|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
06-08-2010, 20:25 | #1 | ||
.::Huzur::. Üyelik tarihi: Oct 2009
Mesajlar: 715
Tecrübe Puanı: 20 |
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir. Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden arınması gereklidir… Saç, sakal, bıyık, kaş, ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder..., soluğu berberde alır. - Vur usturayı berber efendi, der. Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak: - Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer. Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz. Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar. Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder: 'Kabak aşağı, kabak yukarı.' Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basar. Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar: - Biraz ağır olmadı mı derviş efendi? Derviş mahzun, düşünceli cevap verir: - Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı! Hikâye böyle... Ama yaşam da böyle... kabağın sahibinin en affetmediği şeyin kibir ve kul hakkı yemek olduğu umarım hep aklımızda kalır..
__________________ . Siz onları üzdünüz,siz onları kapının dışına sürdünüz..Onları ağlattınız,saçlarını dağıttınız,rüzgarlara bıraktınız..Siz bıçaklar sapladınız,sessiz olun deyip ağızlarımızı kapadınız. O yaşlı başlarınızı kaldırın!..Ve hem yaşınızdan hem de başlarınızdan utanın!.. Evet ! Konu Sükut tarafından (06-08-2010 Saat 20:28 ) değiştirilmiştir.. | ||
|
07-08-2010, 12:26 | #2 | ||
BeŞiKtAşKımM.. Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 4.698
Tecrübe Puanı: 51 | Teşekkürler.
__________________ Kalbimin en orta yerinde büyük bir yangın var, Alevler içinde... Beşiktaş sana yemin olsun, Bitmeyecek sevdan... ☻ /▌\ / \ ☻ /▌\ / \Siyah! ☻ /▌\ / \ Beyaz! ☻ /▌\ / \ Hep Seninleyiz! ☻/ /▌Beşiktaş!:) | ||
08-08-2010, 15:18 | #4 | ||
adige Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 1.101
Tecrübe Puanı: 21 | çok güzel bi paylaşım teşk.
__________________ İstanbul | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |