Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-01-2007, 11:08   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Hem bu sahte dilemmayı somut olarak gösterebilmek; hem de gerçek Marksizm'i bu yanlış eleştiri ve savunular karşısında savunabilmek için bu bölümde meşhur "Kültürel Özerklik" tartışmasını, alıntılarla özetleyip tezimizi kanıtlamaya çalışacağız.
Kaynak, Lenin'in iki makalesidir. Her iki Makale de, Sol Yayınları tarafından. yayınlanmış olan "Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı" adlı kitabın l ve 52. sayfalara arasında bulunmaktadır. Birinci makale: "RSDİP'nin Ulusal Programı"; ikinci makale ''Ulusal Sorun Üzerine Eleştirici Notlar" başlığını taşımaktadır.
***
Birinci Dünya Savaşı öncesinde varolan Avusturya-Macaristan imparatorluğu bir "Uluslar Mozaiği"dir. Bu yakıcılığı nedeniyle "Ulusal Sorun" o zamanki Avusturyalı Marksistlerin daima tartıştıkları bir problemdi. Avusturya Sosyal Demokrat Partisi, 1899'daki Brünn Kongresi’nde gündeminin başına "Ulusal Sorun"u alır. Ortada iki karar tasarısı vardır. Birincisi Parti'nin Merkez Komitesi'nin tasarısıdır: Bölgesel bir özerkliği talep etmektedir. İkincisi, Güney Slavları Sosyal-Demokrat Parti Komitesi'nin tasarısıdır: "Kültürel Özerklik" talep etmektedir.
İşte, Lenin'in yazılarında tartışmalara ve Lenin'in "Kültürel Özerkliği" reddetmesine ve eleştirmesine yol açan tasarı budur.
Peki bu tasarıda “kültürel özeklik”ten kastedilen nedir? Bu en açık biçimde, tasarı metninden anlaşılabilir. Yalnız tasarı metnini aktarmadan önce, iki kısa açıklama gerekiyor. Kültürel Özerkliği savunan tasarı, Yahudileri bu tasarının kapsamında görmemektedir ve Kongre bu tasarıyı reddedip, aslında bir uzlaşmayı ifade eden Merkez Komitesi'nin tasarısını kabul etmiştir. Şimdi tasarının metnine bakalım; Lenin'in aktardığı kadarıyla tasarının birinci paragrafı şöyle:
"Avusturya'da yaşayan her ulus, üyelerinin bulunduğu bölge hangisi olursa olsun, (dil ve kültür alanına giren) bütün ulusal sorunlarını tam bağımsız olarak düzenleyen özerk bir grup oluşturur."(s. 38)
Aktarılan paragrafta, özerkliğin sadece dil ve kültür konularıyla mı sınırlı olduğu yoksa, diğer alanları da kapsayıp dil ve kültüre göre mi belirlendiği, muhtemelen çeviriden kaynaklanan bir belirsizliğe Sahiptir. Ama "bütün ulusal sorunlar" ifadesi, kastedilenin kültürle sınırlı olmadığını gösterir.
Burada kastedilenin sadece kültürü kapsayan bir özerklik değil, kültüre göre belirlenen ama dış işleri hariç bir devletin bütün diğer alanlarındaki özerkliği olduğu hem tasarının alternatifinden, hem de Lenin'in başka yerlerdeki açıklamalarından anlaşılmaktadır.
Tasarının Merkez Komitesi tarafından sunulan alternatifi, sınırı bölgelere göre çekmeyi öneriyordu, dil ya da kültüre göre değil. Yani tartışma özerk olacak şeyin içeriğinde değil, özerkliğin neye göre belirleneceğinde idi. Lenin yukarıdaki ilk paragrafı aktardıktan sonra bunun reddedildiğini belirtip, şunları yazıyor:
"Bunun yerine ülkelik (territorrialiste) bir program, yani 'ulusun üyelerinin yaşadığı bölgeyi göz önünde tutmayan' hiç bir ulusal grup yaratmayan bir program benimsendi."(s. 38)
  Alıntı ile Cevapla