Madde 105 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
Kanunun bir seneden aşağı müruru zaman tayin ettiği hallerde her türlü usuli
muamele müruru zamanı keser.
Ancak 103 üncü maddeye göre müruru zaman işlemeğe başladığı günden itibaren
bir seneden aşağı müruru zamana tabi kabahat nevinden suçlarda bir sene içinde
mahkümiyet kararı verilmemiş olursa hukuku amme davası müruru zamana uğrar.
Madde 106 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
Bir suçtan dolayı yapılan ve müruru zamanı kesen muameleler o suçlarda her
ne suretle olursa olsun iştiraki olup da aleyhlerinde takibat veya tahkikat
yapılmamış olan kimseler hakkında dahi müruru zamanı keser.
Madde 107 - Hukuku amme davasının ikamesi mezuniyet veya karar alınmasına
yahut diğer bir mercide halli lazım gelen bir meselenin neticesine bağlı bulun-
duğu takdirde mezuniyet ve kararın alınmasına yahut meselenin halline kadar
müruru zaman durur.
Madde 108 - Takibi ancak şahsi dava ikamesine bağlı olan fiil hakkında sala-
hiyettar kimse altı ay zarfında dava etmediği takdirde takibat yapılamaz.
Müruru zaman haddini geçmemek şartiyle bu müdet davaya hakkı olan kimsenin
fiilden ve failin kim olduğundan haberdar bulunduğu günden başlar.
Davaya hakkı olan bir kaç kimseden birisi altı aylık müddeti geçirirse bun-
dan dolayı diğerlerinin hukuku sakıt olmaz.
Madde 109 - Aynı fiilden dolayı her ne suretle olursa olsun tekrar muhakeme-
si görülmek lazımgelen mahkümünaleyhin ahiren vakı olan mahkümiyeti evvelki
mahkümiyetinden daha hafif bir cezayı mutazammın ise müruru zaman müddeti sonra-
ki hüküm ile tertip olunacak cezaya göre hesap olunur.
Madde 110 - Hukuku amme davasının düşmesi emval istirdadı ve uğranılan zara-
rın tazmini için ikame olunan hakkı şahsi davasına halel vermez.
Madde 111 - Hukuku amme davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın dava-
dan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsi-
yesini ayrıca muhafaza eylememiş ise artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez.
Madde 112 - Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki müddetlerin müruriyle orta-
dan kalkar:
1 - İdam ve müebbet ağır hapis cezaları otuz sene,
2 - Yirmi sene ve daha fazla müddetle ağır hapis cezası yirmi dört sene,
3 - Beş seneden ziyade ağır hapis veyahut hapis veya müebbet sürgün cezası
yirmi sene,
4 - Beş seneye kadar ağır hapis veyahut hapis veya muvakkat sürgün veya
muvakkaten hidematı ammeden memnuiyet cezalariyle ağır cezayı nakdi hükümleri
on sene,
5 - Bir aydan ziyade hafif hapis veyahut bir meslek ve sanatın tatili icrası
yahut otuz liradan ziyade hafif cezayı nakdi hükümleri dört sene,
6 - Bundan evvelki bentte beyan olunan miktardan aşağı ceza hükümleri on
sekiz ay geçmesiyle ortadan kalkar.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
Nevileri başka başka cezaları havi hükümler, en ağır ceza için konulan müd-
detin geçmesiyle ortadan kalkar.
Cezanın müruru zaman ile ortadan kalkmasından sonra Emniyeti Umumiye Neza-
reti altında bulunmak cezasının da hükmü kalmaz.
Madde 113 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
Hükümlerde müruru zaman hükmün kat'ileştiği veya infazın her hangi bir su-
retle inkıtaa uğradığı günden itibaren işlemeğe başlar.
Madde 114 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
İlamın infazına müteallik mahküma salahiyetli merci tarafından kanun daire-
sinde tebliğ olunan her türlü muamele müruru zamanı keser. Bundan başka şahsi
hürriyeti bağlayıcı cezalarda ilamın infazı için mahkümun yakalanması dahi müru-
ru zamanı keser.
Bir suçtan dolayı mahküm olan kimse müruru zaman cereyan ettiği sırada mah-
küm olduğu suç cinsinden diğer bir suç daha işlediği takdirde müruru zaman yine
kesilmiş olur.
Madde 115 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
Amme hizmetlerinden muvakkat memnuiyet yahut diğer bir ıskatı ehliyet ceza-
sı veya bir meslek ve sanatın tatili icrası sair cezalara zam ve ilave edildiği
veyahut bir hüküm neticesi olduğu takdirde ıskatı ehliyet ve tatili meslek ve
sanat cezaları, onlar için muayyen olan müddetin iki misline muadil bir müddet
geçmedikçe sakıt olmazlar ve işbu müruru zaman aslı mücazatın sakıt olduğu ta-
rihten itibaren cereyana başlar.
Madde 116 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
Gerek hukuku amme davasının ve gerek ceza hükümlerinin müruru zamanı 30 uncu
madde mucibince hesap olunur.
Madde 117 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
Gerek dava ve gerek ceza müruru zamanı resen tatbik olunur ve bundan ne maz-
nun ve ne de mahküm vazgeçemezler.
Madde 118 - (Değişik: 29/6/1938-3531/1 md.)
Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ölüm veya müebbet yahud
muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi
halinde ceza müruru zamanı yoktur.
Madde 119 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/1 md.)
(Değişik: 7/12/1988 - 3506/3 md.) Yalnız para cezasını gerektiren veya kanun
maddesinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezasının yukarı haddi üç ayı aşmayan
suçun faili;
1. Para cezası maktu ise bu miktarı, aşağı ve yukarı hadleri gösterilmiş ise
aşağı haddini,
2. Hürriyeti bağlayıcı cezanın aşağı haddinin, her gün için 647 sayılı Ceza-
ların infazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendinde belirtilen aşağı hadler üzerinden karşılayan miktarını,
3. Hürriyeti bağlayıcı ceza ile birlikte para cezası da öngörülmüş ise,
hürriyeti bağlayıcı ceza için yukarıdaki şekilde belirlenecek miktar ile para
cezasının aşağı haddini,
Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ-
den itibaren on gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açıl-
maz.
(Değişik : 7/12/1988 - 3506/3 md.) Suçla ilgili kanun maddesinde, yukarı
haddi üç ayı aşmayan hürriyeti bağlayıcı ceza veya para cezasından yanlız
birisinin uygulanmasının öngörüldüğü hallerde, yukarıdaki fıkralara göre öden-
mesi gereken miktar para cezası esas alınarak belirlenir.
Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebligatta, ödenecek miktar, ödeme süre-
si ve belli edilen miktarın bu süre içinde ödenmesi halinde kamu davasının
açılmayacağı ve ödemediği takdirde açılacak kamu davası üzerine suçu sabit
görüldüğü takdirde mahkemece tayin edilecek cezanın yarı nisbetinde artırıla-
rak hükmolunacağı sanığa bildirilir.
Yukarıdaki fıkra uyarınca yapılan tebligata rağmen belli edilen miktarın
süresinde ödenmemesi halinde kamu davası açılır ve suç sabit olduğu takdirde
tayin edilecek ceza, aşağı ve yukarı haddi gösterilen hallerde yukarı haddi
geçmemek üzere yarı nisbetinde artırılarak hükmolunur.
Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan doğruya mahkemeye intikal
etmiş olması halinde sanık sorgusundan önce hakim tarafından verilecek on
günlük mehil içinde bu madde hükümlerine göre tespit edilecek miktardaki parayı
yargılama giderleriyle birlikte merciine ödediği takdirde kamu davası ortadan
kaldırılır.Verilen mehil içerisinde belirlenen paranın ödenmemesi halinde yuka-
rıdaki fıkra hükümleri uygulanır.
Yukarıdaki fıkra kapsamına giren bir suçtan ötürü doğrudan doğruya mahkeme-
ye intikal eden işin ceza kararnamesiyle sonuçlandırılmış olması halinde itiraz
üzerine duruşma yapılır ve bu halde de anılan fıkra hükümleri uygulanır.
Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması
kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve zoralıma ilişkin hükümleri
etkilemez.
Kanun maddesinde ayrıca bir meslek veya sanatın tatili cezasının bulunması
bu madde hükmünün uygulanmasına engel olmaz.
Nispi para cezasını gerektiren suçlar hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.
Madde 120 - Ceza hükümlerinin sukutu hukuku şahsiye ve istirdadı emval ve
tazminat ve masarifi muhakemeye müteallik hükümlere halel vermez. Ancak umumi
aftan neşet eden sukut masarifi muhakemenin tahsili hakkında hazinenin mütalebe
hakkını dahi iskat eder. |