Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-04-2009, 17:26   #1
Constantin
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Hicaz-Yemen Cephesi ve Arapların Gerçek Yüzü!!!

Osmanlı Devleti'nin kutsal toprakları korumak için savaştığı cephelerden birisi olan Hicaz-Yemen cephesi 23 Ocak 1919'da Osmanlı Devleti'nin başarısızlığıyla sonuçlanmıştır.İçeriğiyle ismi türkülere bile konu olan bu cephede Osmanlı askerleri islam coğrafyasını, bölgeyi işgal etmek isteyen İngilizlere karşı korumaya çalışmış anacak hiç ummadığı ihanetlerle yine bu cephede karşılaşmıştır.Bölgedeki bazı arap aşiretler ingilizlerle işbirliği yapıp Osmanlı Devletine isyan etmişlerdir.Özellikle burada ingilizlerin ünlü ajanı Lawrence'nin bölgedeki Arapları Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırtması önemli rol oynamıştır.Osmanlı Devleti tarafından 1908 yılında Mekke Emirliğine atanan Şerif Hüseyin bunların içerisinde en önemli olanıdır.Önceleri Osmanlı Devleti'ne hizmet ederken hatta 1. Dünya savaşı öncesi Osmanlı Devleti'ne sık sık bağlılığını bildirirken 27 Haziran 1916'da resmen Osmanlıya karşı büyük bir isyan başlatmıştır.Lawrence burada Arapların bağımsız devlet kurmaları gerektiğini sık sık söyleyerek kendisini Araplara sevdirmiş ve onların davasını kabul etmiş gibi görünmüştür.Oysa ki Lawrence'nin asıl amacı islam dünyasına zarar verip bölgeyi İngiliz sömürgesi haline getirmekti.Tüm bunları belirtirken bölgedeki bazı Araplar ise Osmanlıya bağlılıklarını sürdürmüşlerdir.Bunlardan en önemlisi Yemen'deki İmam Yahya'dır.
Hicaz-Yemen cephesinde Osmanlı Devleti'nin büyük kayıplar yaşayıp bölgeyi terketmesinden sonra Şerif Hüseyin bölgede önce Medine Emiri ardından da Cidde kralı olmuştur.Ancak bu yapılanlar ileride Şerif Hüseyin için hiç de iyi olmayacaktır.Bölgede bir diğer güç olan vehhabilik görüşünü benimseyen Abdülaziz İbn-i Suud ile liderlik mücadelesine giren Şerif Hüseyin bu mücadeleden mağlubiyetle ayrılacak ve sürgüne gönderilecektir.Akabeye sürgüne gönderilen Şerif Hüseyin burada büyük yokluklar ve ağır hastalıklar içerisinde ölmüştür.
Düne kadar Şerif Hüseyini destekleyen İngilizler amaçlarına ulaştıktan sonra Şerif Hüseyin ve İbn-i Suud arasındaki mücadelede de Vehhabiliği benimseyen İbn-i Suud'u desteklemişlerdir.Böylelikle ingilizlerin Şerif Hüseyini halife yapma vaadiyle nasıl aldattıkları açık bir şekilde ortadadır.Onların amaçları sünni mezhebine dayalı ve asırlardır islamın koruyucusu olan Osmanlı Devleti'ni bölgeden atmaktı.Bu şekilde de islam dünyasında ikililik çıkarmış olacaklardı.Bunun için önce Şerif Hüseyin'i kullanmışlar dah sonra ise Şerif Hüseyin'e karşı İbn-i Suud'u desteklemişlerdir.İngilizler böylelikle amaçlarına ulaşmışlardr.Şerif Hüseyin gerçeği farkettiği zaman iş işten geçmiş olacaktır.
Osmanlı Devleti'ni bu cephede savunan 7. Kolordunun 300 binden fazla şehit verdiği sanılmaktadır.Çanakkale savaşlarında bile bu kadar fazla şehit vermediğimizi düşünürsek, Hicaz-Yemen cephesinin maceracı ve bir okadar da hüzünlü bir cephe olduğunu söylemekle hata yapmayız.Bu cephede ebediyete intikal etmiş aziz şehitlerimizin önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.Amaçları kutsal topraklarımızı korumak ve Türk'ün mukaddes gücünü bölgede şerefiyle temsil etmek olan kahraman şehitlerimize bir kez daha Yüce Allahtan rahmet diliyoruz.Ruhları şad olsun.

Konu Constantin tarafından (03-04-2009 Saat 17:52 ) değiştirilmiştir..
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla