Alıntı:
RamesooN´isimli üyeden Alıntı
Bir kere futbolcularla,T.D leri aynı kefeye koyma İbocum..bu saydığın oyuncular sorunlu,zor oyuncular..doğal olarak başarısız,sorunlu oyuncularla yollar ayrılır..Bu gibi durumlarda takım bi şekilde idare eder,yolunu bulur..buldu da..Ancak Bir T.D. sorumlulukları çok daha farklı..Sahadaki futbol,başarı adına tüm yükümlülük onların üzerinde..çok daha stresli,sinirsel ve ruhsal güçlülük isteyen bir iş..Saydığım antrenörleri kişisel görüşlerine göre değerlendirmişsin..Ancak ortada gerçekler ve kariyerler var..Hiddink,o zamanın parlayan takımı Psv yi şampiyon yapmasa Fenere gelirmiydi..Keza diğerleride aynı şekilde..bu hocalar başarılı olmasa zaten bu takımların başına gelmez..böyle düşünmek lazım..
Yabancı T.D. gelmemeli derken şunları söylüyorum..Camia baskısı,ülkeyi,kültürümüzü tanıma,futbolcuları tanıma,ülke futbolunu tanıma,medya ilişkileri,medya baskısı derken seneler boşa gidiyor gibi gelio bana..keza sende söylemişsin Tigana ve Del Bosque ye sabır gösteremedik diye..İşte bende onu diyorum ya..Öyle bir sistem var ki 5 maç başarısız sonuçta kapının önünde kendini buluyorsun..Hatta hatta Bu ülkede ismi garip diye, karizması yok,tipsiz diye,giyinmesini bilmiyor diye T.D.ler kafadan eleştiriliyor..Onun için gerek yok diyorum yabancı hocaya..Zaten bu oyuncu kadrosuyla Avrupada başarı imkansız.. |
çok haklısın, bu ülkede real madrid ile avrupa, ispanya ligi, hatta kıtalarası şampiyonu olmuş del bosque için neler yazıldı neler söylendi, sonuçta noldu yarım sezon ancak dayandı. Peki neden medya, düşman spor yazarları, sabırsız taraftar (bizler de dahiliz), işbilmez birçok yönetici baskı altına alınca zaten yeni geldiği bir ülkede yeni tanıdığı bir ortamda başarısızlık kaçınılmaz oldu. Adını vermekten çekinmiyorum ki kulübümüze büyük katkıları olan nevzat demir bile del bosque için "yeniköy kasabı" demekten geri kalmamıştır, eleştiri boyutlarını düşünün artık ... teknik direktörlüğü beğenilir beğenilmez sonuç ortada.
İyi futbol iyi oyuncular ile oynanır, del bosque, aragones bu yüzden başarılar elde etmişlerdir. Platini geçmişte bir söz söylemişti: "bir teknik direktörün takımına katkısı en fazla yüzde 20'dir". Ligi idare etsek bile kaliteli oyuncular olmadan kimse avrupa'da başarı da beklemesin.
Geçmişten hiç ders almıyoruz. Yeni gelecek yabancının bundan farkı olacak mı? Belki daha kötü günler daha başarısız günler yaşayacağız, bütün camia ne olursa olsun her türlü olumsuzluğa rağmen hocanın arkasında durabilecek mi ? Belki 2-3 sene zor günler yaşayacağız, geçmişte del bosque, tigana, vs. ile yaşadığımız yıllar gibi. Şimdi denizli'yi istemeyen bütün arkadaşlara soruyorum, siz sonu belli olmayan bir uyum süreci ya da tanıma devresi (adı herneyse) için herşeyi göze alarak ve sabırla bekleyerek sonunda da umduğunuz gibi gerçekten denizli'nin takımından daha kaliteli bir futbol anlayışına sahip takım oluşma ihtimaline ne kadar inanıyorsunuz ?