Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27-05-2009, 09:59   #1
Gokhan
Gogo
 
Gokhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Yıldırım Demirören'in jübile maçı olur mu?

Futbol her ne kadar sürprizlere açık bir oyun olsa da Beşiktaş'ın Denizli deplasmanında kendisine yetecek skoru alacağını düşünüyoruz. Eğer son 90 dakika Siyah-Beyazlı takımın sıralamadaki yerini değiştirmeyecek olursa Demirören'e tavsiyemiz 'Başkanlığa nihai noktayı koyması' ve hayatını riske atmaması! Her saniye strese, her an gerginliğe kim dayanabilir ki Demirören dayansın! İyi bir Beşiktaşlı olduğundan, Siyah-Beyazlı renklere tutkusundan, kulübünü neredeyse canı kadar sevdiğinden hiç şüphe duymadık. Maddi-manevi büyük fedakarlıklar yaptığına da eminiz ancak üzülerek ifade etmek gerekirse 'O büyük camiayı taşıyacak, kaynaştıracak, daha ileriye taşıyacak donanımı haiz değil!'
'Şimdilerde oturup-kalkmasını öğrendi, neleri söyleyip-söylememesi gerektiğine dikkat ediyor' demeyesiniz diye peşinen belirtelim ki o suskunluğu işler iyi gittiğinden; Beşiktaş zirvelerde dolaşmasaydı görürdünüz 'Tehditleri, komplo teorilerini, federasyona ve hakemlere yönelik iltifatları!' 'Hangi başkan canı yandığında sesini yükseltmiyor, feveran etmiyor?' diyorsanız da deriz ki, 'Nerede kaldı Beşiktaşlılık duruşu?' Şeref beylerin, Ahmet Fetgeri'lerin, Baba Hakkı'ların, Süleyman Seba'ların Beşiktaş'ı kazanamadığı, sıradanlaştığı anlarda bile büyüktü çünkü duruşu vardı, asaleti vardı, azameti vardı. O dönemlerde kazanılan kupalar yalnızca hatıraydı, bir dönemi simgeleyen metal parçalarıydı, müzeyi dolduracak aksesuardı; büyüklükse kazanırken gösterilen tevazu, kaybederken yitirilmeyen vakar, haksızlığa karşı muhafaza edilen seviyeydi.
Size küçük bir sır verelim mi; Beşiktaş'ı bugünlerde ve yarınlarda yönetmeye talip olan-olacak insanlar sevilmek, benimsenmek, desteklenmek istiyorsa bunun sadece bir yolu var; Siyah-Beyazlı formayı sevdalılarının dışında da aynen eskiden olduğu gibi herkesin ikinci takımı yapmak! Yine eskiden olduğu gibi başka takımları tutanların 'Eğer benim takımım şampiyon olamayacaksa inşallah Beşiktaş şampiyon olur' dedirtmek.
Beşiktaş her sene binlerce oyuncu arasından seçmeler yaparak yetenekli gençleri bünyesine katıyor ama on milyonlarca doları da transfer döneminde fütursuzca harcamaktan geri kalmıyor. Bunun nedenini teknik adamların ve yönetimlerin hatalı tercihine bağlarken altyapının yetersizliğini hesaba katmamak olmaz! Yoksa Rıza, Nihat tarzı oyuncu yetiştirdiler de biz mi duymadık! Biz altyapıyı 'Beşiktaş değerleriyle büyümüş, parayı ve şöhreti hayatının tek amacı edinmemiş, profesyonelliği dolu dolu yaşarken amatör ruhunu kaybetmemiş' oyuncular bulmanın tek adresi görüyoruz. Ancak uzun senelerden beri tek tük adam çıkabildiği için orayı yönetenlere olan inancımızı yitirmiş vaziyetteyiz.
Batuhan tarzı yetenekli ama olgunlaşmamış (Olgunlaşacağa da hiç benzemiyor!) oyuncular yetiştireceklerse aman eksik kalsın, istemez. Hoş çocuğa da pek suç bulamıyoruz ya; arabanın ön tekeri nereye giderse arka tekerleği de o yöne doğru gidiyor. Türkiye'de alt ve üst yapı fark etmiyor nedense ya atadan kalma usuller ya da aşırı bilimsel yöntemler rağbet görüyor.
İkisini harmanlamamış, pedagoji-psikoloji-anatomi bilgisini haiz olmayan, insanı sevmeyen, altyapıyı üste geçmenin basamağı olarak gören, kendini yenileme ihtiyacı hissetmeyen hocaların geleceğin yıldızlarını yetiştirebilmesi imkansızdır. O yüzden dikkat edin, yetenekler yıldıza dönüşemiyor; zira ahlâk-yetenek-çalışma-hazım-az başarıyla yetinmeme halkalarında mutlaka kopukluk oluyor.
Nelerden bahsederken nerelere geliverdik; Demirören'i, ailesi ve dostları görevi bırakması adına ikna etmeli zira hakikaten aniden kalp krizi geçirip yığılmasından korkuyoruz! Başkanlığı sürdürmeye kararlıysa da Süleyman abi modelini dikkate alıp maçlara gitmemeyi âdet edinse iyi olur.

Fatih Uraz
__________________
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.





Gökhan
Gokhan Ofline   Alıntı ile Cevapla