünde ya da biraz daha büyük çok kabarık olmayan kırmızı-mor renkli kabarıklıklar (PAPÜL), değisik büyüklükte, keskin sınırlı, yine pembe-kırmızı-mor parlak renkli deriden hafifçe kabarık kızartılar (PLAK), özellikle yüz, göz çevresi, yanaklar, dirsek ve dizlerin dış-ön yüzlerinde daha sık görülen nohut-ceviz büyüklüğünde topak ve kabartılar (NODÜL), bu lezyonların bazılarının açılmasından oluşan yaraların izleri (SKATRİS-SKAR), kol ve bacaklarda his kaybı veya azalması, bazı hareketleri yapmada zorlanma ve güç kaybı, burunda tıkanıklık ve zaman zaman görülen hafif kanamalar, kol ve bacak sinirlerinin bulunduğu yerlerde duyarlık ve ağrı genel ve sık görülen belirtiler arasındadır. Ancak bu belirtilere benzer durumların olduğu çok sayıda hastalık olduğu unutulmamalıdır, Cüzzam olmak için yukarıdaki iki koşulun birarada olması zorunludur.

Soru 5: Ülkemizde ne kadar hasta var?
Yanit: Ülkemizde tümü kayıt altında olan yani adları, yerleri ve durumları bilinen çok az sayıda (yaklaşık 2.500) hasta vardır. Bunların arasında halen tedavi görenler yaklaşık 50 dolayında. Diğerlerinin tedavileri tamamlanmış ve inaktif (hastalığı başkasına geçirmesi olanaksız durumda olan) durumdalar.
Soru 6: Cüzzamı sakatlık yapar sanıyordum? Bu doğru değil mi?
Yanit: Doğrudur.Ülkemizdeki hastaların çoğu; eskiden geç tanı konulduğu ve yetersiz tedavi edildiği için bugün sakat durumdadırlar. Ayrıca bunların büyük bölümü doğu anadolu kökenli ve yoksuldur. Sakatlıkları nedeniyle çalışamaz, kendi yaşamları için gerekli maddi kaynakları sağlayamaz, dolayısıyla yardıma gereksinim duyarlar. O nedenle pekçok kişi onları yok sayar ya da görmezden gelir. Erken ve doğru tanı konulmayan hastalarda basiller yerleştikleri sinirlerde yıkıma yolaçarlar ve bu nedenle bazı sakatlıklar olur. Ancak her cüzzam hastası sakat kalmaz.
Soru 7: Tedavisi var mi?
Yanit: Tabii ki! Aynı verem tedavisinde olduğu gibi enaz üç ilaçtan oluşan bir kombine tedavi ile ençok 2 yıl içinde hastalar tamamiyle tedavi edilmektedirler. Üstelik tedavi için gerekli olan ilaçları devlet ücretsiz sağlamaktadır.
Soru 8: Bu konuyla özel olarak uğraşan yerler var mı?
Yanit: İstanbul, Ankara ve Elazığ'da iç tane özel dal hastanesi vardır. Ancak her ilde sağlık müdürlüğünde bulunan bulaşıcı hastalıklar şubeleri de bu konuda talepte bulunanlara yardımcı olabilirler. Ayrıca tıp fakültelerinin deri hastalıkları bölümleri de bu hastalıkla ilgili bilgi verip, kuşkulananları kontrol edebilirler.
Soru 9: Hastalara yardımcı olan gönüllü kuruluşlar var mı?
Yanit: Kuşkusuz var. Ülkemizde Prof.Dr.Türkan Saylan'in öncülüğünde yürütülen gönüllü çalışmalar yapılmaktadır.Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı vardır. Herkesin bu çağdışı hastalığı ülkemizde tümüyle sona erdirmek için yapacağı birşeyler vardır.
Soru 10: Nasıl bağlantı kurulabilir?
<FONT face=Arial,Helvetica>Yanit: Zamanınız olduğunda Bakırköy Akıl Hastanesi'nin hemen arkasında olan İstanbul'daki Cüzzam Hastanesi'ni ziyaret edebilirsiniz. İstanbul'un ender yeşil alanlarının ortasında "bir başka dünya"yla karşılaşacaksınız. Cüzzamlı hastalar da sandığınız gibi değil. Sizlerle tanışmaktan ve bir hatırlarını sormanızdan çok memnun olabilirler. Ayrıca telefon bağlantısı kurabilirsiniz: Telefon numaraları; 0212 572 61 22 , 570 10 26, 572 71 88'dir.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........

Konu MetiN tarafından (29-12-2008 Saat 14:08 ) değiştirilmiştir..
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla