Basın Ahlak İlkerlerinin gazetelerde ne derece uyulduğunu ortaya koymak için aynı olayın 14 Nisan 2005 tarihli Posta, Vakit ve Radikal Gazetelerinde yer alan şekliyle inceledim.Üç gazetede olayı farklı yönleriyle el alıyordu. Habere konu olan olay Öğrenci Seçme ve Yerleştirme merkezi (ÖSYM) tarafından geçen yıl yapılan Öğrenci Seçme Sınavına (ÖSS) ilişkin istatistiklerin yayınlanmasıdır. İstatistiklere göre 81 lise hiçbir bir üniversiteye öğrenci yerleştiremedi. Aynı haberin üç farklı gazetede yer alış biçiminin Basın Ahlak İlkeleri açısından sırasıyla incelediğinde farklı sonuçlar ortaya çıkıyor: Vakit Gazetesi ‘Okulda Facia’ Vakit Gazetesi habere ilk sayfadan manşet haber olarak giriyor. Sayfanın ortasına yerleştirilen ve sayfada büyük yer verilen haber tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Özellikle haberde kullanılan başlık dikkat çekici bir özelliğe sahip.“Okulda Facia” adlı başlık tüm dikkati üzerinde topluyor ve haberin devamının okunmasının sağlıyor. Haberin spotunda yer alan “8 Yıl Kesintisiz inadı, eğitimi öldürdü” cümlesiyle eğitim sisteminde yaşanan problemin sebebi ilk cümlede di’li geçmiş zaman ekinin kullanıldığı yüklemle birlikte kesin bir dille anlatılmış. Cümlenin anlattığı oldukça basit: 8 yıllık eğitimi savunup uygulamaya koyan siyasilerin bu davranışı sonucunda ÖSS’ye 81 lise öğrenci gönderememiş ve durumumun suçlusu 8 yıllık eğitimin savunucusu siyasiler. Ortaya çıkan durumunu sorumlusu ilk cümleden adreslenmiş ve ilk cümlede böyle bir adreslemeyle haberin devamında suçlu olarak gösterilen kişilerin bu niteliğe sahip olduğu algısının oluşması kolaylaşacaktır. Suçlu olduğu konusunda herhangi bir yargı kararı olmadığı halde kişi ya da kişileri suçluymuş gibi göstermek Basın Ahlak İlkeleri açısından doğru değildir. Ayrıca somut siyasileri suçlayacak somut bir delil de yoktur. |