02-02-2007, 14:42
|
#32 |
Guest | 2) İhracatla İlgili Vergiler Uluslararası ticaretin ve dolayısıyla ihracatın temeli pazar bulma ve pazarları paylaşma sorununda düğümlenir. Pazar Bulabilmenin ön koşulu uygun fiyat verme ve öteki ülke mallarıyla bu konuda rekabet edebilmedir. Bu koşul herşeyden önce malların vergi yükünden arınmış olarak dünya piyasasına çıkmasını gerektirir. İhracat için üretim yapılan bazı malların içinde ithal malı üretim faktörleri vardır. Ülkenin uygulamış olduğu gümrük vergisi dolayısıyla ihraç ürünü içindeki ithal malı, o ürünün fiyatını şişirecektir. Aynı durum, ithal mallarındaki dahili vergi yükünün ağırlaştırılması durumunda da ortay çıkar. Bu durumda ihracatçıların dış pazarlarda fiyat yönünden rekabet edebilmeleri için bu yüklerinden kurtulması gerekmektedir. Gerçekten, bir ihraç ürünü içindeki ithal malının gümrük vergisine konu olması, ihracatçının yurt içinde ürettiği malın değerine oranla daha fazla vergi ödenmesini gerektirerek gerçek korumanın negatif olmasına yol açmaktadır. Mesela, bir mal içinde ithalatın payı % 40 ve gümrük vergisi % 25 ise, ürünün tümü üzerinden nominal vergileme % 10 olacaktır. Bu oran, ürün içindeki payına bağlıdır. Dolayısıyla, eğer bu ürün teşvik edilmek isteniyorsa, en azından % 10 oranındaki negatif korunu, oranına eş değer bir oranda ihracat subvansiye edilmelidir. Bu ise başlıca iki şekilde olur; ihracatta vergi iadesi ve vergi muafiyet ve indirimi.[1] Her ülke bu konuda çeşitli vergi indirim ve muaflıkları uygulamak suretiyle bu amaca ulaşmaya çalışır. Vergi sistemimizde de ihracatı özendirmeye yönelik çeşitli hükümler bulunmaktadır. |
| |