Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-01-2007, 11:06   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Toplantılara katılan bir grup arkadaş (örneğin Göçmen dergisi çevresinden gelenler) bu soruya "Kültürel Özerklik" cevabını veriyorlar.
Ne var ki, "kültürel özerklik nasıl bir şeydir? Bundan kastedilen nedir?" gibi sorulara açık cevaplar veren bir metin ortada yok. Varsa da biz bilmiyoruz. Daha ziyade kişisel konuşmalardan çıkarabildiğimiz kadarıyla, "Kültürel Özerkliği" savunan arkadaşlar, bu sloganla kültür sorunlarına ilişkin bir özerkliği kastediyorlar.
Fakat bu izlenimimizden de emin değiliz. Değiliz çünkü, bu arkadaşlardan bazılarının, Lenin'in "kültürel otonomi" sloganını reddetmesinin yanlış olduğunu söylediklerini ya da en azından bu kanıda olduklarını biliyoruz. Tam bu noktada "kültürel otonomi" diyen arkadaşların, bundan kültürel alanda bir otonomiyi kastettikleri yolundaki izlenimimiz yok oluyor. Ya bizim bu izlenimimiz yanlış ya da bu arkadaşlar Lenin'i yanlış anlamış durumdalar. Konuyu biraz açalım:
Türkiye Solu'nda da "Kültürel Otonomi"den, müthiş bir yanlış anlama ile, kültür hayatında, kültürel alanla sınırlı bir otonomi anlaşılmaktadır. Ancak bu anlayışlara kaynak olan meşhur tartışmada ve Lenin'in çok bilinen yazısında, ne Lenin, ne de eleştirdiği muhatapları, "Kültürel Otonomi"den Türkiye Solu'nun anladığını anlamamaktadır. O tartışmada bu kavramın içeriği şudur: Alanı, belli bir bölgede yoğunlaşma söz konusu olmadığı için, bölgeye değil, kültüre göre belirlenen hukuki, siyasi, mali vs. bir otonomidir. Yani "Kültürel Otonomi" sloganında "Kültür", otonom olacak şeyin kendisini değil, içeriğini değil; tabiri caiz ise sınırını belirlemektedir. Bir bakıma "Bölge"nin karşılığı olarak, onun olanaksızlığından -çünkü bölgesel bir yoğunlaşma yoktur- onun yerine ikame edilmiş bir kavramdır.
Konuyu bir örnekle somutlayalım. Diyelim ki Almanya'da yaşayan insanlar kendilerini şu ya da bu ulusun üyesi olarak kaydettirecekler ve örneğin Almanya'nın çeşitli şehirlerine, sokaklarına, bölgelerine dağılmış olan Türkler, kendilerini Türk olarak kaydettirenler olarak, ortaklaşa ayrı bir meclise, bakanlara, mahkemelere, hukuk sistemine, dolayısıyla bütün bunlar için özerk vergilere, vergi toplamak için vergi memurlarına okullara sahip olacaklardır. Yani bölgesel otonomiden kastedilen gibi, ortada otonom, yani içi işlerinde serbest bir devlet olacaktır. Sadece farklı olarak, bu devletin belli bir toprak parçası olmayacak; oraya buraya dağılmış bir nüfusu olacaktır ve bu nüfusun kimlerden oluşacağını da "Kültür" belirleyecektir. Lenin'in muhatapları "Kültürel Otonomi"ye bu anlamı veriyorlardı ve Lenin de onlarla bu anlamda tartışıp karşı çıkıyordu.
  Alıntı ile Cevapla