Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25-01-2007, 14:00   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gözünden iri bir damla göz yaşı akıvermişti. Çavuş “Ağlama paşam” diye yalvardı.
“Neden? Ben insan değil miyim? Anam öldü. Ben buna ağlarım. Ama, Anavatan kurtuldu. Bununla da te selli bulurum. Benim için ikisi bir.”
İşte ben bunun için:
‘Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini’ diye cevap vermedim mi Namık Kemal’e? Birden Mustafa Kemal ile Ali Çavuş birbirlerine sarıldılar ve açık açık, hıçkırıklarla, içli içli ağlıyorlardı,

bir dehanın annesine!…


Nazır biraz beklesin



Atatürk Anafartalar ve Arıburnu zaferlerinden sonra İstanbul'a gelmişti. Ata, hariciye nazırını (dışişleri bakanı) ziyaret ederek son durum hakkında konuşmak, mütelalarını bildirmek istiyordu. Nezaret binasina gelerek nazır beye haber gönderdi.
-Beklesinler... buyrulmuţ
Atatürk bir hayli beklemiş. Bir aralık kendisinden sonra gelenlerin de kabul edildiklerini farkedince müsteţar muavinine:
-Beyefendi hazretleri galiba beni unuttular, demiş. Müsteşar muavini tekrar içeri girerek Mustafa Kemal'i hatırlatmış ve yine:
-Beklesinler, cevabını almış.
Atatürk ikinci "beklesinler" üzerine dayanamamış ve muavine:
-Sizin nazırınız bütün zamanlarını hep böyle manasız ziyaretler kabul ederek mi geçirir?
Muavin tabii buna bir cevap verememiş, biraz sonra başka bir mevzu açılmış ve konuşmaya başlamışlar. Mevzunun en hareketli anında salon kapısı açılarak bir hademe:
-Mustafa Kemal Bey buyursunlar deyince, Atatürk:
nedir o? diye sormuş. Nazır beyefendinin kabul edeceğini söylemiş. Mustafa Kemal hademeye:
-Beklesinler... diyerek dönmüţ.Muavin ile olan muhaveresine devam etmiţ.

Gözle görülmeyen yeri gören Atatürk

Sakarya Muharebesi’nden sonra idi. Kurmay subay cepheden alinan bilgilerlei_ Başkumandan Mareşal Gazi Mustafa Kemal’e okuyordu. Bunlar arasında cephe kumandanlarından biri, Seyit Gazinin bilmem ne kadar doğu veya kuzeyinde bir düşman tümenin görüldününden bahsediyordu. Paşa kaşlarını çatarak:

-Hayır orada düşman tümeni olamaz ve yoktur. Yazınız, iyi baksınlar. dedi. Kurmay subay gittikten sonra orada iki saat daha kaldım. Biz öğle yemeği yerken subay tekrar geldi:

-Haber aldım gerçekten orada düşman tümeni yokmuş efendim, dedi. Cephedeki kumandan gözle görülen bir düşman tümeninden bahsederken Gazi Paşa altı yüz kilometre uzaktan orada düşman tümeni olmadığını görüyor ve ihtar ediyordu.
  Alıntı ile Cevapla