![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
![]() | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Basın Ahlak İlkeleri Işığında Haber Değerlendirmesi İletişim özgürlüğünün temel haklardan biri sayıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Gelişen teknoloji sayesinde insanların haber alma özgürlüğüne ulaşmasının sağlayan araçlar son 50 yıl içinde İnsanlık Tarihinin hiç almadığı kadar yol almıştır. Günümüzde gazete , televizyon radyo ve internet habere istenilen anda ulaşmayı sağlayan niteliğiyle haber alma özgürlüğüne büyük katkı sağlamıştır. Fakat medyaların sayısının giderek artmış olması bunların doğru yönde haber ulaştırdıkları konusundaki denetimlerini zorlaştırıyor. Artık Basın Ahlak İlkelerinin göz ardı edildiği haberlere daha sık rastlamak mümkün hale geldi. Bireyin temel haklarından biri olan haber alma özgürlüğünün yoğun medya bombardımanın yaşandığı bir dönemde doğru bir şekilde karşılanmasını sağlayacak temel davranış basın ahlak ilkelerine uyulmasıdır. Bu bağlamda bir haberin doğru olarak ulaştırılmasının sağlayan bir çok kriteri Basın Ahlak İlkleri belirler. Basın Ahlak İlkerlerinin uygulanmasını medyaları daraltıp gazeteler seviyesine indirgediğimizde bir haberin farklı gazetelerde farklı biçimlerde yayınlandığını görürüz. Farkı oluşturan haberin okuyucu tarafından algılanmasını değiştirecek bir çok unsurun bir arada kullanılmasıdır. Seçilen başlık spot, fotoğraf, fotoğrafın çekim açısı, kadrajı, cümlelerdeki vurgular, kelime dizgisi, ideolojiler ve diğer onlarca unsur haberin algısının manüple edilmesine neden olur. Kuşkusuz ki her gazetenin yayın prensiplerini oturttuğu temel ideolojisi vardır. Fakat asıl önemli olan evrensel nitelikteki Basın Ahlak İlkelerine ne derece uyulduğudur. İdeolojiye sahip olmak belirli çerçeveden olaylara bakmayı ve algılamayı doğurur, fakat bu durum yapılan haber ile başkalarını zan altında bırakacak ve yanlış bilginin oluşmasını sağlayacak bir yaklaşım oluşturmamalıdır. | ||
![]() |
|
![]() | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Basın Ahlak İlkerlerinin gazetelerde ne derece uyulduğunu ortaya koymak için aynı olayın 14 Nisan 2005 tarihli Posta, Vakit ve Radikal Gazetelerinde yer alan şekliyle inceledim.Üç gazetede olayı farklı yönleriyle el alıyordu. Habere konu olan olay Öğrenci Seçme ve Yerleştirme merkezi (ÖSYM) tarafından geçen yıl yapılan Öğrenci Seçme Sınavına (ÖSS) ilişkin istatistiklerin yayınlanmasıdır. İstatistiklere göre 81 lise hiçbir bir üniversiteye öğrenci yerleştiremedi. Aynı haberin üç farklı gazetede yer alış biçiminin Basın Ahlak İlkeleri açısından sırasıyla incelediğinde farklı sonuçlar ortaya çıkıyor: Vakit Gazetesi ‘Okulda Facia’ Vakit Gazetesi habere ilk sayfadan manşet haber olarak giriyor. Sayfanın ortasına yerleştirilen ve sayfada büyük yer verilen haber tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Özellikle haberde kullanılan başlık dikkat çekici bir özelliğe sahip.“Okulda Facia” adlı başlık tüm dikkati üzerinde topluyor ve haberin devamının okunmasının sağlıyor. Haberin spotunda yer alan “8 Yıl Kesintisiz inadı, eğitimi öldürdü” cümlesiyle eğitim sisteminde yaşanan problemin sebebi ilk cümlede di’li geçmiş zaman ekinin kullanıldığı yüklemle birlikte kesin bir dille anlatılmış. Cümlenin anlattığı oldukça basit: 8 yıllık eğitimi savunup uygulamaya koyan siyasilerin bu davranışı sonucunda ÖSS’ye 81 lise öğrenci gönderememiş ve durumumun suçlusu 8 yıllık eğitimin savunucusu siyasiler. Ortaya çıkan durumunu sorumlusu ilk cümleden adreslenmiş ve ilk cümlede böyle bir adreslemeyle haberin devamında suçlu olarak gösterilen kişilerin bu niteliğe sahip olduğu algısının oluşması kolaylaşacaktır. Suçlu olduğu konusunda herhangi bir yargı kararı olmadığı halde kişi ya da kişileri suçluymuş gibi göstermek Basın Ahlak İlkeleri açısından doğru değildir. Ayrıca somut siyasileri suçlayacak somut bir delil de yoktur. | ||
![]() |
![]() | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Haberin spotunda yer alan “Aralarında süper liselerin de bulunduğu 81 lisenin öğrencilerinden hiçbirisinin bile üniversiteyi kazanamadığı ortaya çıktı” cümlesi olayın birileri tarafından gizlendiği algısının oluşmasına neden olmaktadır. Küçük bir ayrıntı olsa da kullanılan yüklem algıyı oluşturacak temel öğelerden biridir. Böyle bir algının oluşmasının sağlama cabası habere manüple edilmesine neden olacak bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım Basın Ahlak İlkelerine aykırı bir davranıştır. İlk sayfadaki haberin ilk paragrafında hiçbir kanıt olmadığı halde dönemin koalisyon hükümetinde görev alan Mesut Yılmaz suçlanıyor. Ayrıca yine bu paragrafta Vakit Gazetesi kendi ideolojisinden yola çıkarak İmam Hatip Liselerine darbe vurulmasının nedeni olarak 8 yıllık eğitimi ve Mesut Yılmaz’ı gösteriyor. İmam Hatip Liselerinin 8 yıllık eğitimle sınırlandırılması o dönemde bazı ideolojilerle tepkiyle karşılanmıştı. Vakit Gazetesinin Mesut Yılmaz’ı İmam Hatip Liselerine darbe vurduğu savunması o kişiyi hedef konumuna getirdiği açık bir gerçektir. Hiç tartışmasız ki bu yaklaşım biçimi Basın Ahlak İlkelerinin ters bir yaklaşımdır. İlk sayfada yer haberle ilgili fotoğrafta yer alan Mesut Yılmaz va Bülent Ecevit’in fotoğraflarının yanı sıra “İşte eğitim cinayetinin malum failleri” tümcesiyle yine herhangi bir yasal, objektif dayanak olmadan eğitim sisteminde yaşanan sorunu kaynağı olarak bu ikili gösterilmiştir. Soruşturmacı gazetecilik olanakları içinde bulunan bu haber soruşturulmadan hiçbir gerçeğe ulaşmadan , tamamen çıkarımlara dayanarak yazılmıştır. Bu durum da ortaya çıkan haber güvenilir niteliğinde uzak olduğu gibi gazetecilik mesleğinin saygınlığını zedeleyecek bir davranışı içerir. | ||
![]() |
![]() | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Vakit gazetesinin iç sayfada yer alan haberin devamında dikkati ilk çeken unsur büyük fotoğraf. Fotoğrafın ne zaman çekildiğine dair hiçbir bilgiye yer verilmemiş ve fotoğraf altı yazısı ile fotoğraf bir karaktere büründüğü gibi habere yönelik bir anlatım aracı oluyor. Fotoğraf altında yer alan yazı ile sabaha karşı meclisten çıkarıldığını yazıyor. Ortaya çıkan anlam: herkesin uyuduğu bir sırada 8 yıllık eğitimle ilgili yasa tasarısı meclisten gecikilmiş. Kısacası yine manüpülatif bir anlatım söz konusudur. Mesut Yılmaz’ın kullanılan küçük fotoğrafında yer alan ifade biçimi haberle birlikte kullanılış biçimi “suçunu kabul eden” insan portresi çiziyor. Bu sayfada kullanılan diğer fotoğraf gibi manipülasyona neden olacak bir biçimde kullanılıyor. Vakit Gazetesinde yer verilen haber genel olarak gazetenin ideolojik çizgisine oldukça yakın bir biçimde yer almakta olup gazeteciliğin etik kurallarını ikinci plan itildiği görülebiliyor. İdeoloji bir bakıma olayları algılama biçimini etkilese de insanların doğru haber alma özgürlüğünün önüne geçip yanlışların sunulmasının hiçbir ahlaki değeri olmadığını kesin bir dille söyleyebiliriz. Dikkat çekmek amaçlıya seçilen başlıktaki ve spottaki kelimeler gazeteciliğin mesleki sade diline yakın olmaktan çok sokak jargonuna daha yakın olup gazetecilik mesleğini zedeleyen bir niteliğe sahip olduğu gözlenebilir | ||
![]() |
![]() | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Posta Gazetesi ‘Eğitim Sıfır’ Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından açıklanan 2004 yılı ÖSS’ye ilişkin verileri 14 Nisan 2005 tarihli Posta Gazetesinin ilk sayfasında manşet haber olarak yer alıyor. Sayfada manşet haber olması nedeniyle dikkat çeken bir yere konumlandırılan habere “Eğitim Sıfır” başlığı kullanılıyor. Nesnel bir anlatımdan ifadesi olmayan başlık objektif olmaktan uzaktır. Haberin spotunda yer alan kısa bir bilgilendirmenin ardında çıkarımda bulunularak ‘eğitimin içler acısı hali’ ortaya konulmuştur. Olması gereken ise eğitim gibi önemli bir konuda, bir sonucun ifadesi olan rakamlarla bir çıkarımda bulunmak yerine ortaya çıkan sonucun nedenlerini araştırmaktır. Zira soruşturmacı gazetecilik olanakları içinde olan haber konusu olumsuz tablonun nedenleri araştırılarak sunulmalıdır. Bir olayın neden sonuç ilişkisinden uzak sadece bir anlık durumundan söz etmek doğru bir bilgi edinilmesini sağlayamaz. Aksine olayın gerçekliğin oluşturan köklerinden -neden sonuç ilişkisi- koparılıp nedensizleştirilen her şey yönlendirilerek yeni anlamlar kazanmasına neden oluşturacak bir yapıya bürünür. Posta Gazetesi haberin ilk sayfadaki devamında gazetecilik etiğine ters düşen olumsuz bir biçim söz konusu değildir. | ||
![]() |
![]() | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Haberin iç sayfada yer alan devamında üniversiteye öğrenci yerleştiremeye liselerin sıralanması o okulların üzerinde negatif bir algının oluşmasına neden oluşturabilir. Bu nedenle yapılan haberden dolayı kişi ya da kişilerin zarar görmesine neden olabilecek herhangi bir davranıştan kaçınılmalıdır. Haber ilk sayfada manşetten verilmesine rağmen iç sayfada sadece ÖSS’de başarısız liselerin sıralanması güncel konunun dikkat çeken unsurlarla sadece verildiğini, içeriğin ise çok yoğun olmadığını göstermektedir. Bu durum gazeteciliği mesleğinin saygınlığına gölge düşüren bir davranıştır. Gazeteci olayı derinlemesine araştırmakla yükümlüdür, Yüzeysel bilgilerle yönlendirilmeye açık olduğunu bilmelidir. Radikal Gazetesi ‘Tam 81 lisenin ÖSS nasibi yok’ Radikal Gazetesi ilk sayfada kısaca habere yer vermiş olup haberin devamını üçüncü sayfada veriyor. İç sayfada habere yazılan başlık süper liselere dolaylı olarak vurgu yapıyor. “ÖSS’de süper başarısızlık” başlığı yazının devamındaki 4 süper lisenin üniversiteye öğrenci yerleştirememesini destekliyor. Diğer okulların arasından bu liseyi bir adım öne çıkarmak o kurumu zedeleyebilir. Bunun yerine nedenleriyle sonucun açıklanması gazetecilik etiği açısından daha kayda değer bir davranıştır. | ||
![]() |
![]() | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| İç sayfadaki haberin devamında eğitim gibi önemli bir konuda Konya’nın rekor kırarak 7 lisesinin üniversiteye öğrenci yerleştirmemesini ifade eden cümle ile konunun önemi basite indirgeniyor. Böyle önemli bir konuda daha ciddi bir tümceyle durum aktarılabilir. Yine araştırmacı gazetecilik sınırları içinde olan haber konusu yüzeysel ele alınıyor. Buna rağmen Radikal Gazetesinin ele alış biçimi diğer iki gazeteye göre daha seviyeli olduğunu söylenebilir. Sonuç olarak aynı haber üç farklı gazetede farklı biçimlerde ele alınıyor. Ortaya çıkan tabloda Basın Ahlak İlkelerine bu haberle uyan gazete Vakit olurken, Radikal Gazetesi üç gazete içinde yeterli bilgiyi verememesine rağmen Gazetecilik Etiğine en fazla uyan gazete olarak bir adım öne çıkıyor. Üç gazetenin ortak sorun ise araştırmacı gazetecilik sınırları içinde olan eğitim gibi önemli bir konunun yeterince araştırılması sonucunda yüzeysel haberler ortaya çıkıyor. ÖSYM tarafından açıklanan verilerin olduğu haliyle yorum katılmadan verilmesi daha fazla haber niteliği taşıyor. Fakat konu hakkında yeterli bir araştırma yapmadan yapılan yorumlar gerçekçi olmaktan çok yüzeyselliğini koruyor. Bilginin manüpülasyona yer vermeyecek şekilde ulaştırılmasın sağlamak ciddi bir sorumluluk olduğunu unutmamak gerek. Dolayısıyla bu noktada gazetelere büyük sorumluluklar düştüğünü bir kez daha belirtmek gerekir | ||
![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |