Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-03-2009, 12:40   #1
pascaltekin
B3ŞİKT@ŞK
 
pascaltekin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16 Bizler, sahadaki Beşiktaşlı oyuncu ve şart olan hatırlatma...çArşı

Beşiktaş taraftarı, Beşiktaş’ın biricik ve gerçek sahibidir, bunu tartıştırmayız bile. Ancak bu sahiplik herkesin kafasına göre yazacağı kurallarla yaşamadı, yaşamaz da... Hangi durumda neye göre davranırız, tavrımız ne olur, bunlar ortak yazılardır; gelenekten beslenir. Beşiktaşlının bir Beşiktaş oyuncusuna tepkisi, tavrı ve yaklaşımı, herkesin kafasına göre yazacağı şekiller değildir. Bunu hatırlatma ihtiyacı doğdu ise, alemin gidişatındaki bozulmalardan Beşiktaş’ımız da nasibini alıyor, demektir.

Tepki / tavır hangi durumlarda bizler için anlamdır, şimdilik bu konuya girmiyoruz. Ancak, tepkinin kendisine dair hatırlatma yapmak şart oldu: Buradan ulu çınar Beşiktaş’ın sahiplerine yol yordam anlatmak kimsenin haddi değil. Ancak “nasıl olamayacağını” hatırlatmak boynumuzun borcu... Tarihe, şehitlerimize, şahitlerimize, geleneği teri ile canı ile yazana, dünyanın en büyük ve en güzel mirasını bırakanlara borçtur:

Sokakta, yazılı ortamlarda, özellikle de tribünde, herkes tepkisini istediği biçimde kendisi yaşar ve yaşatır; bu, kendi dünyası ile, ahlak ve Beşiktaşlılık anlayışı ile ilgilidir. Ancak, eğer ki bunu Beşiktaş’ın ortak dünyasına sokarsa, “ortaya karışık” şekline girerse ve de bunu sahadaki oyuncuya hakaret boyutuna taşırsa, (ötesini dillendirmiyoruz bile...), orada Beşiktaş’a karşı sorumsuzluk başlar. Özellikle tribün diyoruz şu an:

Bize bunları yazdıranlar, otursunlar, bir daha ve son kez düşünsünler. Bu gelenekle ve miras ile hesaplaşmalarını yapsınlar; bunu çok net söylüyoruz. Yukarıda andık, kimlere ve neye borçlu olduğumuzu... Düşünürken bunu da hesaba katsınlar ki, ne kadar kararlı olacağımızı anlamak kolay olsun.

Bizi, başkalarından ayıran yanlarımızı çürütmeye, köreltmeye kimsenin ama kimsenin hakkı olmayacak. Hele ki bunu “Beşiktaş” adına yaptığını söyleyenleri önce bu geleneğin ruhuna, sonra da kendi inancımızın her tür gücüne havale etmek zorundayız. Bu tavrın sahiplerinin, “Beşiktaş için...” şeklindeki açıklamalarının içten içe bir yalan olacağını cümle âleme haykırmak bize düşer.

Evet, belki bu sorun başkaları ile karşılaştırıldığında Beşiktaş’ın dünyasında daha düşük oranda olabilir; ancak biz “Beşiktaşlıyız Beşiktaşlı...” Bir illetin bünyeye girmesi bizim için yeterince büyük bir sorundur...

Kimliğini “Beşiktaş taraftarı” olarak anan kimse, ama hiç kimse, bizi adı-sanı belli, malum taraftar kimliklerine benzeştirmeye kalkmamalı, ya da buna ısrarla katkıda bulunmaya devam etmemeli. Bunu kontrolsüz ve belki istemeden yapan, ve daha sonra üzüntü duyan tüm kardeşlerimiz, büyüklerimiz ve dostlarımız, bunu dikkate alacaktır. Ancak bu uyarıyı, bu iradeyi ve kararlılığı bile bile yok sayanlar için (tercih ettiğimiz son yöntem olsa bile) “Beşiktaşlılığı sorgulayarak” yola çıkacağız her zaman.

Bu hatırlatmanın haklılığını paylaşan, ulu çınarın sevdalısı herkes için bir konuya da dikkat: Beşiktaşlı bünyesinin kabul etmeyeceği ve etmemesi gereken böyle durumlarda, özellikle tribünde tepki gösterirken, bunu Beşiktaş’a zarar vermeden yapmalı. Yanlışı düzeltirken, bu da Beşiktaş’a zarar vermeden olmalı. Çünkü şiarımız belli bizim: Taraftarlıkta da da, tepkide de, her adımın, her sözün, önce“Beşiktaş için” olmasıdır. Her tepkimiz ölçülü, doğru ve kontrollü olmalı. Ama, olmalı! Ve olacaktır!...

Bunların şampiyonlukla, birlikle, dönem ile alakası yok! Bu iyi biline...Şampiyonluk ve hatta her galibiyet zaten bizim zafer tutkumuzun imzasıdır, ancak büyük davamız değildir!...Büyük davamız, Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan her ne var ise, onu bambaşka kılan her ne var ise, bunları sonsuzluğa kadar yaşayacak gibi ayakta tutmaktır...

Bu büyük sevdanın tarafı olan ve inanan herkesin, bu uyarının haklılığı ve gereği konusunda aynı inancı sahipleneceğine inanıyoruz.

Herkese nasip olmaz Beşiktaşlılık...


çArşı
__________________
T3QİN
pascaltekin Ofline   Alıntı ile Cevapla