Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-01-2007, 11:45   #35
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bazı kolloidler, alüminyum, magnezyum, demir ve diğer elementlerin suda erimeyen tuzları, katyonlar için kuvvetli adsorptif ortamlardır. Adsorpsiyon hem kolloid yüzeyindeki yüksek elektronegatif bölge ile bir kimyasal bağlanma, hem de katyonun fiziksel kuvvetlerle bağlanması şeklinde olabilir (elementlerin kömür tarafından adsorbe edilmesi gibi).
KALSİYUM VE FOSFOR

Metabolizmada ve bilhassa kemiğin yapısındaki yakın ilişkileri dolayısıyla kalsiyum ve fosfor birlikte ele alınmıştır. Büyüyen kanatlılarda rasyondaki kalsiyumun büyük bir kısmı kemik teşekkülü için kullanılmasına rağmen ergin kanatlılarda yumurtanın kabuğu için kullanılır. Kalsiyum, kanın pıhtılaşması, sodyum ve potasyumla birlikte normal kalp atışı, asit-baz dengesinin sağlanması ve çok sayıda enzim sisteminin aktivitesi için gerekli bir elementtir. Bununla ilgili olarak Ca iyonlarının kasların kasılması, sinirsel impulsların nakli için zorunlu olduğu söylenebilir.
Kemiğin yapısındaki rolüne ilaveten fosforun karbonhidrat ve yağ metabolizmalarında önemli fonksiyonları vardır. Önemli bir unsur olarak bütün yaşayan hücrelerin yapısına girer. Fosfordan teşkil edilen tuzlar asit-baz dengesinin sağlanmasında önemli bir rol oynarlar. Yumurta teşkili sırasında kalsiyumun yumurtaya naklinde görev aldığı da bildirilmektedir.
1920 yıllarından başlayarak bugüne kadar, kalsiyum ihtiyacı, kalsiyum-fosfor- vitamin D ilişkileri üzerinde çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bu çalışmalar açık bir şekilde göstermiştir ki, rasyon hiç olmazsa minimum düzeyde Ca ihtiva etmesinin yanı sıra, Ca ile fosfor arasında optimum veya belirli bir oran bulunmalıdır. Bir başka ifade ile rasyon gereğinden fazla Ca veya P ihtiva etmemelidir. Civcivlerde normal kemik gelişimi için bugün rasyonda bulunması gereken yararlanılabilir fosfor düzeyi yaklaşık olarak %0.5 olarak saptanmış; kalsiyum, fosfor arasındaki oranın normal bir büyüme için 1.0:1 veya 2.2:1 olması lazım geldiği öne sürülmüştür. 2.5:1 oranının hayvanın tolere edebileceği en son bir değer olduğu; 3.3:1 oranının ise zararlı olduğu, hayvanlarda raşitizm ve çeşitli bacak rahatsızlıkları meydana getirdiği bildirilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla