Ve salonda oturan Recep Peker’in etrafını sararak yalvarmaya başladılar. Gurupta hava çok elektrikli idi. Heyecan son haddini bulmuştu. Her tarafta –KAPATALIM- sesleri yükseliyordu. O esnada Recep Peker söz istedi ve kürsüye gelerek ‘Arkadaşlar. Çok mühim bir iş üstündeyiz. Müsaade buyurun bu işi bir defa da devlet reisine götürelim. Onunda reyini alalım. Gelecek hafta bugün tekrar huzurunuza getireceğim.’ dedi. Bu söz gurubun tasvibine mazhar oldu ve mesele gelecek haftaya kaldı. Bir hafta sonra olsun. Biz herhalde bütün locaları kapatırız dediler. Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çıkarak şu müjdeyi verdi: ‘Arkadaşlar. Bugünden itibaren Türkiye’ de masonluk kalmamıştır ve bütün localar kapanmıştır.’ Salonda bir kıyamettir koptu. Alkışlar, bağırmalar ve kahrolsun Yahudi uşakları! sesleri tavanları çınlatıyordu. Şükrü Kaya ve arkadaşları ortadan sırra kadem basmışlardı. Gurup dağıldıktan sonra doktor Mim Kemal’i öne katarak meclisteki masonlar toplu olarak reisicumhura gitmişlerdi. Mim Kemal, Reisicumhura hitaben: ‘Efendim, biz zaten maiyet-i devletinizdeyiz. Fakat siz maşrık-i azam’ımız olursanız biz pervane gibi etrafınızda dönüp dolaşırız.’ demiş. Reisicumhur: ‘Peki bir şey soracağım. Bana cevap veriniz de sonra… Siz Avrupa’ da hangi locaya bağlısınız ve metbuunuzun ismi nedir? Onlar da: ‘Biz Cenova’ya tabiiz ve reisimiz de BARCA MISON cenaplarıdır.’ diye cevap vermeleri üzerine küplere binen Mustafa Kemal Paşa onlara hitaben: ‘HAYDİ DEFOLUN BURADAN. CEHENNEM OLUN GİDİN. YAHUDİ UŞAKLARI! Benim milletim bana kahraman sıfatını verdi. Ben sizin gibi bir çift yahudiye uşak mı olacağım? Bu gece sabaha kadar Türkiye’deki bütün localarınızı kapatmadığınız takdirde yarın teşkil edeceğim divan-i harbi örfiye’ ye hepinizi verir, astırırım. Haydi defolun karşımdan!’ diyerek onları kovmuştur. Onlarda yıldırım telgraf ve telefonlarıyla durumu İstanbul, Adana ve İzmir’e bildirdiler ve sabah olmadan hepsinin kapanma kararları, Atatürk henüz sofrasından kalmadan getirip Reisicumhura verdiler ve derin bir nefes aldılar. M. Kemal Paşa bu suretle bütün mason localarını kapattı. İsmet Paşa’nın reisicumhurluğu sırasında kanun-u mahsusla localar kapanmadı diye masonların müracaatı üzerine tekrar localar açılarak faaliyete başladılar. Nitekim A. Kabaklı “Temellerin Duruşması” adlı eserinde locaların kapalı olarak geçirdikleri süreyi onların ifadesiyle ‘geçici olarak uykuya dalma’ olarak belirtmiştir. Ve 1952 de ise Atatürkçü geçinen ve onunla iftihar eden Celal Bayar’ da Ahmet Gürkan’ın teklif ettiği ve masonların localarını kapatmak istediği kanun teklifini reddederek bu suretle locaların varlığını kanunla pekiştirmiş oldu. Yine Yahudilerin dünya tarihindeki başlıca oynadıkları ender rollerin kısa bir özeti hakkında N. Fazıl Kısakürek’ in “İdeolocya Örgüsü” adlı eserinin 476-479 sayfalarına göz atılabilir. Maatteessüf bugün o masonik çevrelerin çocukları, torunları -adeta bu durumla alay edercesine- anıtkabir’i ziyaret ederek kinlerini Atatürkçüymüş gibi göstererek almaya çalışıyorlar. |