[OutKast]

Almanya Bundesliga takımlarından VfL Bochum'da forma giyen milli futbolcu Sinan Kaloğlu, milli formayı yeniden giymek ve İspanya'ya karşı oynamak istediğini söyledi.

Futbol yaşantısını Bundesliga ekiplerinden Bochum'da sürdüren milli futbolcu Sinan Kaloğlu, evinin kapılarını İHA'ya açtı.

3 hafta önce doğum yapan Alman eşi Daria ve Sinem adını verdikleri minik kızıyla birlikte Almanya'da mutlu günler geçirdiğini ifade eden Sinan, Bundesliga, kendi kariyeri, milli takım ve Türk futbolu hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı.

Almanya'da günlerinin çok güzel geçtiğini ifade eden Sinan, özellikle kızı dünyaya geldikten sonra günlerinin daha mutlu geçtiğini belirtti. Eşinin ailesinin ve arkadaşlarının da bulunduğu bölgede oturması nedeniyle yabancılık çekmediğini belirten Sinan, Almanya'yı neden tercih ettiği şeklindeki bir soruya ise, "Almanya'yı tercih etmemin nedeni, Bundesliga'nın dünyanın önde gelen liglerinden birisi olması. Atmosferi görüyorsunuz. Stadyumları, insanların futbola ilgisini görüyorsunuz. Bundesliga'da mantalite daha farklı. Eşimin de buralı olması önemli bir etken. Eşimle her yerde yaşayabilirim. Evlenmeden önce eşim yokken de Türkiye'de kiralık olarak birçok farklı şehre gittim. O yüzden değişikliğe değişik şehirlere alışkınım. Ama eşimle birlikte Almanya'da olmamız daha bir kolaylık sağlıyor bize" dedi.

Bundesliga ile Turkcell Süper Lig'i de karşılaştıran Sinan, "Almanya'daki futbol daha tempolu. Son dakikaya kadar hiçbir takım bırakmıyor maçı. Son ana kadar ne olacağı belli olmuyor. Son dakikaya 3-1 önde girdiğiniz bir maçı 4-3 kaybedebiliyorsunuz. Akıcı bir futbol var Almanya'da. Tempolu, güce dayalı. İyi ve kaliteli oyuncular var. Her takım her takımı yenebiliyor. Tabii Türkiye de, yavaş yavaş, son 2-3 yıldır daha zorlu bir lig haline geldi. Anadolu takımları şampiyonluk yolunda gidiyorlar. Kafaya oynuyorlar. Bu takımların sayısı 1-2 belki 3, ama bu artacak gibi gözüküyor. Türkiye'de, prese dayalı adam adama oyun ve daha sert bir futbol var diyebilirim" diye konuştu.

Kaloğlu, Beşiktaş'a erken yaşta transfer olduğunu ve bunun yanlış olduğunu da itiraf ederek, "Ben erken yaşta Beşiktaş'a transfer oldum. Kimine göre belki iyi kimine göre kötüydü. Beşiktaş'ta iyi bir sezon geçirdiğimi söyleyemem. Bir sene boyunca istediğim o şansları bulamadım. Sonra kiralık gittim. Gittiğim takımlarda da iyi oynadım bana göre. Döndüm geldim ama tekrar kiralık gittim. Aslında daha fazla süre tutunabilirdim Beşiktaş'ta. Ama öyle karar verildi. İstanbul'a erken geldim diyebilirim. Altay'da biraz daha pişebilirdim. Altay'da çok iyi bir sezon geçirdim ancak takımım küme düştü. Milli takımda da oynadım ve birçok takım tarafından da istendim. Profesyonel futbolcu olarak arkama değil önüme bakmak isterim. Ama oynadığım futbol belli. Yani sonuçta nasıl oynadığım nasıl bir oyuncu olduğumu bilen çok sayıda insan var. Dediğim gibi menajerime de yurt dışında oynamak istediğimi söyledim. Teklifler aldım ve beğenildim" şeklinde konuştu.

Süper Lig'de Sivasspor'un liderliğini de değerlendiren Sinan Kaloğlu Anadolu'dan bir şampiyon çıkıp çıkmayacağı ile ilgili soruya ise, "Bir Anadolu takımının şampiyon olması diğer takımları da cesaretlendirir. Mesela Sivasspor şampiyon olursa seneye Bursaspor, 'bende olabilirim' diyebilir. Diğer takımlar da kendinden emin bir şekilde yollarına devam edebilirler" dedi.

Sinan, Türkiye'de en çok Alex'i beğendiğini de ifade ederek, "Türkiye'de en beğendiğim futbolcu Alex. Daha sonra ise Arda gelir. Çok yetenekli çok iyi oyuncular çünkü. Trabzonspor'dan Egemen'i, Beşiktaş'tan Gökhan Zan'ı, Bursaspor'dan Ömer Erdoğan'ı beğenirim. İyi futbolcular var Türkiye'de ve iyi yabancıların da gelmesiyle iyi bir lig olacak" diye konuştu.

Milli futbolcu, daha fazla Türk futbolcunun yurt dışına çıkması gerektiğini de belirterek, "Bence Türk futbolcular yurt dışına çıksınlar, sonuçta denemelerinde fayda var. Biz sadece kendimizi temsil etmiyoruz, bir ülkeyi temsil ediyoruz, Türk insanını temsil ediyoruz. Davranışlarımız, oyun şeklimiz örnek olmalı. Ki bizden sonra gelecek olanların önünü kapatmayalım. Tabii ki sorunlar olacak. Değişik bir dil, değişik bir ortam değişik bir ülke. Bence kendinde gücünü bulan futbolcular yurt dışını denemeli. Türk futbolcuların en büyük sorunu dil sorunu. Buradaki tercümanlık olayı bizim Türkiye'de yabancı futbolculara gösterdiğimiz ilgi gibi değil. Soyunma odalarında olsun, toplantılarda, tesislerde olsun tercümana izin vermiyorlar. Kendilerini ifade edebilecek kadar dil bilmeleri iyi olur. Buradaki sistem, işleyiş biraz farklı" dedi.

Bochum'da son dönemde fazla forma şansı bulamamasını hocasının iyi giden takımı bozmak istememesine bağlayan Sinan, yeniden milli formayı giymek istediğini de vurguladı ve şöyle konuştu:
"Almanya'da ilk yarıda çok iyi bir çıkış yakaladım. Neticesinde de milli takıma seçildim. Milli takıma gidip geldikten sonra hocamız beni dinlendirmek istedi çünkü ben sezon başında kamp yapmamıştım. Dinlendirdikten sonra biraz sistem değişikliği yaptı takım içinde ve bu değişikli galibiyetleri getirdi. Sonuçta hoca takımı bozmak istemiyor. Takımın bir çıkışı var. Bu nedenle daha fazla forma şansı bulamadım. Ama iyi oynayıp İspanya Milli Takımı karşısında oynamak istiyorum. Milli takıma iyi şeyler vermek istiyorum. Vereceğime de inanıyorum. İspanya karşılaşması bence ölüm kalım maçı olmayacak. Çünkü gruptan iki takım çıkacak. İspanya'da berabere kalsak bile bizim için çok iyi sonuçta. İspanya Avrupa Şampiyonu ama bizde çok iyi bir takımız. Sonuçta zor maçları görüyorsunuz milli takım çıkıyor, alıyor. Avrupa 3.lüğü geldi. Ben inanıyorum çok iyi bir karşılaşma olacak ve iyi bir sonuç alacağız" dedi.

Sinan'ın eşi Daria da, Almanya'da büyüdüğünü ve bu nedenle ortama uymakta zorluk çekmediğini ifade ederek, Almanya'yla Türkiye arasında bir tercih yapmaları gerektiği durumunda Türkiye'yi tercih edeceklerini çünkü Türkiye'yi sevdiğini söyledi.