02-02-2007, 11:41
|
#16 |
| Guest | ABD’DE TEPKİ: YAVRU SANAYİLERİN KORUNMASINDAN REEL ÜCRETLERİN KORUNMASINA Liberalizmin ve kapitalizmin dünyadaki öncüsü ABD, gerek geçmişte gerek bugün, koruma için gerekli teorileri kuran iktisatçıları da yetiştirmiştir. 19. yüzyılın başında ABD, Almanya gibi, İngiltere’ye oranla sanayileşmede geridir. Ayrıca 18. yüzyıl sonunda İngiltere’ye karşı bağımsızlık savaşı verdiği için, koruma, ‘’sanayileşmeyle bağımsızlık’’ iradesini içermiştir. Ülke içinde sınırsız laisserfaire taraflısı Carey, dış ticaret söz konusu olduğunda, sürekli koruma politikasını savunmuş, Amerikan iş adamlarının sözcüsü olmuştur. 20. yüzyılın başında ABD ileri bir sanayii ülkesidir. Nispi sınai geriliğe dayanarak korumayı savunmak, artık mümkün değildir. Zengin ülkede reel ücretler düşerken, fakir ülkede reel ücretler yükselir. Oysa koruma politikası yoluyla dış ticaret sınırlanırsa, zengin ülkelerde, reel ücretlerin yüksek düzeyde muhafazası mümkün olabilir. İNGİLTERE’DE TEPKİ: TAM İSDİHTAM İÇİN KORUMA 19. yüzyılda serbest dış ticaretle her ülkenin yararının artacağını savunan İngiltere’de, 1920 ve 1930’lardaki işsizliği izleyerek, koruma yoluyla istihdamı artırmanın teorisi kurulmuştur. J.Robinson’un ‘’ komşuyu fakirleştirme’’ dediği politika, korumaya giden ülkenin, ancak diğer ülke aleyhine dış ticaretten yararlanabileceğini gösterir; ülkeler arasındaki çıkar çatışmasını, açıkça ortaya koyar. Çünkü, korumaya giden ülkenin ithalatı kısması, diğer ülke veya ülkelerin ihracatının azalması demektir.[1] |
|
| |