genel kanının aksine takımın iyi oynadığını düşünmüyorum.. sadece çok iyi mücadele ettiğini düşünüyorum.. kalite hala çok zayıftı.. maçın yıldızı olarak lanse edilen ibrahim üzülmezse siz düşünün artık.. defalarca sol kulvarı kullanmasına rağmen tek bir orta yapma fırsatı bile bulamadı.. ikinci yarının başındaki nobrenin boboya verdiği pasla bulduğumuz yarım pozisyon dışında yakaladığımız tüm pozisyonlar duran top ve defanstan şişirmelerle bulduğumuz karamboller.. onlarda da ne hikmetse çok klas ayakları olan defans oyunuclarımız Zan,sivok ve torman buluştu topla.. Yaptıkları vuruşlar ise futbolun komik pozisyonları literatürüne geçecek cinstendi.. bu kadar kalitesizliğe mustafa denizli de azami katkı yapınca böyle bir haftayı da yine kayıpla geçirdik.. ilk yarıda oynanan hiçbir derbiyi kazanamayan bir takım olarak şampiyon olmak istiyorsan kendi sahandakileri en azından kazanman gerek ama el oğlu izin verirse tabi.. şimdi birkaç anektoddan bahsedeceğim:
1. Bir futbolcu düşünün tüm maçların ilk yarısında sahada ikinci yarısının başında oyun dışı. bu oyuncu ile alakalı akla 2 şey gelebilir.. Birinicisi yaşı ilerlemiş, fiziki sıkıntısı var ve ilk yarı maksimum performans koyup işini yapıyor ikinci yarı yorulduğundan oyundan alınıyor.. İkincisi her maç çok kötü oynuyor ama onu kazanmak istiyorsun ve sürekli deneyip bekliyorsun iyi olacak diye.. Bunların adı yusuf ve serdar özkan.. yusuf birinci kurala uyuyor ama hiçbir performans alamıyoruz.. Serdar ikinciye uyuyor bekliyoruz onu kazanmak için ama onu kazanalım derken şampiyonluğu nerdeyse kaybettik.. Burası Beşiktaş futbol takımı 2-3 maç iyi oynadın diye yeteneklerine ihanet edip kendine bakmazsan silinip gidersin hatta sana normal davranılsaydı şimdiye unutumuştun.. Beşiktaş futbol takımı genç oyuncuları kazanma için bir deneme tahtası değildir.. Biz genç futbolcuyu değil, genç futbolcu Beşiktaşı kazanacak.. S.özkan yeteneklerşne ihanet etmese zaten onu bu takımda kesecek futbolcu yok.. geçen sene gördük.. yusuf için söleyecek bişey yok 35inde hayatının transferini yaptı bence ve emekliliğini bekliyor olsa gerek.. beni en şaşırtan huyundan mı suyundan mı nedir bu takıma gelen türkiyenin en teknik futbolcusu bile olsa iki maçta 5 metre yanındaki adam pas atamaz hale geliyor.. ilginç.. heralde üzülmez,zan,toraman,cisse gibi adamlarla oynaya oynaya böle oluyosun..
2. takıma 2 stoper aldık 5er milyon eurodan.. birini hemen hemen her maç önlibero oynattık.. diğeri yerinin adamı.. sonra ligin en kritik maçında yerinin adamını çıkarttık önliberodakini stopere çektik.. böyle birşey sampiyonluğa giden bir takımda ligin 20. haftasında yapılamaz.. buna ancak gülerim ben.. bunu da mustafa denizliden başkası yapmaz heralde..
3. karşı takımda bir stoper var.. teknik,fizik,tecrübe herşey var.. 3 senedir türkiyede.. trabzon bedavaya aldı.. trabzonda bu sene 20 maçın tamamında oynamış ve sarı kart bile görmemiş.. biz gözümüzün önündeki bu adamı bıraktık gittik 10 milyon euroya iki adam aldık.. sonra 2. maddede bahsettiğim komediyi yapan TD'nin eline verdik... Bu da bizim yönetimimizin büyük başarısı..
4. Şu takımın en klas adamı Tello iki maçtır top oynayamıyor.. Bu da bizim ofansta verimli gol pozisyonumuzu sıfıra indirdi nerdeyse.. duran topları hazırlanmış pozisyonlar olarak değerlendirmiyorum.. Ama bu adama da kızamıyorum.. çünkü çok enteresan bir şekilde maçın %70ini sağ kanatta %30unu sol kantta oynuyor.. ne yapacağını şaşırdı.. sanırım Denizli Barcelonayı çok izliyor ve onun messi olduğunu felan zannediyor.. |