Madde 21 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
Hafif hapis cezası bir günden iki seneye kadardır. Bu ceza para cezasından
çevrilmiş olsa bile 13 üncü maddenin birinci devreye ait hükümleri müstesna ol-
mak üzere diğer hükümlerinin tesbit ettiği şartlar dahilinde çektirilir.
Mahkümiyetleri bir aydan fazla ve mükerrir olmıyan kadın ve küçüklerin ceza-
larının oturdukları yerde çektirilmesine mahkeme karar verebilir. Bu karara
mahküm tarafından riayet olunmadığı takdirde ceza tamamen ve adiyen infaz olu-
nur.
Madde 22 - Kanunun tayin ettiği ahvalde hafif hapis cezası bazı imalathane-
lerde veya nafia ve belediye işlerinde kullanılmak suretiylede icra ettirilebi-
lir. Eğer mahkum cezanın icrası için hazır bulunmaz veya hizmetten kaçınırsa
hafif hapis cezası alelüsul mevkii mahsusunda ikmal ettirilir.
Madde 23 - Kadınların mahküm oldukları ağır hapis ve hapis ve hafif hapis
cezaları kendilerine mahsus müesseselerde çektirilir. Kanun kadınların şahsi
hürriyetlerini tahdit eden cezaların bir ıslahhane veya tevkifhanede icrasını
iktiza ettiren ahvali tayin eder.
Madde 24 - (Değişik birinci fıkra: 7/12/1988 - 3506/2 md.) Hafif para ceza-
sı, beş bin liradan onmilyon liraya kadar tayin olunacak bir paranın Devlet Ha-
zinesine ödenmesinden ibarettir.
İkinci fıkra: (Değişik: 10/6/1949 - 5435/1 md.; Mülga: 7/12/1988 - 3506/10
md.)
Madde 25 - Muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası üç günden iki seneye
kadardır.
Madde 26 - (Değişik birinci fıkra: 21/1/1983 - 2787/3 md.)
Kanunda gösterilen cezanın yukarı sınırı bir ay hapis veya hafif hapis ya
da üçbin lira ağır veya hafif para cezasını geçmediği takdirde, hafifletici se-
beb bulunur ve fail önceden bir cürümden veya bir aydan fazla hafif hapsi ge-
rektiren bir kabahatten dolayı mahküm olmamış bulunursa, mahkeme, verdiği ceza-
nın yerine hüküm giyen kişiye adli tevbih yapılmasına karar verebilir.
Tevbihi adli mahkümun ahvali mahsusasına ve cürmün işlenmesindeki şekil ve
suret ve hususiyete göre yapılan bir tekdirdir ki ihlal olunan maddei kanuniye-
nin ahlaki ciheti ve irtikap olunan fiilin neticeleri izah olunmak suretiyle
hakim tarafından mahkeme huzurunda mahküma alenen tevcih edilir.
Eğer mahküm tevbih için mahkemeye davet olunduğu halde icabet etmez veya
tevbihi hürmetle telakki eylemez ise işlediği cürüm için mahkemenin tayin etti-
ği ceza tamamiyle icra olunur.
Madde 27 - Bundan evvelki maddede beyan olunan halde mahküm, tevbih tarihin-
den itibaren cürümler için iki ve kabahatler için bir seneyi geçmemek üzere
mahkemece tayin edilecek müddet zarfında bir cürüm veya kabahat işlerse bu cü-
rüm ve kabahatin müstelzim olacağı cezaya halel gelmemek şartiyle cezayı nakdi
namiyle muayyen bir para itasını taahhüt etmeğe ve mahkemece lüzum görülürse
bu taahhüdünü muteber kefil ile temin eylemeğe mecburdur.
Gösterilecek kefillerin iktidarları derecesini tayin etmek mahkemeye aittir.
Eğer mahküm böyle bir taahüdü kabul etmez veya muteber kefil göstermez ise
hüküm olunan ceza icra olunur.
Madde 28 - Kanun hangi ahvalde mahkemece verilen cezaya feri olarak emniye-
ti umumiyeye idaresinin nezareti mahsusası altında bulundurulmak cezasını ilave
etmek iktiza edeceğini tayin eder.
Kanunda yazılı ahvalin maadasında bu nezaret bir seneden eksik ve üç sene-
den fazla olamaz.
Nezaret altında bulunan mahküm 42 nci maddede tayin edilen günden itibaren
on beş gün zarfında hangi mahalde ikamet etmek istediğini salahiyattar makama
bildirmeğe mecburdur.
Bundan başka kanuna tevfikan kendisine verilecek tenbih ve ihtarlar daire-
sinde hareketle mükelleftir. Aynı makam mahkümun nezarete tabi olduğu müddet
zarfında muayyen bazı yerlerde ikametini men edebilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (EK - 7)
Ağır hapis cezasına mahkümiyet halinde mahkeme mahkümun cezayı feri olarak
bu nezaret altında bulunmasına karar verebilir. Bu halde mahküma tahmil olunacak
mecburiyetlerin müddet ve mahiyeti tahdiden tayin olunur.
Madde 29 - (Değişik:3/2/1937 -3112/1 md.)
Kanunda sarahaten yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltile-
bilir ve ne de değiştirilebilir.
Kanunun muayyen bir nisbet dairesinde cezayı artırıp eksiltmeyi emrettiği
yerlerde mevcut olan teşdit veya tahfif edici sebepler nazara alınmaksızın o
fiil hakkında ne ceza tayin edilecekse tezyit ve tenkis keyfiyeti o ceza üzerin-
den icra olunur.
Eğer bir çok esbap içtima etmiş olursa artırıp eksiltme hususu, ondan evvel-
ki artırma ve eksiltme neticesi olan ceza miktarı üzerinden cereyan eder.
Eğer içtima eden sebeplerden bazısı artırmayı ve bazısı eksiltmeyi müstel-
zim olursa ilk önce artırmakla işe başlanır.
Bütün hallerde mücrimin yaşı, akli haleti, esbabı muhaffifei takdiriye ve
tekerrür hususları bu sıra takip olunmak şartile en sonra nazara alınır.
Ceza artırılır veya eksiltilirken kanunun sureti mahsusada tayin ettiği
ahval müstesna olmak üzere her nevi ceza için muayyen olan hudut tecavüz edi-
lemez.
Hafif hapis, ağır veya hafif para cezalarının tertibi iktiza eden hallerde
kanuni sebeplerden dolayı bu cezaların, 19,21 ve 24 üncü maddelerde yazılı
aşağı hadlerinden daha az bir miktarının verilmesi icap ettiği takdirde bunla-
rın yerine, taahhüt almağa hacet kalmaksızın, adli tevbih yapılır.
(Ek: 21/11/1990 - 3679/2 md.) Hakim, iki sınır arasında temel cezayı, suçun
işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun önem ve değe-
ri, suçun işlendiği zaman ve yer, fiilin diğer özellikleri, zararın veya tehli-
kenin ağırlığı, kastın veya taksirin yoğunluğu, suç sebepleri ve saikleri, fai-
lin amacı, geçmişi, şahsi ve sosyal durumu, fiilden sonraki davranışı gibi hu-
susları gözönünde bulundurmak suretiyle takdirini kullanarak belirler.Cezanın
asgari hadden tayini halinde dahi takdirin sebepleri kararda mutlaka gösteri-
lir.
Madde 30 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
Muvakkat cezalar, gün, ay ve sene hesabile tatbik olunur. Bir gün, 24 saat,
bir ay 30 gündür. Sene, resmi takvime göre hesap edilir.
(Değişik: 12/6/1979 - 2248/17 md.) Muvakkat cezalar için bir günün ve para
cezalarında bir liranın küsuru hesaba katılmaz.
ÜÇÜNCÜ BAP
Ceza mahkümiyetlerinin neticeleri ve tarzı icraları
Madde 31 - Beş seneden fazla ağır hapse mahkümiyet müebbeden ve üç seneden
beş seneye kadar ağır hapse mahkümiyet hükmolunan cezaya müsavi bir müddetle,
hidematı ammeden memnuiyeti müstelzimdir.
Madde 32 - 59 uncu maddede tayin olunan ahvalde idama bedel 24 sene ağır
hapis cezasına mahkümiyet mahkümun on sene müdetle emniyeti umumiye idaresinin
nezareti mahsusası altında bulundurulmasını müstelzimdir.
Madde 33 - Beş seneden ziyade ağır hapis cezasına mahküm olanlar ceza mü-
detleri zarfında mahcuriyeti kanuniye halinde bulundurulur. Ve emvalinin ida-
resinde mahcurlar hakkındaki kanunu medeni ahkamı tatbik olunur.
Beş seneden ziyade ağır hapse mahküm olan şahsın ceza müddeti zarfında
babalık hakkından ve kocalık sıfatının bahşettiği kanuni haklardan mahrumiyeti-
nede hüküm verilebilir.
Madde 34 - Bir cürüm ile katiyen mahkümiyet; kanunen siyasi bir hizmete in-
tihap olunabilmek kabiliyetini selbettiği veya memuryetten mahrumyeti müstelzim
olduğu takdirde azalık ve memuriyetin zevalinide mucip olur.
Madde 35 - Kanunun tayin ettiği ahvalden maada resmi sıfatı veya icrası ait
olduğu daireden verilecek ruhsatname ve şehadetname gibi vesikaya muhtaç olan
bir meslek ve sanatı suistimal suretiyle işlenen cürüm ve kabahatlere müteallik
hükümler mahkümun mahküm olduğu müddete veya cezayı nakdinin ademi tediyesinden
dolayı ne miktar hapis cezası verilmek lazımgelirse o miktara muadil olacak ve
yirminci ve yirmi beşinci maddelerde muayyen müddetlerin azami hadlerini geçmi-
yecek bir müddetle muvakkaten hidematı ammeden memnuiyetini veya meslek ve sa-
natının tatilini dahi istilzam eder.
Sair meslek ve sanatlar hakkında tatili icabettiren ahvali kanun tayin eder.
Madde 36 - (Değişik : 8/6/1933 - 2275/1 md.)
Mahkümiyet halinde cürüm veya kabahatte kullanılan veya kullanılmak üzere
hazırlanan veya fiilin irtikabından husule gelen eşya fiilde methali olmıyan
kimselere ait olmamak şartiyle mahkemece zabıt ve müsadere olunur.
Kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması ve satılması cürüm veya
kabahat teşkil eden eşya bir ceza mahkümiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa
bile mutlaka zabıt ve müsadere olunur.
Taşınması memnu olmıyan silahların ruhsatsız taşınması halinde de zabıt ve
müsaderesine hükmolunur.
Madde 37 - (Değişik : 11/6/1936 -3038/1 md.)
Ceza ile mahkümiyet suçtan mutazarrır ve mağdur olanların mallarının istir-
dadını ve duçar oldukları zararların tazminini dava edebilmelerine halel getir-
mez.
Madde 38 - Emvalin istirdadından ve uğranılan zararların tazmininden başka
bir şahsın veya bir ailenin şeref ve haysiyetini ihlal eden her nevi cürüm ve
kabahatlerde bir güna maddi zarar vukua gelmese bile mahkeme mağdurun talebine
mebni manevi zarar mukabili olarak muayyen tazminat itasında hüküm edilebilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (EK -7)
Madde 39 - Mahküm muhakeme masraflarını çeker.
Bir cürüm veya kabahatten dolayı mahküm olan şahıslar malların istirdadın-
dan ve uğranılan zararların tazmininden ve manevi zarar mukabili olarak takdir
olunan tazminattan ve muhakeme masraflarının ödenmesinden birbirlerine kefil
olarak mesuldürler.
Muhtelif cürüm ve kabahatlerden dolayı bir ilam ile mahküm olan bir kaç ki-
şinin birbirine kefil olarak mesuliyetleri yalnız müştereken mahkümiyeti intaç
eden fiile aittir.
Madde 40 - Hüküm katiyet kesbetmeden evvel vukubulan mevkufiyet ceza mahkü-
miyetlerinden indirilir.
Eğer mahküm hakkında sürgün cezası hükmolunmuş ise bir günlük mevkufiyet
üç günlük sürgüne mukabil sayılır. (1)
Eğer cezayı nakdi tertip olunmuş ise tenzil, 19 uncu maddede gösterilen he-
saba göre yapılır.
Madde 41 - Hidematı ammeden memnuiyet, veya muayyen bir meslek ve sanatın
tatili cezası, gıyaben verilen kararlara müteallik ahkamı kanuniye müstesna ol-
mak üzere, hükmün katileşdiği tarihten başlar.
Eğer hidematı ammeden memnuiyet veya bir meslek ve sanatın tatili ve sair
ehliyetsizlik cezası şahsi hürriyeti tahdit eden diğer bir cezaya bağlı olur
veya bir ceza mahkümiyetinin neticesi bulunursa asıl cezanın icrası müddetince
devam etmekle beraber hüküm ilamında veya kanunda tayin edilen müddet ancak ce-
zanın ikmal edildiği veya sakit olduğu günden başlar.
Madde 42 - (Mülga: 15/4/1987 - 3352/1 md.) (2)
Madde 43 - İdam veya müebbet ağır hapis cezalarını mutazammın olan hüküm
ilamının hulasası hükmün sadır olduğu ve cürmün işlendiği ve mahkümualeyhin en
son ikamet ettiği mahalle veya kariyenin münasip mahallerine asılarak ilan
olunur. |