Hoca istediği sınıfa koysun bizi... Hayat boyu bir baltaya sap olsak da olmasak da, Denizli’nin çok şanslı bir teknik direktör olduğuna inanıyoruz...
Elbette sadece lotarya şansı değil onunki...
Başarıda öncelikle vizyonu var. Kazanma ihtirası, karizması, yaratıcı felsefesi, cesareti, pozitif enerjisi ve de emeği!
Bunları da yok sayamayız.
Dün binbir emek, sonsuz ihtirasla Ankara 19 Mayıs’ın çimlerine çıkardığı takım, öyle bir maç oynadı ki, skor tabelasındaki dört golün ardındaki en temel faktör, “şans”tı.
Evet, şanslıydı Mustafa Hoca... Her şeyden önce Rüştü gibi bir kalecisi vardı... O Rüştü, dün takımının attığından fazla yüzde yüz en az dört golü kurtaran adamdı...
Şanslıydı Mustafa Hoca... Bire birde doğru dürüst adam geçemeyen, ayağına gelen lokum gibi fırsatları abur cubur yiyip yutan Brezilyalı, yine de iki gol attı.
Hele birincisi... Toraman (hem de sol ayağıyla) ortalıyor topu. Kale önündeki kalabalık ve kargaşada Burak’ın göğsünden seken meşin yuvarlak, Bobo’ya çarpıp ağlara takılıyor.
Daha ikinci dakika bile dolmadan. Kocaman bir stres deplasmanında bu golü bulmak şans değil de nedir ?
Sonrasında rahatlıktan mı, savrukluktan mı nedir, bilinmez... Ankaragücü’nün sergilediği bir isyan futbolu var... Ceyhun, Barbaros, İlkem, De Nigris, Iglesias uzak yakın demeden çakıyor şutları... Beraberliği de buluyorlar bu arada. Rüştü’nün kornerden gelen topu, Iglesias’ın önüne indirmesi hata... Ama dikkat edelim, bu hata bir daha hiç tekrarlanmıyor!...
Ernst’in uzaktan inanılmaz güzellikteki vuruşu rahatlatıyor Beşiktaş’ı...
Ama yine de Ankaragücü’nün oynamasına, skorda dengeyi arayan ısrarlarına engel olamıyorlar. Orta alanda ikili mücadeleden kaçarak, sakınarak kendilerini âdeta saklıyorlar. Sarı kart korkusu ya da Galatasaray maçı öncesinde sakatlık endişesi... Ne derseniz deyin, Beşiktaşlı futbolcular bir liderin hükmedici karakterini yansıtamıyorlar sahaya...
Ve baştan beri olması gereken bir golle rahatlıyorlar. Holosko’nun başlattığı kontratakta Ekrem soldan öyle güzel kesiyor ki Bobo bile kaçıramıyor artık!
Açık seçik, kesin ve net konuşalım... Ankaragücü o isyan futbolunun karşılığını alamıyor. Direnişinin ve cesaretinin bedeli, farklı bir yenilgi oluyor.
Neden peki ?
Hikmet Karaman, yan kulübedeki meslektaşı (Mustafa Denizli) kadar şanslı değil de, ondan!
Her neyse... Kimse inkâr etmeye kalkmasın. Futbolda şans faktörü de var...
..Ve unutmayalım : Güçlü olan şansını yaratır.
İnönü’de aynı şansı bulabilir mi Mustafa Hoca ? Galatasaray karşısında yani...
Bekleyelim, görelim!
Atilla Gökçe