Yo yo yanlış anladın abicim ben Seba yı eleştirmiyorum sadece taraftarın da bu değişen anlayışda etkisi büyük daha doğrusu futbol dünyasındaki endüstriyel değişim içinde taraftarın da yönetim birimlerinin de rolü vardır ve bu sürece ortak olmamaları da çok zordu zaten. Seba ileri görüşlüydü ve düşüncelerinde kararlı bir insandı çok güzel örnek vermişsin İnönüyü o zamandan satın almak istiyordu yapısal düzende çok büyük atılımlar içindeydi. Seba ne yapmıyordu gereksiz yere büyük paralar harcayıp endüstriyel ve popülist bir tavrı birleştirerek amatörce hareketler yapmıyordu ama onun attığı sağlam adımların sesi asla basın yayın organlarında yükselmedi. Parayla oynayan kalemler diğer klüplerin isimlerini daha çok sayfalarına taşıyıp yaptıkları gündelik işleri göklere çıkardıkça taraftarın içinde haksızlık hissi doğmaya başladı bu da taraftarı mantıksız hareketlere yöneltti. Ve bu yüzden son derece haksız bir şekilde Seba gönderildi. Zaten bu yüzden Seba örneğini verdim özden uzaklaşırken yönetimle birlikte taraftar da bu yola çıktı şimdi hepimiz pişmanız karşı çıktığım nokta taraftarın durumundan bahsetmemendi sadece.
Dünya ya ayak uydurmak derken bunun doğru veya yanlış oluşundan çok zorunlu oluşunu belirtmek istemiştim yoksa altyapıya önem vermeden de ayakta durmak imkansızdır. Zaten bütün büyük klüpler en büyük yatırımlarını altyapıya yaparlar. İskeleti böyle oluşturup büyük paralara 1-2 oyuncu alıp o takımı şov dünyasına hazırlarlar. Ama şöle de bir durum var Barcelona gibi takımlar başarıya alışmış takımlardır oraya gelen oyuncular ya da orada yetişen oyuncular kendilerini kabul ettirmek için uğraşmazlar zaten kendilerini kabul ettirmişlerdir sadece bu büyük sahnede aldıkları rolden zevk alırlar. Bizde ise durum farklı bizde tamamen bir çıkar savaşı durumu var ortaya konulan şeyden çok herkes kendini gösterme peşinde. Barcelona nın yaptığı işi biz kolay kolay yapamayız. Zaman zaman altyapıya yönelinir çok kısa sürede büyük verim alınmaya çalışılır bu tabii ki başarılamaz ve sonuçta da bu başarı parayla sağlanmaya çalışılır bu sefer, paranın da kazandıramayacağı şeyler vardır bu istikrar ve emek gibi olgulardır. Büyük paralarla küçük adamlar büyük puntolarla yazılır ama mürekkebi kurumadan isimleri unutulmuş olur. Geriye büyük hayal kırıklıkları ve umutsuzluk kalır. Bu da gene en çok altdaki yapıyı bozar onu zedeler. Para gibi en tehlikeli bağımlılıklardan birine çoktan kaptırmışız paçamızı o nereye sürüklerse biz oradayız işin özeti bu.
Taraftarın isteğini yapan yönetimden çok taraftarın isteğini gerçekten anlayan bir yönetimin olması önemlidir. Çünkü taraftar klüplerin duygusal tarafıdır taraftar ne olursa olsun mantığını asla öne çıkaramaz. Bu mantıksız olduğundan değil o kadar tarafsız bir sevgiyle bağlıdır ki renklere o renklerden başka birşey göremez e aşkın sevginin büyüdüğü yerde mantık biraz geride kalır hak vericeksiniz ki. Yani taraftarı duymaktan öte taraftara bakmaktan öte onları gören duyanbir yönetim önemlidir. Taraftarın ne istediğini anlayamadan onun istediğini yapan yönetim asıl en tehlikeli olgudur bence. Taraftar olmanın ötesine geçebilmek o yönetimdeki insanları tepeye taşımıştır bunun hakkını vermezlerse taraftar bile olamayacak vicdan azabıyla yaşamak zorunda kalabilirler kalan hayatlarında. |