[kosaserkan]

Futbol Aktüel'in harbi Beşiktaşlı yazarı Uğur Doğan'ın yeni yazısı yine süper..Bu adam Beşiktaş'ımızı medyada en iyi yorumlayan en sağlam adam..Destek olunmalı diye düşünüyorum..İşte o yazı..


Kartal Adım Adım Geliyor!..

Beşiktaş son iki haftayı kazasız atlattı. Lig yarışında önünde yer alan takımlardan Sivasspor 2, Trabzonspor 2, Galatasaray 3 ve Fenerbahçe 4 puan kaybetti. Ankaraspor ise artık önünde değil. Beşiktaş adım adım yaklaşıyor zirveye. Ama Beşiktaş taraftarı takımının adım adım yürümesini değil, koşmasını bekliyor. Hatta adına yaraşır şekilde uçmasını…

Beşiktaş bu sezon sıkça yaptığı (ve daha da yapacağı) gibi yine Antalyaspor’la oynadı. Sanırım, Antalyasporlu futbolcular, “Kaç kere oynadık, hepsinde de yenildik, ne yapsak olmuyor” düşüncesiyle umutsuz; Beşiktaşlı futbolcular da “Nasıl olsa her zaman yeniyoruz, zorlamaya gerek yok” düşüncesiyle rahat oynadılar ki maçta pek heyecan yoktu. Sadece Beşiktaş’ın maçı koparamaması nedeniyle son dakikaları heyecan veren bir karşılaşmaydı.

Bu sezonun en başında da, şampiyonluk yolundaki rakipleri bazı maçlarda takılırken, Beşiktaş ilk haftalarda başarılı olmuş ve rakipleriyle arayı açmıştı. Çünkü ilk haftalarda Fenerbahçe ve Galatasaray ligin kalburüstü takımlarıyla oynarken, Beşiktaş nispeten daha kolay takımlarla oynamıştı. Sonrasında ise üst üste puan kayıpları sonucu 4-5 puan önüne geçtiği takımların 4-5 puan gerisinde düşmüştü.

Şimdi yine o dönemdeyiz. Rakipleri zorlu maçlara çıkarken mutlaka kayıplar yaşayacaktır. Beşiktaş’ın bu dönemi kayıpsız atlatıp, zorlu maçlara girilirken rakiplerinin önüne geçebilmesi ve o zamana kadar da bir oyun düzeni oturtabilmesi gerekiyor. Zira, bir sistemi olmayan, sadece futbolcularının özel yetenekleri sayesinde gol bulabilen bir takım, bu yarışı götüremez. Son maçta da Tello’nun muhteşem vuruşu 3 puanı getirdi. Bugün Tello, yarın Yusuf, sonraki gün Delgado kurtarabilir takımı. Ama her maçta bir kurtarıcı bekleyerek şampiyon olamazsınız.

Ama işin farklı bir boyutu daha var. Beşiktaş’ın en büyük eksikliği olan bu düzensizliği, aynı zamanda da en büyük avantajı. Çünkü belli bir sistemi olmayan bu oyun düzenine karşı, rakipleri de bir savunma stratejisi geliştiremiyor.

Maçla ilgili söylenebilecek çok fazla şey yok. Sadece, İbrahim Toraman’ın eski günlerini hatırlatan, rakip nereden geliyorsa orada olduğu bilinçli mücadelesi ve takımını rahatlatacakken sayılmayan nizami golü ile Tello’nun muhteşem golü kaldı akıllarda. Ve tabi Nobre’nin gözyaşları…

Bu takımın ilk santraforu Bobo’dur. Nobre’yi de oynatmak istiyorsanız, çift forvet oynatırsınız. Mustafa Denizli’nin yaptığı gibi yaparsanız, hem yedek kaldığı için Bobo’yu kaybedersiniz hem de taraftar maç boyu Bobo’ya tezahürat yaptığı için beklentileri karşılayamadığı düşüncesi oluşan Nobre’yi.. Oysa taraftar Nobre’yi de Bobo kadar seviyor ve verdiği mücadelenin farkında. Ama haklı olarak Bobo’nun da sahada olmasını istiyorlar.

Bu hafta oynanan diğer maçları izlerken kafama takılan ve Beşiktaş yönetimi ve teknik heyetinin de kendi kendine sormasını beklediğim iki soru var…

Birincisi, Beşiktaş 7-8 milyon eurolar harcayarak futbolunun son dönemine girmiş futbolcular transfer ederken, Fenerbahçe defansı ile kedi-fare oyunu oynayan Gaziantepsporlu Tabata’nın maliyeti ne kadardır? İkincisi ise Emre Özkan’ın asistlerini ve Batuhan’ın gollerini izliyorlar mı?

Uğur DOĞAN
FutbolAktüeL

KAYNAK: Kartal Adım Adım Geliyor!..