Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-08-2010, 20:25   #1
Sükut
.::Huzur::.
 
Sükut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow Kibir , Kul Hakkı.

Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir. Meşrebin
usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan
vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her
türlü görünür süslerden arınması gereklidir… Saç, sakal, bıyık, kaş, ne
varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder..., soluğu berberde alır.




- Vur usturayı berber efendi, der.

Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip
etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer
tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir
kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış
kısmına okkalı bir tokat atarak:

- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.

Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz
derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat
korkmuştur. Ses çıkaramaz. Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa
başlar. Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar
dervişi, alay eder:

'Kabak aşağı, kabak yukarı.'

Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre
gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla
üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki
atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına
dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı
basar.

Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar:

- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?

Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:

- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın bir sahibi var.

O gücenmiş olmalı!



Hikâye böyle...

Ama yaşam da böyle... kabağın sahibinin en affetmediği şeyin kibir ve kul hakkı yemek olduğu umarım hep aklımızda kalır
..
__________________
.






Siz onları üzdünüz,siz onları kapının dışına sürdünüz..Onları ağlattınız,saçlarını dağıttınız,rüzgarlara bıraktınız..Siz bıçaklar sapladınız,sessiz olun deyip ağızlarımızı kapadınız.
O yaşlı başlarınızı kaldırın!..Ve hem yaşınızdan hem de başlarınızdan utanın!..



Evet !



Konu Sükut tarafından (06-08-2010 Saat 20:28 ) değiştirilmiştir..
Sükut Ofline   Alıntı ile Cevapla