Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-02-2007, 15:19   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR. İLERİ !... "

Artık Yunan askerleri bozgun halinde İzmir'e doğru kaçıyor, geçtiği yerlerde soykırım yapıyor ve kentleri, beldeleri yakıp yıkıyor, birliklerimiz de kendilerini kovalıyordu. Alaşehir, Salihli, Turgutlu ve Manisa alev alev yanıyordu.

2 Eylül 1922 de Kemalettin Sami Paşa yönetimindeki birliklerimiz Uşak'a girerek kenti, ateşe veren Yunanlıların elinden aldılar. Az sonra Başkomutan Mustafa Kemal, Batı Cephesi Kumandanı İsmet ve Birinci Ordu Kumandanı Nurettin paşalar da Uşağa geldiler. Ayni gün Yunanlıların Küçükasya Orduları Başkomutanı Trikopis'in yanında birkaç bin Yunan askeri olduğu halde Elmadağ'da 5.Kafkas Tümeni Kumandanı Halit (Akmansü) Bey'e teslim olduğunu öğrendiler.



















Bir Konu -Bir Olay: 10



MUSTAFA KEMAL
BÜYÜK TAARRUZU ANLATIYOR
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Millet Meclisi'nin 4 Ekim 1922 tarihli oturumunda:


" düşman ateşten bir daire içine alınmıştı ve gözlerimle görüyordum ki,düşman şaşkınlık alameti gösteriyordu. Kuzeye,doğuya, batıya güneye başvuruyordu. Her taraf ateşle kaplanmıştı. Ayni zamanda piyadelerimiz ateşi yeterli bulmayarak süngülerini taktılar ve bir an evvel düşman mevzilerine girmek için saldırdılar. Bu son vaziyetten iki buçuk saat sonra süngülerimiz düşman göğsüne girmiş ve mesele halledilmiş bulunuyordu.
Bu harp cephesini ertesi gün gezdiğim zaman teessürden nefsimi men edemedim. Bir asker için ve her hangi bir asker için bu vaziyet mucib-i teessürdür .Fakat Allah'ın bunlara bunu mukadder etmiş olmasına göre, burada bu vaziyete girenler asker değildir. Bu halde caniler ve katillerdir. Bu meydan muharebesinde topçularımızın, piyadelerimizin, makineli
tüfeklerimizin, tayyarelerimizin ve her sınıf askerlerimizin gösterdikleri gayret ve kahramanlık her türlü takdirin üstündedir. Ve bahusus! askerlerimizin Yunan Ordusu'nun kalp ve vicdanına verdiği dehşet haiz-i. ehemmiyettir Yunan Ordusu'nun vicdanında ve fikrinde hasıl olan bu
korku ve haşyet, bütün Yunan milletine intikal etmişti. O kadar ki, adalarda bulunan Yunanlılar, Türk" Ordusu geliyor !.." diye firara teşebbüs ediyorlardı. 'ye firar edemediğinden, firar edemeyeceğini anladığından dolayı deli olanlar vardı .Binaenaleyh bu meydan muharebesi düşmanlarımız için çok kahhar, korku ve dehşet verici olmuştur...milletimiz pervasız iftihar edebilir ve ben böyle bir milletin aciz bir ferdi olmakla en büyük saadet i hissediyorum. Muharebe meydanlarında emsalsiz kahramanlıklar göstermiş zabitlerimizin, neferlerimizin ve kumandanlarımızın her biri ayrı birer menkıbe,bir destan teşkil eden harekatını kemal-i tebcille (yücelt ­meyle) ve hürmetle ve takdirle yad ediyorum.Bu şehamet meydanlarında rahmet-i Rahman'a kavuşan şehitlerimizin aziz ruhlarına hep beraber Fatihalar ithaf edelim (Bütün meb'uslar ayakta Fatiha okudular). Arkadaşlar , en son sözüm şudur: Şehamet meydanında ölenlerin analarına, babalarına taziye (başsağlığı dileği) değil, fakat tebriklerimizi gönderelim... " diyerek sözlerine son vermiştir.

  Alıntı ile Cevapla