Konu: Öyküler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-01-2007, 22:53   #3
OnuR
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Vuran çisentilere gülüşünü, bağırışını kahkahâlâra çevirmişti.
Serinliğin içine doğru girdi, güneşin altınsı parıltılarla boyadığı su çisentisinin arasından alandaki heykeli görmenin verdiği mutluluk, varlığını kökten sarsıyordu.,Çığlıkları ezgi düzenine girmişti.
Annesi beliriyordu öteden.
O, yanına ulaşmadan düzgün giyimli, o güne değin gördüklerini hiç andırmayan yaşlı bir adam, uzunca bir bakıştan sonra çocuğa yaklaşıp onun sulara açık küçük avuçlarından birine bir şey koymuştu.
Ellerine çil basmıştı adamın.
Adam çekildiğince annesi yanına varmış, oğluna bakmış:
"Niçin aldın bu parayı?" demişti. "Sen dilenci misin?"
Çocuk suların vuruşu içindeki arasız büyüyen heyecanını ancak durultup avucuna bakmış,
"Anne bak, o asılmış koca resimdeki adam bunda da var," demişti parayı göstererek.
Kadın böylesine bir aydınlığın içinde ilk kez olmasından mı ne, yüzündeki koruyucu sertliği yitirmişçesine,
"Hadi hadi, gidelim!" demişti.
Elindekini annesinin almasını beklemişti çocuk.
O hiç para tutmamıştı o güne dek.
Kadın olanı unutmuş gibi oğlunun ıslak saçlarına şöyle bir dokunmuştu.
Dönüşlerinde epey yürümüşlerdi.
Batmayacakmış gibi aydınlık sarı, diri, belirgin güneşin ışınları altında tozlanarak kentin caddelerinden geçip aşağıya inmişler; araba tamir evlerinden, yongaların dışa taştığı marangoz evlerinden, içi zor seçilir kahve evlerinden, sıvı gaz tüplerinin önüne yığılı durduğu erik pestili, çakmaklara doldurulan gazdan kokan bakkallardan da geçip toprak yola bağlanan sapağı dönmüşlerdi.
Kararmaya yüz tutan günün içinde kubbesi görünen kilise yukarılarda belirmişti.
Oraya varıp geçince yerlerine ulaşacaklardı.
Tepeye tırmanmışlardı.
Yıkık konağın bahçesine ulaştıklarında iyiden suskundular.
Annesi yeşil otlara; etli, taşkın, çiçek, nebat kümelerine; ürküntüsüz girivermişti.
Çocuksa dar keçiyolunda dineliyordu. O eski bahçeden hep çekinirdi gördüğünden beri. Kadın alacakaranlık bir yıkıklık halinde duran yapıyı, genişleyen, kabaran bahçeyi şöyle bir çizmişti eliyle ve,
"İşte bak!" demişti oğluna.
Çocuk o "işte" sözcüğünü izleyen açıklamayı hem anlamamış, hem de alışılmışın dışındaki bu konuşmaya tutkuyla dikkat kesilmişti.
"Burasını belediye yeşil alan, çocuk bahçesi yapacakmış. Sahipleri nerdedir acaba? Gittiğim her yerdeki gördüğüm her şeyin bir sahibi var."
Annesinin konuşması, ot yığını içindeki görünümü birdenbire bastırmakta olan akşam, çocuğu şaşkınlaştırmıştı.
Kadın oğlunun yanına gelip:
"Ver o adamın verdiği parayı!" demişti.
Oysa çocuk suyun altında avcuna konan o ılık şeyi, unutmuştu bile.
Pek çok şeyi hızla unutuyordu.
Anımsadığındaysa onlar başka hallere giriyorlardı.
Parayı uzatmıştı.
Annesi bacağına yapışmış bir ısırgan otunu söküp atarken parayı bakmadan almış:
-Sana ac
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla