Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2007, 09:47   #22
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Özel gazeteler çoğaldıkça baskı ve sansür de artmaya başlamıştır. Gazetelerin kapatılması, gazetecilerin sürgüne gönderilmesi, gazetelere ön sansür uygulamaları ve ekonomik baskılar başlamıştır.
1960'lı yıllarda yayın hayatına katılan 3 yeni gazeteden biri ve önemlisi Ali Suavi yönetiminde çıkan MUHBİR gazetesidir. Türk basın tarihinde özel bir yeri ve önemi bulunan bu gazetenin sahibi, okuyup yazması pek fazla olmayan ancak gazetenin yayınlanması için gerekli sermayeyi sağlayan Filip Efendi'dir.50
Ali Suavi, hükümet politikalarını sert bir şekilde eleştiren bir gazetecidir.
Ali Suavi yazılarında, hükümetin "Girit Sorunu" konusundaki tutumunu yetersiz bulduğundan, hükümeti sert bir dille eleştirerek, ülke sorunlarının çözümü için, yurttaşlık haklarına dayalı bir yasalar düzeni ve halk oyuyla seçilen bir parlamento önermiştir. Muhbir gazetesi ayrıca, Girit'te ezilen Türkler ve Müslümanlar için yardım kampanyası açmış ve önemli bir miktarda para toplamıştır.51
Muhbir Gazetesi'nde Belgrat Kalesi'nin elden çıkması nedeniyle Ali Suavi tarafından yazılan bir yazı nedeniyle gazete bir ay süreyle kapatılmış ve Ali Suavi Kastamonu'ya sürgün edilmiştir. Kastamonu'ya sürgün edilen Ali Suavi, Namık Kemal'in yardımıyla Fransa'ya kaçırılmıştır.
Yurtdışına kaçırılan Ali Suavi gibi gazeteciler, orada Hürriyet, Ulus gibi gazeteler çıkarmışlardır. Bunlar arasında İngilizce, Fransızca ve başka dillerde çıkarılan gazeteler de vardır.
Osmanlı'da özellikle ilk Türkçe gazeteler, genel anlamda hükümetin icraatını duyurma amacıyla yayımlanmış ya da yayımlatılmıştır. Ancak bir süre sonra basında, hükümetten talimat ya da nakti yardım almadan özel kişiler tarafından yayımlanan gazeteler görülünce, yönetimin keyfi kaçmıştır. Bu gazetelerin hükümete ve onun icraatına muhalefet etmeleri, yeni öneriler ortaya atmaları, hükümetleri bazı önlemler almaya yöneltmiştir.52
  Alıntı ile Cevapla