Konu: Sağır Oda
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 02:25   #48
NuraN
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Cevap aslında tek bir cümleyle özetlenebilir. O da şu: Nazi Almanyası kendi propagandasını yapmak için ajanları vasıtasıyla bu parayı Türkiye’de harcadı. Bu görüşü savunanlara göre, İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye resmen savaşa girmemiş olsa bile Nazilerle ilişki içinde olan Türkler vardı. İddialara göre Naziler o dönemde Türkiye’deki faaliyetlerini üç merkezden yürütüyorlardı: Dönemin Alman Lisesi, Teutonia Kültür Merkezi ve Alman Arkeoloji Enstitüsü. İşte bu ikinci görüşü savunanlara göre, bu üç merkezden faaliyet yürütenlerle, o dönemde Türkiye’de, zaten SSCB’ye karşı olan ırkçı-Turancı hareket arasında bir ilişki vardı. Tabii bu görüşü savunanlar Nihal Atsız, Necip Fazıl Kısakürek, Hikmet Tanyu, Reha Oğuz Türkkan gibi dönemin tüm Türkçülerini zan altında bıramış oluyorlar.

Ama daha da dikkat çekici olan, Almanya savaşta üstünlüğünü devam ettirdiği sürece ordudan da kimi üst düzey subayların Naziler tarafından davet edilip işgal bölgelerinin gezdirilmesi ile ilgili bir iddia. Bu iddiayı savunanlara göre Almanlar Rus cephesinde bozguna uğrayıp savaşın kaderi değişmeye başladığında, Türkiye de yön değiştirip, SSCB korkusuyla, Türkiye’deki ırkçı hareketi tasfiye etmişti.

İşte tüm bu iddialara göre Hitler’e “Führer” diyen, iki yılda bir Nazileri ziyaret eden bu Türkçülerden istihbarat faaliyetleriyle de ilişkisi olanlar Nazi Altınları’nın da bir kısmını ele geçirdiler...

İddialar sürüp gidiyor. Nazi orduları saflarında yer aldığı, Gestapo’nun komutası altında kurulan faşist çetelerden “Hançer Birliği”ne komuta ettiği, savaşın ardından kurulan halk mahkemesi tarafından idama mahkum edilince eski SS üyelerinin örgütü olan ODESSA tarafından Türkiye’ye kaçırıldığı, ardından MHP’den ve AP’den milletvekili olduğu iddia edilen Türkler dahi var. Hatta bu Türklerden bir kısmının 12 Eylül öncesi Almanya’ya bizzat Alman istihbaratı tarafından kaçırıldığı da savunuluyor. Bu Türklerin adlarını bulmak için Susurluk sırasında Abdullah Çatlı ile adları anılan ülkücülere bakın diyenler dahi var. Sonuçta o dönemde Nazi Altınları ile kurulan ve bugün Türkiye’nin en büyük işletmeleri arasında adları geçen 20 kadar büyük şirketin olduğu söyleniyor...

İşte tüm dünyanın yakından takip ettiği Nazi Altınları yakında yayınlanmaya başlayacak iddialı bir televizyon dizisine ilham kaynağı oldu.

DİZİNİN YÖNETMENİ SERDAR AKAR BİLE “SAĞIR ODA”NIN HİKAYESİNİN BİR KISMINI BİLİYOR

“Annelerimizin yastıkaltı yaptığı altınlar tehlikede”

Kurtlar Vadisi’nin perde arkasındaki kahramanları Soner Yalçın’ın konsept danışmanlığını yaptığı, Serdar Akar’ın ise yönettiği “Sağır Oda” dizisi 18 Eylül’de gösterime giriyor. Yapımcılar Timur Savcı ve Cüneyt Özdemir’in talimatlarıyla izinsiz kuş bile uçurtulamayan dizinin setine ilk Haftalık giriyor. Gümüş dizisinin de çekildiği Kandilli’deki tarihi Abut Yalısı’ndayız. Sette hummalı bir çalışma var. Herkes yönetmen Serdar Akar’ın ağzından dökülecek sözleri bekliyor. Tıpkı Kurtlar Vadisi’nde olduğu gibi oyuncuların rolleriyle ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmadığını öğreniyoruz. Yani canlandırdıkları karakterin başına ne geleceğine veya kaç gün yaşayacağına dair en ufak bir fikre sahip değiller. Dizide neler olup biteceğini Serdar Akar ile konuştuk.

“İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin Naziler tarafından toplanan altınlarının bir kısmı bir Türk’e verildi.” Bu gerçekten doğru mu?

Evet, bu bilgiler doğru.

Peki Almanlar bu altınların peşine düşmemiş mi?

Onlar da bu altınların peşindeler. Böyle bir arayışları var.

Türkiye’de bulunan altınların miktarı biliniyor mu?

Bu altınların değeri 86 milyar dolar tutuyor; Türk ekonomisini bile çökertecek cinsten. Ortada kesin olan bir şey var ki o da, bilinen haliyle bu altınların 110 bin ton olduğu. Ve bunun 10 bin tonu ortada yok. Nerede olduğu da belli değil. Eğer bu altınlar Türkiye’den çıkarsa, İsrail’in onu bizden tazminat olarak alma hakkı var.

Üzerine faiz de biner mi?

Biner muhtemelen. İşte o nedenle dizinin tanıtımında “annelerinizin yastık altındaki altınları tehlikede” diyoruz.
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla