Beşiktaş kadro ve fizik yeterlilik bakımından Türkcell Süper Lig'in bana göre en güçlü takımı.
Ancak Gençlerbirliği karşısında net bir şekilde ortaya çıktığı gibi bu gücü kullanamıyor, daha doğrusu farkında değilmiş gibi. Bunun bir nedeni de Teknik Direktör Mustafa Denizli'nin bazı futbolcularını yeteneklerini sevmesi nedeniyle kıyamaması ve kenarda oturtamaması.
Göründüğü karadıyla Siyah-Beyazlı formayı en hak ederek sırtına geçiren Ekrem Dağ. Diğerlerinin hak etmediğini söylemek istemiyorum ama bunu Erkem gibi ortaya koymalarını beklemek futbol adına bizim de hakkımız. İlk yarıda Gençlerbirliği'nin neredeyse tek bir doğru dürüst atağı yok. Ancak Beşiktaş'ın da pek net gol pozisyonu olduğunu söyleyemeyiz. Gençlerbirliği Teknik Direktörü Samet Aybaba, futbolculuğunda olduğu gibi tam bir savunma ve durdurma ustası.
Koray ve İlhan'ın önünde ikili değil adeta üçlü savunma hattı kurmuştu. Beşiktaş'ın Nobre-Bobo çift santrforlu oyunu kanatlardan yeterince top gelmemesi nedeniyle çalışmadı. Özellikle İbrahim Üzülmez pasif bir günündeydi. Ortada Cisse ne yaptı anlayamadım. İkinci yarıda Yusuf ve Holosko'nun oyuna girmelerini anlarım ama Cisse'nin sahada kalıp Delgado'nun çıkmasını anlamam.
Yazının başında belirtmiştim, zorunlu olarak başlangıçta kenarda oturan Yusuf oyuna girince maçın akışı hemen değişiverdi. İsteyen burun büksün, halen Türkiye'nin en yaratıcı futbocusu Yusuf'tur. Nitekim Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu sağ tarafı katladı, Holosko'ya bıraktı. Holosko ortaya çevirdi, Ernest de bekletmeden çaktı ve Türkiye'deki ilk golünü Gençlerbirliği ağlarına gönderiverdi. Daha sonrasında 3 farka gitmesi çok normal ve Beşiktaş'ın gücünün gerçek karşılığıydı.
Onur Belge