[kuzey]

deli fıkrası (aman kimse üstüne alınmasın )

zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar.
deli hancıyı sabah erkenden yola çıkacağını söyleyerek sabah ezanı ile birlikte erkenden uyandumasını tenbihler.
hancı deliyi istediği vakitte uyandırır.
karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola koyulur.
epey bir yol katettikten sonra hava aydınlanır ve deli üzerindekileri fark eder
ve söylenmeye başlar;vaaaay aptal hancı benim yerime generali uyandırmış

öğretmen fıkrası

öğretmen öğrencilere sormuş

söyleyin bakalım cesaret neye denir

parmak kaldıran öğrencilerden birini seçer öğrenci biraz sıkılarak birazda hiç beklenmedik bir şey olduğundan cevap verir

hiç bir şey bilmediği halde biliyormuş gibi yapıp parmak kaldırmak



herkesi tanıyan kadın

bir mahkeme salonunda dava ya tanıklık etmesi için yaşlı bir kadını kürsüye çağırırlar

davalı avukatı kadına yaklaşır ve sorar.beni tanıyormusunuz
yaşlı kadın cevap verir;ah evet sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorumsiz ta o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınızsürekli yaşlan söylüyorsunuz ve karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz en yakını dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz ve iki dolar fazla için kazanmak için herkesi satarsınız .....

davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şoktadır ..
avukat ne yapacağını bilemez bir halde tekrar kadına sorar peki siz karşı tarafın avukatını tanıyormusunuz?

kadın tekrar konuşmaya başlar ;elbette tanıyorum çocukken ona dadılık yapmıştım temel,ödlek,ve alkolik adamın tekidir
etrafında tek dostu yoktur ve tanıdık komşuları hala geceleri altını ıslattığını söylüyor...


yine herkes şokta bütün salonu bir uğultu kaplar
hakim kürsüye tak tak vurup herkesin susmasını ister
her iki tarafın avukatını kürsüye çağırır ve eğilerek kulaklarına fısıldamaya başlar siz ikinizde yaşlı bayana beni tanıyıp tanımadığınızı sorarsanız eğer her ikinizide harcarım